Ortama ahlaki açıdan şöyle bir bakarsak büyük bir etik felaketin hepimizi yokuş aşağıya doğru yuvarladığını görüyoruz. Akılcılıktan kurnazlığa, yarardan çıkarcılığa, bireyselden bireyciliğe doğru hızla giden insanların yarattığı bir felaket bu. Bu temel ahlaki değişim, toplumu bir altüst oluşa götürüyor. Ne yazık, ne üzücü…
“Ortalık yangın yeri, açız” diyen binlerce insan var artık. Eşitsizlik gittikçe artıyor, büyük hızla hem de. Bir kuşbakışı baksak ortama, gördüğümüz gerçekleri dürüstçe ve cesurca paylaşsak, ilk adımı atmış oluruz belki. Ülkenin tüm kaynakları tükenmiş, tüm çıkış yolları kapatılmış gibi, güven sıfır artık. Son hızla geri gidiyoruz. Sadece vatandaş devlete değil, dışardaki ülkeler de ülkemize artık güvenini yitirdi. Ekonomiye, hukuka, demokrasiye güven bitti. Ülkenin sınırlarını nasıl koruyorsak paramızı da öyle korumalıydık. Sistem, çok parası olana değil, az parası olana yaramalıydı. Üretime, yaratıma, emeğe değer vermeliydik. Üretim yapan, kâra geçen büyük sanayi şirketlerini, çok değerli topraklarımızı ve özgün ana fabrikalarımızı, değerli firmaları satmamalıydık. Halkı işe ve aşa muhtaç etmemeliydik. Herkesin sabrı tükendi. Gençler umutsuz ve mutsuz. “Memleketimden insan manzaraları” acıklı. Büyük usta büyük şair Nazım Hikmet bu kitabı şimdi yine yazsa, kim bilir ne yazardı! Örneğin, dolar düştü diye halay çekenleri görse… Merak ediyorum, doğrusu.
Ne yapmalı? Yazmak lazım -tabii- doğruları, konuşmak lazım gerekenleri, uyarmak lazım insanları, öğretmek, anlatmak ve bazen yüreklendirmek, bazen de umut olmak için. Ülkeyi düze çıkarmak için. Bazen de bağırmak gerek; ”Ey insanlar, millet sefalete kurban, neredesiniz ?”
Bize emanet edilen bu güzel vatanda daha güzel bir gelecek yaşamak, azim ve inatla gençlerimize sahip çıkmak arzusundayız hepimiz. Bu konuda güzel bir örnek oluştu yakın zamanda. Güzel şeyler de oluyor arada neyse ki.
Gençlere ekonomik, sosyal ve kültürel yönde katkı sağlamayı amaçlayan “GELECEĞİM OL” Derneği geçen ay Karşıyaka’mızda açıldı. İş adamı Serdar Yavaşoğlu'nun öncülüğünde kurulan dernek, ekonomik yetersizliği olan gençlere burslar, kurslar ve eğitim desteği verecek. İhtiyacı olan öğrencilere, ekonomik sıkıntıda olan ve derslerinde başarılı olan kız çocuklarına öncelik verilerek.
Yardımsever insanların ve duyarlı grupların desteği ile 72 öğrenciye düzenli burs vermeye başlandı bile. Para yardımını birçok sivil toplum örgütü yapıyor. Bunun yeterli olamayacağı fark edilince, burs için birçok yardımsever dost ve arkadaş da gruba katılıyor. Ulaşılan eğitimci, pedagog, psikolog ve kişisel gelişim uzmanı arkadaşlar da ücretsiz destek olacaklar, bu güzel oluşuma. Okullardaki eğitimin yetersizliğini artık hepimiz biliyoruz, dolayısıyla çocuklara ek ders vermenin yararlı olacağına inanıldığı için bir dernek binası kiralanıp, iki derslik ve lokal alanı oluşturulmuş durumda. İhtiyacı olan gençlere, fen, matematik, İngilizce, Almanca, bilgisayar, satranç, voleybol, basketbol gibi daha birçok dalda eğitimler verilmesi planlanıyor. Sosyalleşme çalışmaları için ise, çocukların sinema, tiyatro, spor müsabakaları gibi aktivitelere götürülmesi düşünülüyor. Dernekte -gerekirse- annelere de eğitim verilecek.
Ne değerli bir eylem. Alkışlıyoruz başlatanları ve destek olanları. Bu kurak ortamda bir vaha gibi. Bu tür girişimlerin artması çok önemli ve değerli. İnsanlara bulundukları zor şartlarda uzatılan bir el ve verilen bir umut işte bu.
İnsan kendi varlığına ve dış dünyaya bakıp, korkarak da olsa geleceğe dönük umutlar besliyor yaşamak için. Yaşayabilmek için gerekli bu çünkü.
Yaratmak, yaratılmak varsa, hayatta umut da hep olmalı. Eğer hâlâ bir tohum yeşeriyorsa, yeni bir hayat da başlayabilir.
Yeni bir yıl diliyorum hepimize gönülden. Sağlık ve sevgi getirsin, yepyeni güzelliklere ulaştırsın bizi, en önemlisi umutlarımızı yeşertsin.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!