ANA SAYFA > Yazarlar > Sevgi Molva > Zorba

Zorba

SevgiMolva
Sosyal Medya :
09 Eylül 2019, Pazartesi 11:30
1480 kez okundu

Değişen bir şey yok dünden bugüne…

Din/tarım toplumlarındaki erkek egemen feodal kültürün bir parçası “maço” erkek kültürü. İşte bu maço erkekler, kadını sömürmekte, ezmekte, şiddete maruz bırakmakta, insafsızca öldürmekte. Kişiliksiz, amansız, ahlaksız, kaba, gücünü zayıflara yönelten, aşağılık insan grubu. 

Toplumdaki erkeklerinin maalesef çoğu, çağdışı toplumsal kabullerin az veya çok etkisi altında. Çağdaş eğitimli kendine güvenen kimlikli hiçbir erkek, kadınını öldürmez. Bu korkunç cinayetler; kendi bir birey olamamış, kompleksli, bencil ve cahil erkeklerin işi. Bu anlayışta; itaat etmek, biat etmek, erkeğin malı olmak durumunda kalanlar, katlananlar, katlanamazlarsa öldürülenler de kadınlar. 

Her gün çöküntünün iç acıtan örnekleri ile yüzleşiyoruz. Cumhuriyetin iyi bir yurttaş ve insan olma değerlerinin yerle bir edildiği bir dönem bu. Kırdan kente adeta sürülen kitleler bu büyük tüketim ormanında üç kuruş parayla kalakalıyor. Sorunlar yumak yumak artıyor, bunalımlar patlıyor. Kadının bir süreç içinde kendi ayakları üzerinde durması, eziyet gördüğü ortamda çocuklarını koruyabilmek için kararlar alması, ayrılmaya kalkması, onu malı zanneden erkekten ayrı yaşaması, bir gücün göstergesi aynı zamanda. Küçüklük duygusu içindeki ruhsal bozukluk yaşayan erkek buna tahammül edemiyor işte. Kadını sevdiği için değil (sevgi öldürmez yaşatır) kendine güvensiz ruhu, sahte ve aslında var olmayan erkeklik gururu için, ruhsal sorunları nedeniyle öldürüyor. İşin kötüsü; bu kişiler hâlâ yasalar tarafından kısmen korunuyorlar ve hâlâ aynı kültür içinde yetişmiş diğer kadınlar da erkek çocuklarını yetiştirirken kadın ve erkeğin sosyal eşitliği konusunda onları eğitmiyorlar. Tüm bu nedenlerle işimiz çok zor, toplum olarak. Ahlak ve namus denince sadece kadınlardan konuşmaya başlayan herkes namussuzdur, demiş Frida Kahlo. 
Kadınlara karşı sömürüyü ve ayrımcılığı içselleştirmiş olanlar kimler? Bunu giderecek politikaları uygulamayanlar kimler? Kin ve nefret tohumları ekerek, tehditkâr dil kullanarak çözülmez hiçbir şey. Bu belli. Ekonomik ve sosyal alt yapılarını güçlendirememiş, cahil kalmış, eğitim eksikli toplumlarda şiddet gösterenlerin artması, çok da beklenen bir durum aslında. Bazı tabuları sorgulamak, bazı alışkanlıkları çöpe atmak zamanı gelmedi mi hâlâ?

Araştırmalara göre, cinayet öncesi bu erkekler kadını bir şekilde takibe başlıyorlar, konuya yoğunlaşıyorlar, tehlikeyi hissettirip olayı tırmandırıyorlar, karar verip silah buluyorlar ve cinayeti işliyorlar. Nefret, öfke ve şiddet sarmalı böyle tırmanıyor. Eğitimli, kendine güvenen biri olsa, olabilse bunlar hiç başlamaz ama eğitimsiz, cahil, güvensiz, hasta ruhlu bir insanın geçirdiği bu safhaların orta bir yerinde bunu durdurmak kanunların, hukuk sisteminin ve toplumun görevi. Görev yapılabiliyor mu? Hayır. Suçluları bile iyi halden çabuk çıkarma eğilimi var. 

Nedense? Nasılsa? Niyeyse? 

Kadınlara yönelik en insanca hak, hâlâ lütuf gibi görülüyor. İnsanca yaşama kültürünü özümsemek, düşünen, okuyan, eleştiren, sorgulayan, çözümleyen insan olabilmek, aslolan. Akılcılığın önünü kim, kimler kesiyor. Kimin işine geliyor insanları cahil bırakmak? En eskilerde kadınlar, sonraları çok uzun bir süre ve hâlâ da erkekler yönetiyor dünyayı. Sevgi dolu, huzurlu, barış içinde yaşanan özgür bir ortam henüz sağlanamadı. 

Demek ki; sevgiyle, eşit koşullarda, adilce paylaşarak, huzurla yaşamanın yollarını aramayıp bulmamız, en önemlisi de; çok zaman kaybetmeden tutarlı politikaların ortaya koyulup uygulanarak soruna acil çözüm getirilmesi gerekiyor.
 
Gerekiyor çünkü;
 Sıradaki kadın ölmesin. 
 Sıradaki erkek elini kana bulamasın.
 Sıradaki çocuk mağdur olmasın.
 


PAYLAŞ

Yazara Ait Diğer Makaleler

13.12.2024 Hayaller ve gerçekler

08.09.2024 Biz ne yapıyoruz?

29.07.2024 Yeni Dünya

17.05.2024 ''Aslında her şey kurtuluşun başlangıcıydı''

07.03.2024 Kadınlar

12.01.2024 2023-2024

27.12.2023 Yeni yıl

14.12.2023 Yerel Seçimler - Halkçı Belediyeler - Yaşanabilir Kentler

09.11.2023 10 Kasım

27.10.2023 100.Yıl

18.05.2023 19 Mayıs

24.02.2023 Hüzün

30.12.2022 2023

29.06.2022 Anları yaşamak

24.04.2022 Umut

06.03.2022 Kadınlar

13.02.2022 Haklarımız

31.01.2022 Selam olsun

26.12.2021 Bir tohum yeşeriyorsa

11.11.2021 Kayıplarımız

19.05.2021 Şu an ya da hiçbir zaman

23.04.2021 Akıl ve düşünce

09.03.2021 8 Mart

14.02.2021 5 Sorun

30.12.2020 Umut da umut

30.11.2020 Yüzleşme

29.10.2020 Günden kalanlar

09.09.2020 Bilgi çağı

29.08.2020 30 Ağustos Zafer Bayramımız

30.07.2020 İstanbul Sözleşmesi

30.06.2020 Nefes alamıyoruz!

19.05.2020 Sorumluluk

23.04.2020 Yeniden başlamak

03.03.2020 Kadınlar

31.01.2020 Başarı

30.10.2019 Yaşamak

30.07.2019 Can Yücel "Şiir insan"

23.04.2019 İnsan mıyız, değil miyiz? İşte bütün mesele bu

08.03.2019 Biz; Her birimiz İzmir’iz

21.01.2019 Vizyon ve başkan

07.01.2019 Yılbaşı

07.01.2019 Sosyal Demokrat Belediyeler

07.01.2019 Eğitim ve düşünme

07.01.2019 Sanat

07.01.2019 Seçim

07.01.2019 Kadın

07.01.2019 Yapay zeka

07.01.2019 Bir yılı daha devirdik

07.01.2019 Demokrasi ve Cumhuriyet

07.01.2019 ''Ahlak'' kavramı

07.01.2019 Cumhuriyet kadını

07.01.2019 Uygarlık

07.01.2019 Sanat

07.01.2019 Kitap üzerine...

07.01.2019 Canımı yakma

07.01.2019 Sevgi üzerine

07.01.2019 Mutluluk üzerine

07.01.2019 Yavaş intihar

07.01.2019 Gidiyor

07.01.2019 Cumhuriyet!..

07.01.2019 Barış Barış Barış

07.01.2019 Kaos

07.01.2019 Yaşanabilir kentler...

07.01.2019 Büyük insanlık

07.01.2019 Kent ve Dönüşüm - çözüm

07.01.2019 Kent ve dönüşüm

07.01.2019 62'den tavşan yapardık...

07.01.2019 Seçim

07.01.2019 Direniş!..

07.01.2019 Hep beraber

07.01.2019 İzmir'in vizyonu ne olmalı -4-

07.01.2019 İzmir’in Vizyonu ne olmalı-3

07.01.2019 İzmir'in vizyonu ne olmalı -2-

07.01.2019 İZMİR’in VİZYON PLANI

07.01.2019 Seçim...

07.01.2019 Doğrusu...

07.01.2019 ZOR!

07.01.2019 NE OLUYOR?

07.01.2019 ENGELLERİ KALDIRMAK (ENGELSİZ MİMARLIK)

07.01.2019 NEREYE ARKADAŞ?..

07.01.2019 KARŞIYAKA BULUŞMASI

07.01.2019 SİMGE KENT

07.01.2019 30 AĞUSTOS 1922

07.01.2019 HAYDİ!..

07.01.2019 ''AKLA ZARAR''

07.01.2019 ŞU SON GÜNLERDE...

07.01.2019 KARŞIYAKA'DAN BALKANLAR'A BİR "MERHABA"

07.01.2019 ZAMAN DARALIYOR

07.01.2019 GÜVENLİĞİMİZ

07.01.2019 POLİTİKA

07.01.2019 CİNSİYET EŞİTLİĞİ

07.01.2019 BİLİM ve AKIL

07.01.2019 ULAŞIM

07.01.2019 BARIŞ

07.01.2019 DÖNÜŞÜM KAÇINILMAZ

07.01.2019 EXPO (Dünya Sergisi)

07.01.2019 AYAK İZİ

07.01.2019 EN YAKIN CENNET...

07.01.2019 SÖZ KONUSU KARŞIYAKA İSE...

07.01.2019 MAYIS ÇIĞLIĞI

07.01.2019 DOĞRU, YANLIŞ


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


yükleniyor

Köşe Yazarları

Anket

Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?