Bir ciltlik eser mi, bir sayfalık kağıt mı?

A Milli Futbol Takımımız rövanş maçında Hollanda’ya 6-1 yenildi. Her takımın tarihinde ve her yerde futbol için olağan bir sonuç. Tabii bizim için 6-1 biraz fazla geldi. Takımın başında Şenol Güneş vardı. Sonuçtan başında olduğu takım da kendisi de üzgün. Taktikde, oyuncu değiştirmede hata olabilir. TSA’nın bu web sitesinde önceki günlerde yayınlanan yazımı okuyanlar görmüşlerdir. (Milli Takımın İlacı Aksakallar Heyeti) başlıklı yazımda Şenol’un tek başına değil, saha kenarındaki ekip gibi değil, seçkin bir danışmanlar grubuyla takımı yönetmesi gerektiğini yazmıştım. Tek gibi olmak hataydı. Kabul. Amma; tüm spor dalları yerine, futbolla yatıp kalkan bizim spor basınında toplar hemen ateşlendi. Eleştiri başka, yol göstermek başka, Milli Takımın başında bulunan ülke futbol tarihinde başarılara imza atan, kalitesi, karakteri belli olan bir teknik adama, ortaya tazminat gibi çirkin bir gerekçeyi de atarak saldırmak başka. Bunları yazanlar ilk defa TFF’nin yönettiği Türk futbolunun özellikle Süper Lig’den A Milli Takımda kaç oyuncu olduğuna bakmalı, görevli teknik adama Avrupa liglerinde el üstünde tutulan Türk çocuklarından oluşturulmak zorunda kalınan milli takımın ne sürede, kaç defa bir arada oynama imkanını bulduğuna bakmalı, sonra da eleştirilerini masadan değil, yerinde izleyerek yazmalıydılar. Evet 6-1 iyi olmadı. Amma; bir ciltlik muhteşem bir eser yaratan bir uzmanı bir sayfaya sığan bir hata için silip atmak da, hırpalamak da kabul edilemez.
Bu perde kapandı. Şenol Güneş yine Türk futbolunda kalacak ve ülke futboluna hizmet verecektir.. Amma; 6-1’den sonra yazılanlar ve söylenenler de kalacak ve sahipleri ile eleştiri değil, hata ve karalama olarak kayda geçirilecektir.