Yazıma Bornova Belediyesi Karşıyaka Basketbol’un üzücü açıklaması ile başlamak istiyorum; ‘’Türkiye Sigorta Türkiye Basketbol Ligi 2024-2025 sezonunda Bornova Belediye Karşıyaka Basketbol Takımı olarak, lige katılım için gerekli evrakları tamamlayıp katılım payını yatırmamıza rağmen, takımımızın ismini taşıdığı kurum ve kuruluşlardan destek bulamamamız, ligde mücadele edebilecek gerekli bütçenin sağlanmaması ve salon tahsisi konusunda destek alamadığımızdan dolayı, amacı genç basketbolcuları yetiştirmek ve basketbola yeni vizyon açmak isteyen kulübümüzün lige katılamayacağını üzülerek bilgilerinize arz ederiz’’…
Yakın bir zamanda da takım oyuncularının ‘’hakkımızı helal etmiyoruz’’ ana fikri olan bir başka açıklaması vardı…
Bu işler bu kadar kolay mı? Bu tarz bir organizasyon oluşturup da başarıya ulaşması için emek veren onca kişi varken bir anda ‘’biz artık yokuz’’ diyerek tüm desteklerin çekilmesi ve bu kişilerin mağdur edilmesi bu kadar basit mi?! Oyuncusundan teknik ekibine, malzemecisinden masörüne, aşçısından temizlik görevlisine kadar acaba kaç emekçi bir anda ortada cascavlak kalıverdi?! Hani basketbolcu fabrikası olacaktı! Hani Karşıyaka için genç yeteneklerin tecrübe kazanıp Karşıyaka’nın geleceğine yapmış olduğu bir yatırım olacaktı!
Bu işler maalesef böyledir işte… Hele ki Türkiye’de amatör sporların kaderi ne yazık ki maddi desteklerle paralel olarak şekillenir. Ya başarıdan başarıya koşar, ya yok olur gider ya da başarıdan başarıya koşarken bir anda yok oluverir. Yakın geçmişte bunun bir benzerini Türk milli takımına ve hatta NBA’e kadar oyuncu yetiştirmiş olan Banvit’de yaşamadık mı?!
O nedenle işte sağlam sponsor desteği, devamlılık çok ama çok önemli. Karşıyaka’nın çok az kulübe nasip olan 26 yıllık Pınar isim sponsorluğu vardı. Ne yazık ki nedenini tam olarak idrak edemediğimiz şekilde kulüp idaresi ile holding arasındaki bir anlaşmazlık veya anlaşma çerçevesinde bu sponsorluk son buldu. Daha iyisinin bulunacağı zannı veya ümidiyle son buldu olasılıkla… Öyle oldu mu peki?! Ya da öyle olabilecek mi acaba?!
Şöyle bir hikaye vardır; adamın biri köyün en güzel kızına aşıktır. Kızın da onda gönlü vardır aslında ama öyle kolay kolay da kabullenmek istemeyip sevgisini sunmasının bir karşılığı olması gerektiğini düşünür. Bu çerçevede de adama köydeki kocaman bir gül bahçesinde yer alan güller içerisinden en güzelini bulup kendisine getirmesi halinde onunla evleneceğini söyler…
Tabi bunun için de adama bir süre kısıtlaması koyar ve gün batımına kadar getirmesini şart koşar. Bir diğer kural da gül bahçesinde ilerlerken geriye dönmenin yasak olmasıdır. Adam gül bahçesine dalar ki binlercesi var…
Birini görür beğenir fakat vazgeçer, daha iyisi vardır kesin der. Bir diğerine bakar ve harika görünmektedir, işte tam da aradığım bu derken birden içerisine kurt düşer ve ‘’ya daha iyisi varsa’’ diyerek gül bahçesinde ilerlemeye devam eder. Fakat bu esnada hem gül bahçesinin hem de zamanın sonuna gelmek üzeredir…
Son an’a kaldığında ise önceki gördüklerinden çok daha sönük görünen güller yer almaktadır önünde ve artık ne geri dönme şansı ne de zamanı kalmamıştır. Öyle olunca da yaprakları buruşmuş, rengi solmuş bir güle mecbur kalır. Sonuç olarak da köyün gözdesi olan sevdiği kız da adamın getirdiği gülü görünce kendisine hak ettiği değeri vermediğini düşünerek adamdan vaz geçer.
Kıssadan hisse…
Bu sene Karşıyaka basketbolda hazırlık maçlarında umut vaad ediyor. İyi oyuncu transferleri yapıldı. Ancak en güzel gülü bulayım derken hiç gül bulamamak da var serde ve yazımın başındaki örneklerde de görüldüğü üzere bu işlerin hiç acıması yok. Ne kadar ekmek, o kadar köfte. Ya da daha net ifadeyle para yoksa başarı da yok!
Ufuk Hoca verdiği bir demecinde yine de iyimser konuşmuş. Yaşar Holding’in isim sponsorluğu olmasa da gönül bağıyla, aile gibi olunmayla paralel desteğini sürdüreceğini düşündüğünden ve hatta Pınar sponsorluğunun bitişinin de geçici bir ayrılık olabileceğinden bahsetmiş.
Umarım Ufuk Sarıca’nın düşünceleri bir Polyanna iyimserliğinden öte gerçeklik taşıyordur. Yoksa şu anda çok ciddi bir şekilde ‘’KULÜBÜN LOKOMOTİFİ VE TÜM TÜRKİYE’DE ARMAMIZI GURURLA ZİRVEYE TAŞIYAN, BAŞARI ANLAMINDA KULÜBÜN EN BÜYÜK BRANŞI OLAN BASKETBOL’’ için tehlike çanları çalıyor.
Sağlıcakla kalın!..
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!