Yazık! Çok yazık!

Karşıyaka'nın ligdeki durumu, son Trabzon maçı gibi konulardan bağımsız olarak önceden beri yazmayı düşündüğüm bir konudan bahsetmek istiyorum. FIBA şampiyonlar liginde oynanan Ucam Murcia maçı ve yaşananlar...

Ucam Murcia maçı ile birlikte büyük ölçüde Avrupa'da final four hayalleri de bitti. Bir mucize olursa turu Karşıyaka geçebilir belki, ancak mucizeler öyle çok da sık olan şeyler değildir neticede... 14 sayılık hayal kırıklığının önüne geçen ve maçın ardından konuşulması öncelik arz eden olaylar yaşandı maç boyunca! Skorbord krizi ile başlayıp UCAM Murcia basketbolcusu Sadiel Rojas'ı ittiren K.E. ile devam eden rezillikler silsilesi, maçı ve alınan farklı mağlubiyeti bile gölgede bıraktı maalesef...

Skorbord arızası olasılığına karşı bu denli tedbirsiz oluşumuz gerçekten utandırdı! Pek çok ülkede ve salonda benzer teknik arızalar yaşanabiliyor ancak hiçbirinin çözümü için 1 saatlik bir gecikme yaşandığını hatırlamıyorum. Üretilen çözümün komikliği de cabası. Son olur inşaallah...

K.E. isimli şahsa gelecek olursak; İstanbul'dan özel olarak bu maçı izlemeye gelmiş bir de! İnsan düşünmeden edemiyor, acaba kasıtlı olarak birilerince Karşıyaka'ya zarar vermesi için mi onca kilometre uzaktan gelerek salona girmesi sağlandı diye!! Çünkü yaptığı hareketin mantıklı ve başka herhangi bir açıklamasını bulmak mümkün değil... Bu oyunun saha içinde yönetenleri var, kuralları var ve bu çerçevede de yönetenlerce uygulanan yaptırımları var, sana ne oluyor be kardeşim?! Yaptığın hareket sonrasında koskoca Karşıyaka'yı düşürdüğün duruma bak hele! Bu durumda gerçek Karşıyaka sevdalıları ve otokontrolü olan, sadece reflekslerini değil beynini de kullanan Karşıyakalılar sana ne yapmalı öyleyse söyler misin! Sen saha içinde Berk'e sert müdahalede bulunan oyuncuya hakemlerce verilecek olan kurallar çerçevesindeki yaptırımı yeterli görmeyerek rakip oyuncuya vurma gereği duyduğuna göre, senin tüm kulübe verdiğin zarar karşısında da kendi kendine biçeceğin ceza ne olmalı sence söyle bana!

Senin düşünce yapındaki bir adamın vereceği cevapların korkunçluğunu tahmin edebiliyorum ve tüm bu sorularımın cevaplarını da o nedenle makul çerçevede kendim vermek istiyorum. Gerçek Karşıyakalılar seninle aynı sırada oturmamalı, seninle birlikte tezahürat yapıp seninle omuz omuza durmamalı, seni dışlamalı, yok saymalı... Aslında Karşıyaka Spor Kulübü olarak seni ömür boyu maçlardan men etmeli. Şu hale bakın K.E. yüzünden Karşıyaka tüm Avrupa'ya rezil oldu! Avrupa'dan ihraç edilmemiz talep ediliyor. İhraç olmasa bile seneye katılınacak olan bir Avrupa kupası turnuvası olması halinde en az iki maç seyircisiz oynama cezasından bahsediliyor. En önemlisi de K.E. ve ona benzeyen sahaya yabancı maddeler atanlar yüzünden uluslararası basında negatif yönde Karşıyaka ile ilgili onlarca haberler yazılıyor. Yazıklar olsun K.E. ve senin gibilere...

Hiçbir maç küfür edilerek ya da taşkınlık yapılarak kazanılmıyor zaten. PAOK maçı tertemiz bir maçtı seyirci açısından ve tur geçildi. Fenerbahçe ve UCAM Murcia maçları ise kaybedilen maçlardı ve küfürün, taşkınlığın bini bi para olan maçlardı. Demek ki küfrederek kazanılmıyor lafım doğru! Pek çok açıdan eleştirilmesini haklı bulduğum Hüseyin Mutlu Akpınar'ın yaptığı konuşmasında bile konuşmanın bir yerinde ''içimizde bunlar da var'' diyerek bitirdiği bir cümlesinden hareketle tüm Karşıyakalılara karşı hakaret etmiş algısı yaratılmaya çalışılırken en son bu yaşananlardan sonra sizce de içimizde bunlar da yok mu yani?! Ve bunlar kulübe, Karşıyaka'ya ve hatta insanlık alemine külliyen zarar veren tipler değil mi yani?! İçimizde barındırılmaması gerekenleri ayıklamadıkça daha çoook rezillikler yaşar, daha nice cezalar alırız. K.E. bey üstelik de maçlarda FIBA teknik delegesi olarak da görev alan birisiymiş! Pes ki ne pes, vah ki ne vah..!

Herşeye rağmen Avrupa'da verdiği mücadeleden ötürü tebrikler takım, tebrikler gerçek Karşıyaka taraftarı...

Sağlıcakla kalın..!