Türk sporunun yönetim çalışmaları batı anlamında 20’nci yüzyılın ilk yıllarında başlamıştır. Spor kuruluşları tamamen sivil toplum örgütleri olarak kurulmuşlardır. Cumhuriyetle birlikte düzene giren bu kuruluşlar, Olimpiyat Komitesi dahil devletin kontrol, destek ve yönetiminde olmuşlardır. Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin devlet yönetiminden sert ve kati (Bağımsızlık Prensibinin) uygulaması sonucu 1956’dan itibaren Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi derneği bu şemsiyenin altından çıkmış, fakat diğer federasyonlar devletin kontrolü altında kalmaya bugüne kadar devam ede gelmişlerdir. Türkiyemizde devlet ve özel Üniversitelerde Spor Fakültelerinin çoğalması ile Türkiye’de de spor yönetimi konusu yavaş yavaş da olsa Akademik platformda tartışılmaya başlanmıştır. Son olarak bu hafta Nişantaşı Üniversitesi’nde seçkin bir uzmanlar topluluğunun yer aldığı bir panelle sporun diğer sorunlarından birisi olan Spor Yönetimi konusu da gündeme taşınmaktadır. Umarız bu iyi niyetli inceleme ve aydınlatmalar, Türk Sporunun geleceği konusunda yetkililerin gerçek hedefe ulaşmasını sağlar.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!