Başlığa bakıp sakın yerel seçimler için bir şeyler yazacağımı sanmayın. Hoş, spora ve sporculara dönük vaatlerde bulunanları çoktan mercek altına almış bulunmaktayım. Burada sözünü edeceğim konularolarak, sporcuların zayıf olan tarafları mı desteklenmeli yoksa güçlü olan tarafları mı daha üst düzeye çıkarılmaya çalışılmalıdır sorusuna cevap aramakla başlıyor.
Olimpik yarışlar öncesi genelde Doğu ve Batı blokları arasında uzun senelere varan bir çekişme hikayesi bulunur. Doğu tarafındaki teknik adamlar, sporcularında buldukları zayıf taraflarını geliştirmeye öncelik verdiler. Batıdakiler ise güçlü taraflarını daha iyi seviyelere çıkarmayı düşündüler ve bunu uyguladılar.
Hangi taraf kazandı? Cevabını yazmayacağım. Çünkü ortalık karışabilir. Bunu, bir sempozyum konusu yapmak gerekiyor. Orada tartışanların görüşleri sonunda kimin başarılı çıkacağı ortaya çıkacaktır.
Gelelim sprint sporlarına… Sürat koşularında kimler daha başarılı olmaktadır diye bir araştırma yapıldığında genelde doğuştan yetenekliler ön plandadırlar… Fakat bunu erken yaşlarda belirlemek o kadar değildir. Örneğin, kasların fibril yapılarını test edecek bir uygulamayı kullanamazsanız size geçmiş olsun. Süratleri gelişsin diye beklerseniz sizin önünüzdeki yılların sayısı artacaktır.
Diyelim, böyle bir test yapma ya da yaptırma imkânımız yok, başka ne yapabiliriz? Bazı ünlü sprinterlerin boy, ağırlık, çevre ve çap gibi ölçümlerinin sonuçları ile bizim sprinter adaylarının benzer ölçülere sahip olup olmadığı değerlendirebilir. Diyelim benzer sonuçlar çıktı, o halde bizim sprinterlerimiz iyi dereceler yapabilecekler mi? Çok zor…
Burada da iki farklı durum var; birisi bazı biyolojik testler diğeri antropolojik ölçümler… Hangisi daha süratli koşucular kazandıracaktır? Bunu da yazmayacağım, düşünün biraz…
Gelelim bir çoban hikayesine: Bir zamanlar koyunlarını otlatan çoban, önünde gördüğü tavşanı kovalar ve yakalar. Tavşanın hızı yaklaşık 15 m/sn’dir. Bunu bir 100 m koşusuna adapte ettiğimizde bu çoban bu mesafeyi 7.2 sn içinde kat etmiş olmaktadır. Ussain Bolt 9.58’lik derecesi öncesi acaba tavşan mı kovaladı? Konuyu merak edenler Ertan Hatipoğlu ile konuşmalıdırlar…
100 metre koşucuları için acaba kaçan tavşanları kovalayıp yakalayabilenleri mi seçelim? Siz hangi tarafta yer alıyorsunuz?
Sporda yeteneklilerin seçilmesine dönük çalışmalarda çok farklı uygulamalarla karşılaşıyoruz. Hangisi yetenekliyi ortaya çıkarır, kim aradığımız özelliklere sahip geleceğin şampiyon sporcu adayıdır?
Bu konularda almamız gerek yol çok uzundur. Zor’dur ama imkânsız değildir. Ama bir taraf olma zorunluluğu bulunmaktadır. Hangi taraf bizi yukarılara taşıyacaktır? Bunu incelemeye devam edeceğim.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!