Güçlünün kanunu mu, kanunun gücü mü?

     Barajlar yine alarm veriyor. Fakat kaldırım sulayıcılar bir türlü dur durak bilmiyor. Su bakımından ülkemiz su zengini bir ülke değil ne yazık ki! Hatta son yıllarda su fakiri ülkeler klasmanındayız. Buna karşın ne yazık ki fütursuzca yapılan su israfı tam gaz devam ediyor.

     Kaldırım sulayıcılar konusunu bu köşede uzun zaman önce bir kez daha dile getirmiştim. Hatta onların deşifre edilmesi konusunu gündeme getirmiştim. Fakat yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali üste çıkıp bir de bana zarar verme ihtimallerinden hareketle bunu yapmayı göze alamıyorum şimdilik. Ancak bu yazıyı bir nev-i ihbar kabul eden resmi merci’ler olursa sadece onlara özel olarak bu aymazları söyleyebilirim. Karşıyaka’da tüketilen toplam su miktarının yarısını bunların tek başına tükettiğini düşünüyorum. O derece yani… Tekrar hatırlatmak isterim ki; ‘’su hayattır’’!..

     Ülkemizde yasalar sadece onlara uyanları mı bağlıyor? Çünkü yıllardır gözlemlediğim bir durum var ki; her kim kurallara harfiyen uyuyorsa ona bir şekilde herhangi bir nedenle bir yerlerden bir şeylerin cezası gelirken her kim ki vahşi batıda yaşıyormuşçasına hiçbir kurala riayet etmiyorsa ona tek bir cezai müeyyide dahi uygulanmıyor. Kötüler hep mi kazanacak?!

     Bu konuya neden girdiğime gelecek olursak; Fazıl Bey caddesi ezelden beri, Çamlık yolu çok çok uzun zamandan beri bilinen tek yön trafiğe açık yollarımız ve buralarda sürekli olarak ters yöne giren araçlar var ve bu artık bir rutine dönmüş vaziyette. Çünkü hiçbir resmi yetkili tarafından ne bir uyarı yapılıyor ne de ceza yazılıyor bunlara… Sadece bu da değil!

     Fazıl Bey caddesi girişinde kentsel dönüşüme girerek yeni inşa edilmekte olan Yalı’daki apartmanın önü ve Fazıl Bey caddesi girişi tamamen dikine park eden araçlarca açık otoparka dönüştürülmüş durumda. Orada kaldırımda engelli rampası var. Orada yayaların karşıdan karşıya güvenle geçebilmesi için trafik ışıkları ve yaya geçidi var. Tüm bunlar o park eden araçlarla bloke edilmiş olmakla kalmayıp, bir de sahil yolunun bir şeridi de tamamen kapatılmış oluyor.

     Yaşanan bu rezalet de Karşıyaka’nın tam göbeğinde. Oradan her gün defalarca trafik polislerinin geçiyor olduğuna da eminim. Bir kez olsun ne ceza yazıldığını, ne de oradaki araçların çektirildiğini görmedim!

     İşte bu kötü insanların yaptıkları yanlarına kar kaldıkça, tüm kuralsızlıkları sürekli cezasız bırakıldıkça kötülüklerini ve başka insanların özgürlüklerini, yaşam alanlarını gasp etme davranışlarını daha da arttırarak sürdüreceklerdir. Güçlünün kanunu mu uygulanmalı, yoksa kanununun gücü mü devreye girmeli?! Bu böyle olmaz, böyle gitmez, gitmemeli…

     Keşke Gotham City’nin Batman’i gibi birisi Karşıyaka’da da olsa da resmi görevlilerin yapmadığını böylesi bir süper kahraman yerine getirse..!

     Son günlerin popüler bir konusu da yeni Seçil Erzan vakası olarak geçen konu. Bu konunun başrol oyuncusu hanımefendinin ulusal basında sürekli olarak üzerinde armamızın olduğu tişörtlerle veya kutsal formamızla olan fotoğraflarının yayınlanarak haber yapılması beni son derece rahatsız etti.

     Hasbel kader yönetimde bir pozisyon bulmuş kendine ve o nedenle haberlerde de o şekilde yer alıyor. Oysa ki konu tamamen kişisel bir konu ve konuyu Karşıyaka Spor Kulübü ile bağdaştırmak istercesine konulan o fotoğraflar son derece yersiz. Kulüpten bu konuyla ilgili olarak yapılan resmi açıklama bu anlamda son derece doğru ve yerinde olmuştur.

     Basketbolda yeni transferlerimiz var bu arada. Bu konuda şimdilik sadece şu yorumu yapacağım; biz eskiden kimsenin bilmediği, tanımadığı genç ve yetenekli oyuncuları bulup parlatırken, bu sene ligimizin vasat takımlarında istatistik yapmış oyuncular üzerinden yürüyerek biraz daha garantici bir transfer politikası tercih etmiş gibi görünüyoruz. Ama garanti gibi görünüp de Karşıyaka’nın ağırlığı nedeniyle o takımlardaki gibi olamama ihtimallerini de umarım transfer sorumluları hesaba katmıştır. Oyuncuların bireysel yetenekleri konusuna ise ilerleyen zamanlarda girmeyi düşünüyorum. Selim Çınar’ın gönderilip de Haluk Yıldırım’ın getirilmesi hamlesini ise anlamakta güçlük çekiyorum! Hayırlı olur umarım…

     Sağlıcakla kalın!..