Genel ve yerel seçimlerde oy veririz, seçimin ilk yüz gününde başlarız şikâyet etmeye. ‘Oy vermez olaydım’ diye. Geleceğimize konulan ipoteği düşünmeden, 4- 5 yılı değerlendirmeden ‘bu sefer de bu olsun der’ geçeriz. Ülkesine, kentine neler yapıldığına bakmadan, kimin peşine takıldığını bilmeden…
O kadar doluyum ki.
Son seçimlerden sonraki tutunulan tavırlara, kibir abidelerine, ülkenin, kentin dokusuna uymayanlardan oluşturulan ekip oluşturulmalarına.
Yazmanın zamanı değil şimdi. Zamanı gelecek ama. Seçime doğru hem yazacağım hem de her gideceğim yerde anlatacağım. Şimdilerde yazmanın, anlatmanın bir etkisi olmayacak. Unutulur gider. Ben yazacağım ama okuyanı olursa tabi. Ne yazık ki yazmaya üşenir, okumadan nefret eder olduk. Son seçimlerle geleceğe dair umutlarım kırıldı. Yine de umudumu korumakta ısrarlıyım. Çünkü umut yoksa, hayat yok. İnşallah bu kızgınlıklarımı, icraatları ile beni utandırırlar diye bir umudum da var.
Makamlar halka hizmet içindir, kişilerin egolarını tatmin yerleri değil. Hele ki, onu o makamlara taşıyanları hiçe sayma hakkı, hiç değil.
“Adama göre iş değil, işe göre adam” sisteminin olduğu, kendini yönetmeyene sınıfı, sınıfı yönetemeyene okulu, okulu yönetemeyene Milli Eğitimin politikalarının teslim edildiği bir ülkede toplumsal barıştan, mutluluktan söz edilemeyeceğini biliyorum.
Çok zaman önce bir seçimden önce şunu yazmıştım “Seçimlerde aldanmamak mı, aldatmamak mı?” Ne yazık ki aldatıldığından söz edenlerin sayısı oldukça çoğaldı. Ahlak da çökmeye devam ediyor. Ahlakın çöktüğü bir toplumda, güzel şeylerden söz etmek mümkün olmuyor zaten.
Ekonomi düzeldi, düzelecek sözleri ile umutlar vaad ediliyor. Altı sıfır atıldığı halde, çok değil iki yıl önce 200 TL’yi taşımaktan korkuyorken, şimdi 200 TL mutlaka bulundurulması gereken bir para. Tabi herkeste de yok. Bir damacana su 120 TL oldu. Yakıta, asgari ücrete zam yok, döviz baskılanıyor yükselmiyor ama her mal ve hizmetin fiyatı yükseliyor. 6 ay sonra verilecek zamlarla emekçilerin duyguları okşanıyor, en sonda da verilen zamlar şamar gibi insanların yüzüne iniveriyor. Belediyelerden hizmet beklentileri bir yana, iletişim kanallarının tıkandığından şikayet edenler, gelecek umutlarının yok olması konuşur oldu.
Koca bakan söylüyor. Kayıt ücreti şikâyeti olan varsa bakanlığımıza ulaşsınlar, gereğini yapalım. Ve şöyle devam etmişti. Bunu okuldaki idarecilerimize karşı itibar sarsıcı bir söylem olarak değerlendiriyorum. Sayın Bakan, kayıt ücreti adı altında para alınmadı, bağış adı altında alındı. Okul aile birliklerine yönlendirildi. O kadar çok şikayet geldi ki bana. Öyle okul müdürleri anlatıldı ki, veliyi saatlerce kapıda bekletip toplantıya gidiyorum deyip çıkan, kayıt döneminde padişahlığa soyunan okul müdürleri. Bence o bağış paralarının nerelerde harcandığını mutlaka iyice araştırılması gerekir.
Her şeye rağmen bu güzel ülkemin birlik beraberliğe çok ihtiyacı olduğu bir dönem. Bizler elimizdeki imkanları insanımızın mutluluğu için kullanırsak, insanların mutluluğunu kendimize yaşam sevinci olarak görürsek, yeniden özlemini duyduğumuz geçmişteki insanlığı, dostluğu, kardeşliği yaşatabiliriz. Bunun için mutlaka ama mutlaka kibir, kin, kıskançlık duygularından arınmamız şart. Kendimizi düşündüğümüz gibi, yönettiğimiz insanları da düşünmemiz lazım. Bu, insan olmanın gereğidir ve çok zor bir şey değildir.
19 Eylül’de Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e Gazi unvanın verildiği gaziler günü Karşıyaka’da da çeşitli etkinliklerle kutlandı. Türkiye Muharip Gaziler Derneği Karşıyaka Şube Başkanı Halil Taşçı ve gazilerimizi o günlerinde yalnız bırakmam mümkün değildi. Karşıyaka’daki kutlamalarda onları hiç yalnız bırakmadım. Hepsini çok severim. Çok güzel etkinlikler düzenlendi. O yaşta gazilerimizin, bayrağı Karşıyaka İskelesinden dernek binasına kadar taşırken onları fotoğraflamam insani ve de yurttaş olmamın bir gereğiydi.
Sıcaklar, ekonomik krizler bizi bunalttı. Sıcaklar bitti şükür. Şimdi kentimize, ülkemize hizmet etmenin zamanı. Birlik ve beraberliği güçlendirmenin zamanı. Yüce Rabbim Ülkemizi Netanyahu ve ağababaları gibi bir faşist saldırıdan korusun.
Allah sizlere sağlık versin, iyi insanlarla karşılaştırsın
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!