Hayata gelmek bizim kendi seçimimiz değildir…
Doğduğumuz gün ise ölmeye başlamamızın da ilk günüdür aynı zamanda. Kimi doğarken, kimi 100 yıldan sonra da olsa bu böyledir… Önemli olan ise ölümün ardından geride bıraktıklarımızdır…
İşte bu noktada; hayata gelmek her ne kadar kendi seçimimiz olmasa da, hayata geldikten sonra ise yapacağımız kendi seçimlerimizle ardımızda ne veya nasıl bir şeyler bırakacağımız şekillenir…
Tek başına kelime anlamı olarak bile ‘’seçim’’ önemli bir kavramdır yani anlayacağınız…
Şimdilerdeyse ülkemizde siyasi seçimler arifesindeyiz. Çocukluğumdan beri bende heyecan yaratmıştır siyasi seçimler. Acaba sonuç ne olacak merakı ile birlikte tabi… Bu seçim öncesinde ise merakım yine aynı olmakla birlikte heyecan duygumu kaybettiğimi hissediyorum. Yerini alan ise biraz bıkkınlık, biraz kaygı, biraz da korku belki de…
Neyden bıktığımı, nelerden kaygılandığımı ve belki de en önemlisi ne için korktuğumu tabii ki yazmayacağım. Benim yıllardır bu köşemde politika-siyaset vb gibi konulara girmemeye özen gösteren üslubumu beni takip edenler bilir zaten. Ama duygularımın bazılarını ve önemli olduğuna inandıklarımı teker teker kelimeler ile de olsa ifade ettiğimde, bu başlıkların alt açılımlarının nasıl olacağı hususunda kafalarda bazı düşünceler oluşturduğumdan da eminim. Bu bile bana yeter…
Oysa, gönül isterdi ki seçim heyecanı kavramı yine dipdiri kalsın, seçimin bir bayram havasında geçeceği düşüncesi güçlü bir şekilde varlığını sürdürsün. Umuyorum bu duygu durum hali sadece bana veya küçük bir azınlığa özeldir ve genel çoğunluk coşku, heyecan, neşe duyguları içerisindedir. Neyse…
Ne diyorduk en son; hayattaki seçimlerimizin hayatımızın nasıl şekilleneceğine direkt tesiri olduğundan bahsediyorduk… Siyaseten ise bugünkü muktedirlerden kendilerince çeşitli nedenlerle memnun olanların mevcut iktidara vereceği destek ile, mevcut iktidarın yaptıklarından memnun olmayan muhalif kesimin iktidar değişikliği yönünde yapacağı tercihin olduğu bir seçim yaşayacağız haliyle…
Bu haliyle bakıldığında son derece basit ve her şeyin 1 günde belli olacağı son derece hızlı bir süreç olarak görülüyor. İşte bu basit ve hızlı süreç, insanlarımızın bundan sonrası için nasıl yaşayacaklarını belirleyeceği son derece önemli bir eylem ve son derece önemli bir ‘’seçim’’ olacak aslında...
Nihayetinde her seçimde olduğu gibi siyasetçiler arasında bir kazanan bir de kaybeden olacak. Ama aslolan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının kaybederken de aslında kazanmış olma ihtimalleri olduğunu veya kazanırken de aslında sonrasında kaybeden taraf olma ihtimalleri olduğunu farkında olmaları ve hangi görüşten olurlarsa olsunlar aynı geminin yolcuları olarak aynı kaderin paydaşları olacaklarından hareketle her koşulda birlikte, çatışmadan, dövüşmeden, anlayışla, sevgiyle ve en önemlisi sevgin yoksa da birbirine saygıyla yaşamlarını sürdürmeye devam etmeleri gerektiğini unutmamaları…
Bu bir demokrasi şöleni olarak görülmeli ve her sorumluluk sahibi vatandaş da kendinin ve çocuklarının geleceğinin tayini için mutlaka ama mutlaka oyunu kullanmalı.
Sağlıcakla kalın!..
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!