Cumhuriyetimiz 101 yaşında

Milli Mücadelemizin zaferle taçlanışının, Türk milletini esaret altına almak için vatanımızı işgal eden emperyalistlerin ülkemizden kovuluşunun, bağımsızlık güneşinin ülkemiz üzerine yeniden doğuşunun, Cumhuriyetimizin ilan edilişinin 101. yılındayız. Cumhuriyetimiz ilelebet payidar, milletimiz bahtiyar olsun.

Cennet vatanımız bizim için sıradan bir toprak parçası değildir. Bu topraklar kıyamete kadar güven içinde yaşamaya azmettiğimiz yurdumuzdur. En kıymetli varlığımızdır vatan. Vatan olmaksızın millet olamaz. Millet olmaksızın da devlet olamaz. Bir milletin varlığı, vatanın varlığına, aynı zamanda hür ve bağımsız olmasına bağlıdır. Özgürlüğün olmadığı yerde millet olamaz. Dünyada namus ve şerefimizi koruyarak huzur ve güven içinde yaşamak ancak bağımsız bir vatana sahip olmakla mümkündür. Dini görevlerimizi gereği gibi yerine getirmemiz de yine vatan sayesinde mümkün olur.

İşte vatanımız, aziz şehitlerimizin canlarıyla, kahraman gazilerimizin kanlarıyla, Milli Mücadelemize önderlik ve rehberlik eden, cepheden cepheye koşan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının azim, gayret ve kararlılıklarıyla bize bıraktıkları mukaddes bir emanettir.

Gazilerimiz, vatanımızı canları pahasına savunmuş, aslında şehitlik makamına talip olup şehadetin kapısından dönmüş kutlu kişilerdir. Peygamberimizin dilinde gaziler "Allah'ın elçileri” olarak anılmışlardır. Gaziler zaferin anahtarları, gönül erleri, toprağı vatan kılan yiğitlerdir.

Şehitlerimiz, vatan için insanın yapabileceği en büyük fedakarlığı yapmış, verecek bir tek  canı kaldığında, onu da vatan için vermiş, manen aramızda yaşayan ölümsüz kahramanlardır.

Milli Şairimizin; "Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber/Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber” dediği gibi şehitler peygamberlerle beraberdir.

Orhan Şaik Gökyay, Bu vatan kimin? şiirinde, vatanın gerçek sahiplerinin kimler olduğunu söyle anlatmış; “Bu vatan, toprağın kara bağrında/Sıra dağlar gibi duranlarındır/Bir tarih boyunca onun uğrunda/Kendini tarihe verenlerindir.”

Sakarya Savaşı sırasında Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın söylediği şu tarihi sözler de bu gerçeğin başka bir şekilde ifadesidir. "Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaş kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz.”

Türk Milli Mücadelesi ve Türkiye Cumhuriyeti, işte böyle bir inanç ve aşkın eseridir. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 101. yılı vesilesiyle üzerinde yaşadığımız bu toprakları bize vatan kılan, yüz bir yıl öncesi destansı mücadeleleriyle bağımsızlığımızı perçinleyen aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi, ordularımızın başkomutanı Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü rahmet ve minnetle yad ediyoruz. Ruhları şad olsun. Mekanları cennet olsun. Yüce Allah devletimizi ve milletimizi, ordumuzu ve yurdumuzu her türlü tehlikeden, hain terör ve şiddet belasından muhafaza buyursun. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı hepimize kutlu ve mutlu olsun, Cumhuriyetimiz ilelebet var olsun. Kalın sağlıcakla.