Son yazımızda “Karşıyaka’da neler oluyor?” diye sormuştuk. Sonucunda olağanüstü genel kurul kararı alındı. Şimdi Karşıyaka Spor Kulübü camiası “eğri oturup, doğru karar” verme aşamasında.
Basketboldaki olağanüstü sportif başarıya rağmen bir türlü dinmeyen rüzgârlar, futbolun yanında solda sıfır kalsa da, taraftar için çok önemli. Yönetimlerce alınacak her karar ne kadar doğru olsa da, aceleye getirilmemeli ve iyice irdelenmeli. Sonra da açıklanmalı.
Olağanüstü genel kurul öncesi camianın ileri gelenleri ve spor kamuoyundaki Karşıyaka sevdalısı akil adamlar, basketbol başarısının aksine futbol ve voleyboldaki başarısızlığın sebepleri tartışmalı ve yönetimlere doğru yolu göstermeli. Bunun için de geç kalınmasın...
Elbette en doğru karar, Karşıyaka Spor Kulübü camiasına gönül verenler tarafından alınacaktır. Taraftarlar, üyeler, divan, Karşıyakalılar el ele vermelidir.
Olağanüstü genel kurul öncesi her kesimin fikri çok önemli. Elbette yönetimi seçecek olan üyeler. Ne var ki, divanın yanı sıra Karşıyaka Belediyesi de es geçilmemeli. Sporu seven, sporun her kesiminde her zaman sporcunun ve kulübün yanında olan belediye başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar’la da kesinlikle bir araya gelinip, fikir alışverişinde bulunulmasını öneriyorum.
Siz seversiniz, sevmezsiniz… Oy vermişsinizdir. Vermemişsinizdir. Veya başka parti üyesi olabilirsiniz. Aynı partiye gönül verip, bir rakiplik de söz konusu olabilir. Ama ne olursa olsun, “KSK ortak yararları” söz konusuysa belediye ve belediye başkanı es geçilmemeli. Geçilemez de…
Olağanüstü genel kurul kararı alan başkan Ali Erten, 6 ay gibi kısa dönemde neler yaptı, neler yapamadı. Bunları burada tartışacak değilim. Kendisi bu konuda açıklamayı da yaptı. Artık yorumu size kalmış…
Olağanüstü genel kurul öncesi kulisler hareketlenir. Olağan durum. Başkan adayları ortaya çıkar. Bazen sayısını bile unutursunuz. Bu kez durum çok farklı. Camianın “ince eleyip sık dokuma” şansı var mıdır, yok mu? Bu bile çok tartışılacak bir ortam.
Ama bir gerçek var. Ya eline maşayı alıp, ateşi oradan kaldıracaksın… Veya elini ateşin içine sokup yok etmeye çalışacaksın ki; ortalık yangın yerine dönmesin…
Karar sizin…
XXX
Arkasspor, İzmir voleybolunun göz nuru, nazar boncuğu… Karşıyaka erkek voleybol takımının Atatürk Spor Salonu’nun ful dolu tribünleri önünde Avrupa Kupa maçı oynadığı dönemlerden uzun yıllar sonra “İzmir erkek voleybolu”na hayat veren kulüp…
Türkiye Ligi, Türkiye Kupası, Avrupa Kupaları’ndaki başarı ve şampiyonluklarıyla destan yazan, İzmirliler’e yeniden bu sporu sevdiren Arkasspor’a bu yıl nazar deydi… Ligde beklenen başarıyı henüz yakalayamayan ve taraftarını hayal kırıklığına uğratan takımda neler eksik acaba?
Kadro ve teknik adam istikrarsızlığı bu başarısızlığın sebebi midir bilinmez ama başarısızlık can sıkarsa sonunu düşünmek bile aklıma getirmek bile istemiyorum…
Kulübe uzun yıllar hizmet veren Yaşar Ergün’ün bu arada kulaklarını çınlatmıyor da değiliz…
XXX
İzmir Büyükşehir Bayan Basketbol takımının çöküşü bana “Osmanlı İmparatorluğunu” hatırlattı… İzmir Bayan Basketbolunda yıllardır tek başına zirve mücadelesi veren “büyük bütçeler” ile kurduğu kadrolarla bile sonuca ulaşamayan ekip, geçmişin kötü idari ve teknik yönetimlerinin acısını şimdi daha çok çekiyor…
Bölgesel Ligde sıra takımı durumuna gelen İzmir Büyükşehir Belediyespor bayan basketbol takımı inşallah daha iyi yönetimlerle yeniden “lokomotif” rolünü ele alır ve rakiplerinin “korkulu rüyası” olacağı gibi, yetiştiricilik görevini de yapar.
Belediyespor Kulüplerinin kendi takım kurma yerine ilçesindeki branş takımlarıyla işbirliği yaparak onlara destek vermesi daha akıllı bir model diye düşünmeden de edemiyorum… Bunu ülkede pek çok belediye yapıyor da, İzmir belediyeleri mi yapamayacak?
Aslında bu konuda da İzmir’in öncü olmasını beklerdim…
XXX
Sabahın köründe telefonuma gelen mesaj canımı sıktı. Safter Karabağlı’nın telefonundan çekilmiş, “babamızı kaybettik” yazıyordu… Safter başkanın veya eşi Zeynep’in babası mıydı? derken çalan telefonla adeta yıkıldım… Kaybettiğimiz Safter Karabağ’mış…
Kısa bir süre önce görüşmüş, sık sık da telefonla sohbet ediyorduk… Yıllarını efsanevi başkan Ahmet Priştina’nın Soğuk Hava Fabrikası’nda geçirmiş, onun isteğiyle İzmir Büyükşehir Belediyespor’un başkanı olmuş ve büyük işlere imza atmıştı… Son olarak Levent Priştina’yı kıramadı ve Buca Belediyespor’da görev aldı. Orada da Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı kurdu ve takımı çok kısa sürede yenilmeden 1. Lige çıkardı…
Yönetim tarafından şampiyon takımın 1.Ligden çekilmesi onu oldukça üzmüştü… Son konuşmamız bu konudaydı… Hatta “yazmasan iyi olur… Arada oğlum gibi sevdiğim Levent var” demişti. Yeni Gün Gazetesi’ndeki köşemde konuyu dile getirmiştim…
Gençlik yıllarında siyasetle uğraştı, sporda kısa mesafelerde koştu ve ay-yıldızlı formayı başarıyla taşıdı…
Karşıyaka Spor Kulübü aşığıydı… Sporu çok seviyordu… Onu kaybetmek, bizi yıktı!.. Nur içinde yatsın… Allah sevgili eşi Zeynep, oğulları Boran ve Ceyhun ile gelinleri, torunları, sevenlerine sabır versin…
Mekânın cennet olsun, Safter Başkanım…
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!