Zübeyde Hanım Nikah Sarayı’nda ‘Karşıyaka Gıda Stratejisi ve Gıda Merkezi’ başlığıyla düzenlenen çalıştayda alanında uzman konuşmacılar Karşıyaka’da tarım ve gıda konularını ele aldı. Çalıştayda; Karşıyaka’da gıda sisteminin işleyişi, sorunları ve çözüm önerilerine ilişkin sorulara yanıt arandı.
İklim, gıda ve enerji krizlerini, üreterek ve bilinçli tüketerek aşma vizyonuyla düzenlenen çalıştayda konuşan Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, iklim krizi ve dünya üzerindeki etkilerini anlattı. Herkesin sorunun kaynağını ve çözümünü anlayarak üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerektiğini belirten Başkan Tugay, konuşmasında şunları söyledi: “İzmir haline giren meyve sebzenin şu an itibariyle yüzde 90’ı İzmir dışından geliyor. Ürünler bir yerden bir yere taşınırken, nakliyat sırasında yüzde 25’i yok oluyor. Ayrıca dışa bağımlı hale geliniyor. Her şey sonuçta ticarileşiyor; dünyanın dengesi, kaynakların doğru kullanımı gibi hayati konular göz ardı ediliyor ve açıkçası herkes pembe bir gözlük takmış, pembe pembe bakıyor etrafa. Siyasetçilerin de aynı gözlüğü takmasını istiyorlar, ben bunu kendi adıma reddettim. Bu işin sonu 15-20 yıl içerisinde şu anda bulunduğumuz yerde yaşayamayacağız, bu kadar kötü.”
Dünyada yaşamın devam edebilmesi için enerji ve gıdanın doğru yönetilmesi gerektiğini vurgulayan Tugay, şöyle devam etti: “İklim konusuyla ilgili iki tane önemli temel var; bir tanesi bozulmayı önlemek için yapılacak çalışmalar, bir diğeri ise mevcut bozulmaya karşı direncimizi artıracak önlemler almak. Enerji ve gıdayı doğru yönetebilirsek burada yaşama devam edebiliriz. Tüketeceğimiz gıdanın neler olacağını, neler olması gerektiğini pek çok açıdan planlayarak yönetmemiz gerekiyor. Biz arkadaşlarımızla Karşıyaka içerisine 70 binden fazla ağaç diktik. Bunu kentin içine yaptık. Mevcut olan üreticiliği geliştirmek ile ilgili bir şeyler yapalım. Onların üretimini desteklemek için çalışmalar yürütelim. Bu konuyu yaygınlaştırmamız lazım, bu belediyenin yapacağı veya alacağı bir karar doğrultusunda çözülebilecek bir şey değil. İnsanların davranışlarını değiştirmesi lazım. Bunu tabi belediye bir tarafından yönetecek. Ne yapacak? Kente giren gıdanın sağlıklı olması için, olabildiğince yerel olması için, fiyatının doğru olabilmesi için çalışmalar yapacak.”
Gıda merkezi için çalışmaların sürdüğünü belirten Tugay sözlerini şu şekilde tamamladı: “Bilinçli bir tüketim sistemi lazım, aracayı azalttığımız bir anlayış lazım, bunun sonucunda üretici kazanacaktır diye düşünüyorum. Sadece yerel pazarlara, kooperatif gibi yapılanmalara gitmemiz gerekiyor ve burada bir gıda merkezi düşüncemiz var. Kentteki gıda tüketimi ile ilgili aklınıza gelen her konu orada ele alınacak. Bu işin analizi ve takibi orada yapılacak, kooperatiflerin merkezleri orada olacak. Temel amacın doğru, bilinçli ve sağlıklı gıda tüketimi olduğunu; kentte yaşayan insanlara mümkün olduğunca uygun fiyatta sağlıklı bir gıda sunmak olduğunu, üreticinin de desteklenmesi gerektiğini ve önümüzdeki yıllarda mutlaka yaşayacağımız gıda krizinlerinin doğru yönetilmesi ile ilgili sorumluluk almış bir alan olduğunu unutmayalım. Bunları biraz daha yerel yönetim üzerinden inisiyatif alarak, kendi kontrolümüzü kendi elimizde tutarak yönetmek konusunda bu anlayışın her yere yayılmasına inandığımız için, ortak görüş etrafında buluşulmasını, oluşacak doğru modellerin anlatılmasını zorunlu görüyoruz. O nedenle Karşıyaka gibi bir yerde Karşıyaka Belediyesi olarak Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü’nü kurduk ve bu çalıştayı gerçekleştiriyoruz.”
Karşıyaka Belediyesi Tarımsal Hizmetler Müdürü Yusuf Can Gökmen, Şantiye Tesisleri’nde bulunan kent bostanlarından farklı yerlerde de kurulmasını planladıklarını belirterek “Türkiye’de bir ilki gerçekleştirmek üzere yola çıktık. Türkiye’de ilk uygulamasını Karşıyaka’da gerçekleştireceğimiz gıda merkezi; oldukça kapsamlı, fonksiyonel düşünülmüş bir girişim olarak karşımızda duruyor ve hepinizin buna katkı sunuyor olması bizim için çok önemli. Kentsel tarım uygulamalarına baktığımızda Karşıyaka’da hayata geçirdiğimiz bir bostanımız var. Haziran ayında faaliyete geçti ve beklediğimizin çok üzerinde verim aldık. Bostan sadece Karşıyaka Belediye şantiyesinde sınırlı kalmayacak. Zübeyde Hanım Mahallesin’de ve Mavişehir’de de bostan kuracağız. Bostanlarda sadece bizim üretimimiz olmayacak, vatandaşların da üretim yapabilmesini sağlayacağız” diye konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından ilk oturumda Çatı Çiftliği’nin kurucusu Hasibe Akın, ‘Karşıyaka Gıda Merkezi’ başlığında söz aldı. Çatı Çiftliği hakkında bilgi veren Akın, gıda merkezi odaklı yürütülen çalışmaları da aktardı. Akın, “Kentin çatıları başta olmak üzere bütün alanlarına doğayı entegre eden projelendirmeler yapıyoruz. Aslında gıda konusu bizim için sadece bir araç, doğayla kenti yeniden temasa geçirebilmemiz için bir araç olarak kullanıyoruz. Dolayısıyla bir bostan yapmaktan ya da gıda üretilen bir yer yapmaktan biraz daha fazlası” diye konuştu.
Akın, şöyle devam etti: “Lezzetli bir sofranın etrafında herkesin buluşabileceğine inanıyoruz. Özellikle bizim ülkemizdeki gibi tölarize olmuş toplumlarda gıda konusunun ekonomik ve ekolojik kriz geçirdiği bu dönemde önemli bir yerde durduğuna inanıyoruz. Karşıyaka’da temelde dört tane proje alanımız vardı ve bunlardan bir tanesi şu anki adıyla Karşıyaka Gıda Merkezi olan yer; Bahçelievler Katlı Pazar Yeri’nde.”
Çalıştayın ‘Karşıyaka’nın Gıda Stratejisi’ne Doğru’ başlıklı kısmında ise Emel Karakaya Ayalp sunum yaptı. İklim krizi ve gıda arasındaki ilişkiyi anlatan Karakaya Ayalp, gıda stratejisinin ne olduğu ve nasıl oluşturulacağı hakkında da bilgi verdi. Kentlerde bulunan yönetimler ile vatandaşların bu bağlamda ortak çalışmalar üretmesi gerektiğini belirten Ayalp, “Gıdanın üretilmesi, doğrudan tarımsal üretim aşamalarına dayandığı için aslında çok daha geniş bir ekosisteme yayılıyor. İklim krizini tetikleyen temel meselelerden bir tanesi suyu ve toprağı kirleten tarımsal üretimin nasıl yapıldığına dair nitelik meselesi. Eğer endüstriyel, kimyasala dayalı bir üretim yapılıyorsa iklim krizinin merkezine yerleştirdiğimiz bir eylem olmaya başlıyor. Aslında geleceğe gıdanın üretimiyle ilgili ne bırakıyoruz diye baktığımızda bütün bir ekosistemdeki yapıda karşımıza çok ciddi sorunlar çıkıyor. Dolayısıyla kentlerin kendi kaderlerini belirlemesi gerekiyor” dedi.
Çalıştayda katılımcılar gruplar oluşturarak ‘Karşıyaka’da gıda sisteminin en temel sorunları nelerdir’ ve ‘Bu sorunları aşmak için ne tür çözümler üretilebilir’ sorularına yanıt aradı. Ardından moderatörler grup katılımcılarının ortaya koyduğu fikirlerden yola çıkarak sunumlar gerçekleştirdi. Daha sonra katılımcılardan ‘Karşıyaka Kentsel Gıda Stratejisi belgesinde temel ilkeler neler olmalıdır’ konusunda 3 ilke belirlemeleri istendi. Ardından ‘Bu üç ilke ışığında öncelikli eylemler neler olmalıdır’ sorusu yöneltildi. Gerçekleştirilen çalıştay kapsamı nedeniyle ilçe belediyeleri arasında Türkiye’de ilk olma özelliği taşıyan ‘Karşıyaka Gıda Stratejisi’ belgesinin ilkelerini belirleyecek. Ayrıca burada çıkan fikirler gıda merkezinde devam eden çalışmalara da yön verecek.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!