Bundan yıllar öncesinde sadece bir kez değindiğim bir konuydu obezite. Oysa ki konu artık çok daha ciddi boyutlara vardı ve tekrar bahsetme gereği duymakla kalmayıp zaman zaman bu konuya değinmem gereğini hissetmeye başladım artık. Mesleki bir refleks olarak, önce sağlık gereğinden hareketle…
Bundan yıllar öncesinde değinmiş olduğum bir konu iken henüz bazı prosedürler belli bir rutine bağlanmamış ve günümüzde olduğu kadar obezite hastalarının cerrahi işlemlere dair güvenleri oturmamıştı. Başlarda pek çok soru işaretinin olduğu ve hatta kazanç kaygısı ile endikasyonsuz (gereksiz) ameliyatların yapılabildiği süreçlerden sonra artık bu konuya yaklaşım günümüzde pek çok açıdan netlik kazandı.
Hatta bir zamanlar sadece ucuz hizmet alımı imkanı olması nedeniyle Türkiye bir çok yurt dışı hastası tarafından tercih edildiği için bu konudaki endikasyon (gereklilik) aralığı bazen fazla geniş tutulup bir nevi ticaret gibi görülürken şimdilerde ise ülkemizde bu konuya dair cerrahi prosedürlerin tam-doğru-eksiksiz ve en önemlisi ‘’gerekli kişilere’’ yapılması gerçekliği dürüst bir zemine oturması sonrasında (tabii ki de operasyon sonrası başarı oranlarının çok yüksek yüzdelerde olması nedeniyle de) artık yurt dışı hastalarına obezite cerrahisi yapan cerrahlarımız randevu ayarlamakta hem seçici davranmaları hem de boş anlarının azlığı nedenleriyle zorluk çekmeye başladılar. Konu bu boyuta vardı yani…
Bu konuyu henüz obezite cerrahisi rutine girmediği dönemlerde suistimal eden bir grup meslektaşımız demeye utandığımız belli bir azınlık da doğal seleksiyona uğrayarak çok şükür ki konu dışına itilip orada kaldılar zaten.
Artık Türkiye’de, hatta ve hatta çok çok yüksek bir kalitede İzmir’de ciddi bir sağlık sorunu olan obezite ile ilgili operasyonlar yapan cerrahlarımız her türlü tıbbi ve yasal prosedüre uygun bir şekilde yurt dışından gelen çok sayıdaki taleplere de yetişme gayretindeler.
Peki obezite hastalığı Türkiye ve dünyada ne boyutta ve ne ciddiyette sizce? İşte sizlere bir takım verier;
Bunlar sadece istatistiki bir takım bilgiler tabi. Ama asıl olan obezitenin yol açtığı yandaş sağlık sorunları ve getirdiği ciddi negatif sonuçlar. Yüksek kan yağ düzeyleri ve buna bağlı damar tıkanıklıkları-sertlikleri, yüksek tansiyon, diyabet gibi ciddi bazı sağlık sorunları ilk akla gelenler. Obez halinden kurtulmak değil yani asıl konu. Asıl olan sağlığına kavuşmak. Sağlığına kavuşurken de haliyle görsel ve sosyal anlamda elde edilecek olan mutluluk hali de yanında bonusu olacaktır.
Bundan yıllar öncesinde bazı konuların havada kalmasına bağlı benim dahi şüpheyle yaklaştığım obezite cerrahisi ile ilgili gereklilik mevzu artık yadsınamaz bir gerçek halini aldı ve her şey çok daha net… Tabi ki de yine uygun olan ve gerekli olan hastalar için… Yani diğer metotlarla sonuç alamamış olan, psikolojik olarak yapılan değerlendirmesinde cerrahi işleme tabi olmaya müsait bulunanlar kastettiğim… Bu gruptaki kişiler için obezite cerrahisi kişiye en uygun olan teknikle ve ameliyat öncesi her türlü hazırlığı eksiksiz olarak yapılarak uygulanabilir.
Alınacak sonuçların öncelikle sağlık açısından sonrasında da sosyal anlamda kişiyi adeta yeniden doğmuş gibi hissettiren bir nev-i ‘’beni baştan yarat’’ talebine verilebilecek en güzel yanıt olduğu gerçeği günümüzde artık gün gibi aşikar!..
Obezite artık aşılamayacak olan bir kadersizlik değil. Önce aşırı kilolu sınıfında olanlara seslenmek gerekirse; ‘’yol yakınken tedbirinizi alın’’. Sonrasında da diğer metotlarla sorununu çözememiş olan obez hastalara seslenecek olursak; ‘’Türk cerrahları bu konuda artık tüm dünyada tercih ediliyor ve aklınıza yatan içinize sinen, bu konuda tecrübe sahibi genel cerrahlarımızdan alacağınız yardımla bu sorununuzdan kurtulabilirsiniz’’
Sağlıcakla kalın!..
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!