Aç insanı doyurmak kolay ama aç gözlüyü doyuramazsınız.
Vicdan ve merhamet duygusunu kaybetmiş birinden her kötülüğü bekleyebilirsiniz. Vicdan ve merhamet duygusundan yoksun insanın empati kurması da mümkün değil. Bir Hadis-i Şerif te şöyle der” Kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi mümin kardeşine yapma!” Bu sözler hikâye olmuş maalesef. İnsanlar öldürülüyor, çocuklara dilimin varmadığı kötülükler yapılıyor. Katiller, dolandırıcılar, sapıklar… Bunları önlemenin yolu olmalı. Eğitim ise eğitim, caydırıcı ciddi cezaların yer alacağı yasalar ise bir an önce yapılmalı.
Şu aralar gündemi meşgul eden Tarım ve Orman Bakanlığının yayımladığı tağşiş listeleri. İnsanlar tükettiği yiyeceklerden korkar oldu. Yağlar, süt, peynir, et… daha birçok gıda maddesinin hileli olduğu açıklanıyor. Bunu yapanlar uyarılmamalı, kesinlikle üretimden men edilmeli, edilmeli ki başkaları da korksun yapmasın. Denetimler sıklaştırılmalı. İçtiğimiz suyun nerelerden ve nasıl hazırlandığını bilmiyoruz ama buna rağmen içmeye devam ediyoruz. Marka bir suyun damacananın kaynağından değil de arıtmalardan doldurulduğunun konuşulması bile insanları tedirgin ediyor. Ya doldurulma sırasındaki hijyenik koşullar?
Hileli gıdalar konuşuldukça insanların kafası allak bullak oluyor. Kısacası sağlığımız Allah’a emanet bir yaşam sürdürüyoruz işte. İlgili kurumların mutlaka şikâyet üzerine değil, sık sık denetimler yapmaları, helale haram katanlara mutlaka ağır cezalar getirilmesinin sorunu çözeceğine inanıyorum.
Bugünlerde eğitim camiasında çok konuşulan Öğretmenlik Meslek Kanunu. Bu kanun geçtiğimiz günlerde TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı.
Öğretmen adaylarının mesleğe hazırlanması, gelişimi ve kariyer basamaklarında ilerlemeleri için MEB bünyesine bağlı olarak “Milli Eğitim Akademisi” kurulması bence çok iyi olacak.
Öğretmen olarak alınacakların da öğretmenlik mesleğine yönelik en az lisans düzeyinde yükseköğretim programlarından veya bunlara denkliği kabul edilen yurt dışı yükseköğretim programlarından mezun olan ve hazırlık eğitiminde başarılı olanlar arasından seçilecek olmaları da güzel.
Yasadaki “Sözleşmeli öğretmenler, can güvenliği ve sağlık mazeretleri hariç olmak üzere, 3 yıl süreyle başka bir yere atanamayacak. Aile birliği mazeretine bağlı yer değiştirmelerde sözleşmeli olarak istihdam edilen öğretmenin eşi bu öğretmene tabi olacak.” kısmı Aile birliği konusunda sıkıntılar yaratacak gibi.
Eğitim iş kolundaki sendikalar, bu yasa ile üç yıl çalıştıktan sonra kadroya geçilmesine, Akademide, adaylara yaklaşık 23 bin TL maaş ödenecek olmasına tepkili. Umarım birtakım düzenlemelerle eksiklikler varsa giderilir, sıkıntılı olan eğitim sistemimiz rahatlar.
Davet edilen her programa benim ve cihazlarımın sağlığı elverdikçe giderim. Kimseye yük olmam. Dolmuşla gider gelirim. Çektiğim fotoğrafları da insanlar benden istemeden onlarla paylaşırım. Dün AK Parti Karşıyaka ilçe kongresine davet edildim, gittim. Güzel dostlarla karşılaşmak güzel oluyor. Benim siyaset ve para ile işim olmaz. Özgür iradeye saygım sonsuz. Kimsenin benim gibi düşünmesini beklemem. İnsani yaklaşımlar benim için çok önemli. Kongrede Yeniasır gazetesinden tanıdığım AK Parti İzmir Milletvekilimiz Şebnem Bursalı ile yıllar sonra karşılaştık. Dostça ve İnsani yaklaşımını biliyordum. Bu yaklaşımının hiç değişmediğini görmek beni mutlu etti. İsmail Çiftçioğlu’nu da orada görmek güzel bir duyguydu benim için. Onu Karşıyaka ilçe başkanlığından beri yakından tanırım ve çok severim. İnsani yaklaşımı olan ender siyasetçilerden. Salona girişinde ona gösterilen tezahürat görülmeye değerdi. Salonun girişinden aşağıya, sağ taraftan aşağıdan yukarıya kadar tüm sıralardaki insanlarla el sıkışarak yerini aldı. Aday falan değildi, seçim yoktu ama o ahde vefanın gereğini yapmıştı. Seçimden sonra telefon numarasını değiştiren ne siyasetçiler gördüm. Çıktığı merdivenin basamaklarını unutanları, zor zamanlarında yanında olanların telefonlarını açmayan nankörleri, kıytırık bir göreve geldiğinde bile kendini illah sanan zavallıları da gördüm.
AK Parti İlçe Başkanı Selahattin Köse kongrede güven tazeledi. Başarılar diliyorum. İktidarın Karşıyaka’daki temsilcisi o. AK Partili değilim (Hiçbir partinin üyesi değilim, olmadım, olmayacağımda. Ben halkımın hizmetkarıyım) ‘Kentime hizmet edenin hizmetkarıyım’ sözüm herkes için geçerli. Birilerine aylardır ‘Kentime hizmet edenin hizmetkarıyım’ diyemedim, belki de dedirtmediler. Olsun.
Sonsöz “Laf anlatamayacağın, anlatsan da tesiri olmayacak kadar kendi yargılarına bağlı insanla uğraşarak vaktini zayi etme.” Gazzali
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!