Bugünlerde Karşıyaka’da bir hüzün var. Benim de keyfim kaçık. Karşıyaka’da her kesimi kucakladığı din adamı Müftümüz İsa Gürler’in Balıkesir Karesi ilçesine tayini çıkması görüştüğüm her kesimden insanları üzdüğünü gözlüyorum. Emekliliğine 2 yıl gibi kısa bir süre kalan, Karşıyaka’nın bir simgesi olmayı başaran Atatürkçü, Laik, çağdaş bir din adamının tayini, düşünen onu tanıyan herkesi üzdüğünü görüyorum. 26 yılı aşkın öğretmenliğimde bürokrasinin acımasız kuralarının halen devam ettiğini görmek beni biraz daha üzüyor. Karşıyaka’da ahengi sağlayan bu güzel insanın görev süresi uzatılsaydı iyi olurdu.
Karşıyaka’nın ayrıştırmadan her kesimin etkinliğine katılan bu güzel insana çok ama çok ihtiyacı vardı. 2 yıl sonra zaten yaş haddi nedeniyle emekli olacaktı. Yeni bir yerde, yeni düzen kurmanın zorluğunu çok iyi bilenlerdenim. Bu güzel insana tolerans gösterilmemesi Allah’tan reva mı? Bürokrasi de hiç mi inisiyatif kullanılmıyor?
Yolun açık olsun sayın müftüm. Karşıyaka, Karşıyakalı sizi unutmayacak.
Telefona gelen çağrıları açamayabilirsiniz ama dönmemek bana göre büyük nezaketsizlik. Ben 2 defa aradığım insanın bana geri dönmemesi durumunda numarasını silmiyorum, doğrudan engelliyorum. Silmiyorum çünkü işi düştüğünde aradığında numarasından tanıyamayacağımdan açabilirim diye. Her tanıştığı insana hemen kartını uzatıp sonra arandığında telefonu açmayan bazı bürokrat ve politikacıları biliyorum. Şimdi bu çağın hastalığı haline geldi. Kendilerini çok değerli saydıklarını, arayanı önemsemediklerini gösteriyor. Biz de ‘huyu bu’ diyerek geçiştiriyoruz. Oysa bunları hoş görmekle toplumsal yaşama zararlı egoist insan kattığımızı düşünemiyoruz. Hiçbir makam ömür boyu kişiye tahsis edilmemiştir. Dönüp dolaşacağı, döneceği yer yine takmadığı insanların arası olacaktır. Bu tip insanlar o makamlardan ayrıldıklarında sudan çıkmış balığa dönüyorlar. Bu tipleri adam yerine koymamak lazım. Koyanlar insanlığa karşı işlenen suça ortak olmuş olurlar. Bence asıl suçlu makamı şereflendirmek için değil şeref aldığını sayanların arkasında duranlardır.
Madem görüşmek istemiyorsunuz o numarayı engelleyin, telefonunuza ulaşmasın. Adamı hasta etmekse amacınız, tedaviye ihtiyacınız olduğunu birileri size kesinlikle söyleyecektir.
Bir de günlük yaşamımızın bir parçası olan WhatsApp mesajlaşması. Mavi tiki pasivize edenlere şaşıyorum. Mesaj bilgisinden mesajın okunup okunmadığı anlaşılıyor zaten. Pasivize etmek neyin nesi anlayamıyorum.
Halkla iç içe yaşayanlardan biriyim. 1976 yılından beri beklentisiz, çıkarsız halkın hizmetkarlığını üstlenmişim. Sohbetlerde siyasetçilerin seçim sonrası davranışlarının farklılaştığı konuşuluyor. Bana göre siyaset adamı belirlediği politikayı sürdürmeli, halkla iletişimde olmalı, halkın nabzını sürekli ölçmeli, kendisine oy vermeyenlerin oyunu almaya çalışmalı, kendisine oy verenleri de unutmamalı. En önemlisi yapılacak bir seçim için hedefi olmalı. Bir de ahde vefa olmalı. Ne yazık ki böyle siyasetçiler bir elin parmakları kadar azaldı.
Bu ekonomik sıkıntılar, bunaltıcı sıcaklar, insan hakları savunuculuğuna soyunan batılı soytarıların Gazze’deki soykırım karşısında duyarsız kalmaları bizleri bunaltıyor. Elektriğe yüzde 38 zam yapıldı. Bu artış hiç de masum durmayacak. Bu zammın yansıması birçok mal ve hizmete olacaktır, hem de en kısa zamanda. Emekli ve emekçinin Temmuz zammını buharlaştıracak, enflasyon canavarının ağzındaki alev, çok kesimi yakacaktır. Hayırlısı demek en büyük tesellimiz.
Karşıyaka’da Milli Eğitime bağlı birçok okul yöneticisinin görev yerleri değişti. Kayıt döneminde yöneticilerin de velilerin de işi zor. Bakanlık kayıt parası alınmayacak diyecek, bazı okullarda belki de 50 bin TL istenecek, veliler feryat figan edecek. Temizlikçinin, temizlik malzemelerinin, güvenlik elemanının ücreti gerçek enflasyona göre ayarlanacak. Okul yöneticilerinin işi de zor, velinin de. Bağış yapılaması, okulun desteklenmesine karşı değilim ama istenecek uçuk bağışlara karşıyım. Kendini gökten zembille inmiş gören müdürleri ve onları koruyanları zaman hiç af etmeyecek.
Sonsöz “Yola çıktıklarını yolda bulduklarına değişirsen hem yolunu kaybedersin hem dostunu!” N.F. Kısakürek
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!