Burası Karşıyaka; boyun eğmenin, teslim olmanın, pes etmenin anlamını dahi bilmeyenlerin harman olduğu memleket!.. İşgal yıllarında başlayan direnişin sembolü, sadece İzmir’de değil Anadolu’da kurulan ilk Türk spor kulübü Karşıyaka Spor Kulübü de işte bu zihniyet çerçevesinde kuruldu zaten...
Ve bugünlerde yine büyük bir heyecan ve ardından da ne yazık ki hayal kırıklığı yaşadık Karşıyakalılar olarak. Futbolda tabir-i caizse üçüncü lig çukurundan çıkmanın eşiğine geldik ama çıkamadık maalesef... Pes etmek yok ama!
Bu sezonun en önemli özelliği, futbol takımımızın altyapıdan gelen gençlerimizden oluşmasıydı bence! Uzun yıllar yapılan yanlışların ardından bu sene, belki de zaruriyetten olsa da, kendi çocuklarımıza-özümüze dönmek alınan en doğru karardı! Bu doğru yolda devam edip, pes etmeden, Karşıyakalı gibi davranarak eninde sonunda layık olduğumuz yerlere geleceğimizden kuşkum yok..! Ancak, bunun yolu doğrulardan vazgeçmemekten geçiyor...
Karşıyakamızın ikinci lige terfisi için sadece 2 maçı alması yeterliydi. Bunu da neredeyse başarıyorduk. Bu süreçte; taraftarından yönetimine, mülki amirinden esnafına herkes birlik herkes tek yürek oldu! Karşıyaka’nın zor anlarda, kritik durumlarda kenet olabilmeyi başarabildiğini göstermesi açısından da önemliydi bu süreçte yaşananlar... Fakat, önemli olan bunun sürekliliğinin sağlanabilmesi tabi!
Bakıyorum da ne yazık ki hala KSK başkanı ile Karşıyaka Belediye Başkanı arasında ince ince atışmalar sürüp gidiyor. Sayın Turgay Büyükkarcı’nın belki de Karşıyaka Spor Kulübü tarihinin en kötü dönemlerinden birinde elini taşın altına koyup da verdiği mücadeleyi takdir etmemek nasıl ki imkansızsa, Belediye Başkanımız Sayın Cemil Tugay’ın da bugüne değin geldiği ilk günden itibaren taraftarın sürekli yanında verdiği görüntülerle KSK ile Karşıyaka’nın ayrılmaz bir bütün olduğu gerçeğine paralel yaklaşımları da aynı şekilde herkesçe takdir ediliyordur mutlaka diye düşünüyorum!
Durum böyleyken, yani kendilerine Karşıyaka kamuoyu tarafından değer verilip, takdir de görüyorlarken bizlerin beklentisi birbirleri ile mücadele vermeleri yerine birlikte Karşıyaka’nın menfaatleri için mücadele vermeleri. Bunun mümkün olabileceğine de gönülden inanıyorum. Karşıyaka Spor Kulübü yönetim kurulu adına kulüp başkanımız Sn. Turgay Büyükkarcı’nın belediye başkanımız Sn. Cemil Tugay’a yönelik teşekkür metni yayınlaması da bu olasılığın gayet de mümkün olduğunun en son ve en somut göstergesi bence...
Bu sene de kaçan bir üst lig fırsatından sonra görünen o ki; birlik, beraberlik içersinde ve altyapı öncelikli olan doğru adımları atmaya devam ederek bir süre daha sabretmemiz gerekecek... Futbolda hakedilen yere gelinebilmesi için daha alınacak çok fazla yol var maalesef ve bu da sabırla çalışmayı gerektiren uzun bir maraton olacaktır.
Basketbolda Karşıyakamızı sadece Türkiye sınırları içersinde değil, Avrupa’da da gururlandıran başarıları futbolda da yakalayabilmek için herkesin güçlerini birleştirmesi, kulüp içi branşlar arası nifak tohumları ekilmeden ‘’hepimizin ortak paydası Karşıyaka’’ denilebilmesi, bir zamanlar Karşıyaka’nın lokomotifi olan futboldan son ve uzun yıllardır bu misyonu devralmış basketbolun hangi aşamalardan geçerek bu günlere geldiğinin gerekirse futbol adına mercek altına alınıp futbol için de uygulanması, şartlar ne olursa olsun ‘’pes etmek yok’’ mottosundan vazgeçilmemesi gerekir! Şu sıralar futbol nedeniyle Karşıyakalı mutsuz, ama umutsuz asla değil..!
Bu vesileyle; üniversite yıllarından beri tanıdığım, birlikte basketbol oynadığım, basketbol bilgisiyle zaten uzun yıllardır Kaf Sin Kaf’ımıza faydalı hizmetleri olan değerli arkadaşım Op. Dr. Cem Karas’ın da basketbol şube sorumlusu olarak hizmet vereceği yeni pozisyonunda kendisine sonsuz başarılar diliyorum...
Bu arada, coronavirüs aynı etkinlikte, aynı bulaştırıcılıkta faaliyetlerini sürdürmekte! Lütfen ama lütfen kimse tatil rehavetine kapılmasın! Sıcaklarla bitecek diyenler de gördü ki konunun sıcakla falan da ilgisi yok! Vaka sayısında bir azalma olmadığı gibi yoğun bakımda yatan hasta sayılarında da artış var hatta! Hepimiz bayramda sarılıp kucaklaşmayı, büyüklerimizin ellerinden öpmeyi istiyoruz ancak bu bayram o bayramlardan olmamalı! Rica ediyorum sizlerden bunu! Hatta işe yarayacaksa eğer, sizlere temizlik-maske-mesafe tedbirlerine uymanız için yalvarıyorum..! Şu coronavirüs yüzünden kimse sevdiklerini kaybetmesin, kimse kendi hasta olmasın veya bir başkasının hasta olmasına vesile olmasın! Biraz aklı, biraz vicdanı olan herkesin bu çağrıma uyacağını umut ediyorum. En azından umut etmek istiyorum...
Bayramın tüm küskünleri barıştırması, birbirine karşı kırgınlığı olan herkesin bu kırgınlıklarını unutturması, herkese sağlık-mutluluk-huzur getirmesi dileklerimle herkese iyi bayramlar...
Sağlıcakla kalın!..
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!