Çanakkale Zaferi, Türk Milletinin tüm varlığını ortaya koyarak büyük bedellerle elde ettiği büyük bir zaferdir. Bu tarihi zaferde şehitlerimizin, gazilerimizin payı yanı sıra Türk kadınının da büyük emeği vardır.
Cephe gerisinde geceli gündüzlü çalışmakla yetinmeyen kahraman Türk kadını silaha sarılıp cepheye de koşmuş, canını ve kanını vatan uğruna feda etmeyi göze almış, vatan müdafaasına katılmış. Kimi şehit olmuş, kimi gazi olmuş, kimi esir düşmüş.
Arşivlerin, anıların, asker mektuplarının satır aralarında bahsedilen fakat çoğunun ismi, künyesi bilinmeyen bu kadınlar, Çanakkale’nin isimsiz kahramanlarıdır.
Times gazetesi muhabiri, İngiliz donanmasına ait hastane gemisiyle İngiltere’ye götürülen yaralı askerlerle çeşitli görüşmeler yapmış. 25 Nisan 1915 çıkarmasında yaralanmış bir denizci askerin, bir Türk kadınıyla ilgili anlattıklarını şöyle aktarmış; “O, bir Türk kadın savaşçısıydı. Saklandığı evden durmaksızın ateş ediyordu. Evi boşaltıp teslim olmayı reddediyordu. Sonunda ele geçtiğinde, yanında yaşlı annesi ve çocuğu da vardı. Yakalanana kadar bir pencereden ısrarla ve özellikle subaylarımızı hedef alarak ateş etmişti. Sanıyorum öldürdüğü bazı kurbanlarını süngülemişti de. Üzerinde 16 askerimizin künyesini bulduk.”
Anlaşıldığına göre bu kahraman Türk kadını, eşini cepheye göndermiş, eşinden veya babasından aldığı atış eğitimiyle annesi ve çocuğu yanında olduğu halde, vatanı ve evini savunmak için silaha sarılmış. Cephe gerisinde daha güvenli bir yere gitmemiş. Şehit oluncaya kadar mücadele etmeyi tercih etmiş.
Avustralyalı piyade er J.C.Davies, annesine mektup yazmış. Mektubunda kendilerine karşı çarpışan bir Türk kadınından bahsederek şunları anlatmış: “Benim de vurulduğum 18 Mayıs 1915 günü keskin nişancı bir Türk kızı pusuda çarpışıyordu. Gün boyunca gizlendiği yerden ateş ederek çok sayıda adamımızı vurdu. Ancak gün batmadan bir Avustralyalı tarafından vurulmasına yine de üzüldüm. 19-21 yaşlarında, güzel, yapılı bir kızdı. Bedeninde 52 kurşun yarası vardı. Bu savaş çok korkutucu.”
Bir başka asker, ailesine yazdığı mektubunda şunları ifade etmiş; “15 Ağustos 1915 günü savaşa katıldık. Büyük bir tepeyi ele geçirme görevi aldık. Bu arada çok can kaybı verdik. Makineli tüfek mermileri, şarapnel parçaları yanı sıra pusuda ateş eden keskin nişancı Türk kadın savaşçıların ateşi altında, adeta cehennemde ilerlemek gibi bir şeydi bizimkisi. Burada pusuya yatıp çarpışan keskin nişancıların çoğu kadın veya kız. Kendilerini yeşile boyamışlar, ağaç ve bitkilerle uyum sağlamışlar.”
Bir İngiliz yüzbaşısı anılarında Suvla (Anafarta) limanına yaptıkları çıkarma sırasında ele geçirilen keskin nişancı bir Türk kızından bahsetmiş ve şöyle demiş: “Herkes en hızlı şekilde sahile sürüldü. Türk siperlerindeki keskin nişancılardan bize ateş edildi. Çalıların arasından bir Türk kızı geliyordu. Çalılığa uysun diye yeşil boya ile kamufle edilmişti. Keskin nişancılık eğitimi almıştı. Başka yakalanan Türk kadınları da vardı.”
İzmir’in Kemalpaşa ilçesinden Hatice Hanım, bilfiil Çanakkale Savaşına katılmış. İsmi bilinen kadın kahramanlarımızdan biri. Tanınmamak ve savaş dışı kalmamak için Ahmet ismiyle Mehmetçiklerimizin saflarında savaşmış. Kimse kadın olduğunu bilmiyormuş. Dokuz yerinden yaralanmış. Kurtuluş Savaşına da gönüllü olarak iştirak etmiş.
Zeynep Mido Çavuş, Çanakkale’de düşmanla savaşmış ismi bilinen bir başka kadın kahramanımız. Çanakkale cephesine Kosova’dan, kilometrelerce yolu çeşitli zorluklarla aşarak katılmış Kosovalı gönüllülerden biri. Çanakkale’de şehit düşmüş.
Kimi eşini, kimi kardeşini, kimi evladını cepheye göndermiş Türk kadını cephe gerisinde sağlık ve yardım hizmetlerini organize etmiş. Hastabakıcılık, hemşirelik yapmış, gazilerin yaralarını sarmış. Şehitlerin eş ve yetimlerini koruyup gözetmiş. Cephedeki Mehmetçiğin ihtiyaçları için para toplayıp göndermiş. Mehmetçiğe lazım olan bazı malzemeleri gece gündüz çalışarak kendisi üretmiş. Bununla da yetinmemiş, eline silah alıp vatan için savaşmış. Çanakkale destanı işte böyle yazılmış.
Varlığını vatana armağan eden tüm aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi, o çetin günlerin kahraman komutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü her daim rahmet ve minnetle anıyoruz.
Türk milleti, bu büyük zaferin üzerinden bir asır geçmesine rağmen onları unutmadı, unutmayacak....
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!