Cumhuriyet döneminin önde gelen isimlerinden birisi olan ve "Otuz Beş Yaş" şiiriyle özdeşleşen şair, yazar ve çevirmen Hüseyin Cahit Tarancı veya bilinen adıyla Cahit Sıtkı Tarancı’nın;
“Daha sürer mi dersin bu şaşkınlık?
Yarını ne olacak dünyamızın?
Biz yaşımızı, başımızı aldık,
Allah çocuklarımıza acısın.”
Dizeleri “Şaşkın dünya” şiirinden…
Şairin yukarıdaki dörtlüğünden sonra aklıma ne geldi biliyor musunuz?
BAL…
Bildiğiniz ve arıların ürettiği değil, TFF’nin (Türkiye Futbol Federasyonu) icat ettiği BAL… Açılımı “Bölgesel Amatör Lig…”
Bu; amatör ile profesyonel futbol ligleri arasındaki tek duvar… Yıkıp geçtin mi profesyonelsin… Yıkamadın kaldın; amatörlüğe devam!
“Ne olacak lig ligdir. Bu da BAL” deyip geçebilirsiniz… Ancak bir statüsü var ki; evlere şenlik mi desem… Yoksa düşman başına mı?
Dünyanın en büyük matematik profesörün önüne koysan; “kardeşim bu ne böyle?” diyerek şaşkınlığını ortaya koymazsa; pes!
Futboldan biraz anlayanlar BAL’ın (Bölgesel Amatör Ligi) statüsünü incelediklerinden sonra eğer bir şeyler yazmak isterlerse, inanın yazacakları spor bilimleri fakültelerinde tez konusu olur!
“Bal dök parmağını yala” veya “Bal tutan parmağını yalar” derler…
Durum hiç de öyle değil… Bu BAL’ın içi de, dışı da ligdeki kulüpleri yakıyor. Hem de öyle böyle değil… Parmağını bırak, vücuduna döksen de zehir gibi yakıyor insanın içini…
İnanın bu statü ile BAL’da mücadele etmek, her gece kabus görmekten de beter!..
Bakın şimdi…
İzmirspor grubunda şampiyonluğa oynuyordu. O kadar iddialıydı ki, takımın başına camiadan yetişen ünlü teknik direktör Levent Eriş’i getirdi. Camia Levent ile daha da havaya girdi ve taraftarlar neredeyse şampiyonluğu “çanta da keklik” görmeye başladı…
Hedef kesinlikle 3.Lig’e çıkmaktı… Üst liglerde oynamış tecrübeli futbolculardan oluşan güçlü bir ekip kuran Şimşekler zirve için mücadele etti. Ne var ki; 9 takım bulunan grupta oynadığı 16 maçtan sonra topladığı puanlarla ligi 3. Sırada tamamlayabildi. Arkasında 6 takım bıraktı.
“Ne var bunda!” diyeceksiniz. Haklısınız ama “BAL Statüsü ” gereği İzmir Süper Amatör Kümeye, ağızlardaki kısaltılmış adıyla SAL’a düştü!..
Evet, yanlış duymasınız… Arkasında peş peşe sıralanan ve puanı ondan daha az olan 6 takım olmasına rağmen ligden düştü!
BAL statüsünden bihaber olanlara inan inandırabilirsen…
Afyon temsilcisi Belediye Bolvadin Termalspor BAL Ligi 9. Bölge 1. Grubunu 18 maç sonunda yenilmeden lider olarak tamamladı. Plaf offa kaldı ve burada da yenilmedi. Başka bir ligde olsa genel averaja bakılacak ve o zaman Afyon ekibi bir üst lige çıkacaktı. Ama yönetmeliklere göre berabere kaldığı rakibiyle penaltı atışları yapacaktı. Galibiyetin belirleneceği hükmü gereği atışlar yapıldı ve penaltılar sonunda 3. Lige çıkamadı. Bütün sezon yenilmedi, bir penaltı ile tüm sezonu boşa gitti…
O da BAL da tepetaklak!..
Dahası var... Sahada iki takımın maç tamamlandı. Sonuca göre A ve B takımlarının puanları eşitlendi. Eşit puanla takımın birisi sahada diğeri ise tribündeydi… Hakem düdüğü çaldı… Şansı kalmayan takımı soyunma odasına yolladı. Buna karşılık tribündeki takımı sahaya çağırdı.
Sahada 90 dakika ter döken ve ıslak formalı takım ile tribünde tiril tiril formalarıyla 90 dakika maçı izleyen takım 3. Lige çıkmak için “Penaltı atışları” için karşı karşıya getirildi…. Penaltı atışı yapacaklar ve 3. Lige çıkan takımı belirleyeceklerdi…
Şimdi siz, hikâye yazdığımı veya masal anlatacağımı sanıyor ve “Olmaz böyle şey” diyorsunuz ama demeyin… Oldu!..
Devam ediyoruz…
Bölgesel Amatör Lig 3. Bölge’deyiz…
Bu bölgede Gaziantep Ankasspor, Arguvan Belediyespor ve Talasgücü Belediyespor play offa kaldı.
İlk gün oynanan Gaziantep Ankasspor - Arguvan Belediyespor maçı 0-0 sonuçlandı.
İkinci gün Arguvan Belediyespor, son gün ise Gaziantep Ankasspor kazanınca iki ekip de dörder puana ulaştı.
Gaziantep Ankasspor'un Talasgücü Belediyespor’u yendiği karşılaşmanın ardından şansı kalmayan Talassporlular soyunma odasının yolunu tuttu.
Tribünde maçı izleyen Arguvan Belediyespor futbol takımı teknik heyeti ile birlikte sahaya çağrıldı… Tribünlerden inen takım Gaziantep ekibi ile 3. Lige yükselmek için penaltı atışları yapacaktı…
Penaltıları 5-4 kazanan Malatya Temsilcisi Arguvan Belediyespor 3. Lige çıktı… Böylelikle tribünden indi, şampiyonluk turu atmak üzere otobüsüne bindi…
Dahası var…
Bölgesel Amatör Lig 4. Bölge 1. Grup'ta yer alan 10 takımdan 7'si küme düştü. Grubu son iki sırada bitiren Düziçispor ve Pozantı Gençlikspor doğrudan düşerken, 6. Mersin 33 FK, 7. Adana Kürkçülerspor, 8. İdman Yurdu 1925 SK BAL il kontenjanlarına bağlı olarak lige veda ettiler. Üçüncü Kozanspor baraj maçında Adana Vefaspor'a 3-0, dördüncü Erdemli Belediyespor yine baraj maçında Anamur Belediyespor'a 3-1 mağlup olarak BAL'a veda etti. Durum böyle olunca da aynı gruptan 7 takım ligden düşmüş oldu… Üçü kaldı. Birisi birinci olarak, diğerleri de baraj maçlarını kazanarak…
Üzüntüsü bir yana… Havaya uçan paraların da hatırı hesabı yok, bilesiniz… 2. Ve 3. Lig takımlarından daha fazla para harcayan takımların olduğunu da kulağınıza fısıldayayım bu arada…
Lütfen “Burası Türkiye” demeyin.
Olur, böyle vakalar… TFF tribünde de olsa yakalar!
Siz ve kulüpler ne derse desin… Bu sistemi TFF beğeniyor, benimsiyor ve arkasında duruyor. Gerekçeleri de “Türk Futbolu”nun Anadolu’ya yayılmakta olması…
TFF haklı mı acaba? Dünya sıralamasında Kıbrıs Rum Kesiminin hemen üzerindeyiz, 20. Sırada!..
Herkesin eleştirdiği bu sistemin arkasında duran TFF genel averaja dönmeyi reddetmekte ve “Gerektiğinde tribünden takım indirip penaltı attırmaya devam edeceğiz” demekte…
Durum böyle olunca da; TFF’nin durumu ortada…
Bu statü yüzünden kim bilir kaç kulübün canı yandı!
Aslında her zaman söylemiyor muyuz? Bizin sporumuzda garip uygulamalar çok olur diye… Bazen ardı arkası kesilmiyor… İnsanı, neredeyse küçük dilini yutturacak duruma bile getiriyorlar!
Bakın şimdi; “İstanbul’da sporcu, İzmir’de il temsilcisi” desem; güleceksiniz!
Doğru; güleriz ağlanacak halimize…
İstanbul Oryantiring Kulübü’nün lisanslı sporcusu Emel Seçer, İzmir İl Oryantiring Temsilcisi olarak atandı ve göreve de başladı…
Şaka değil, gerçek… “Olmaz, olmaz” demeyin. Oldu!
Masa Tenisi’ne de yeni il temsilcisi atanacak.
İzmir İl Müdürlüğü kulüplerden gelen memnuniyet üzerine, görevini başarıyla yapan il temsilcisi Ahmet Bitirmiş’in yeniden atanması için uygunluk yazısını Masa Tenisi Federasyonuna ilettiği, federasyon yetkililerinin ise, daha önceden İzmir’e atanan masa tenisi il antrenörünü yapmak için direttiği iddia edildi… Bu durum karşısında masa tenisine gönül veren kulüpler “il temsilcisinden memnunuz” diye karşı çıkınca da, kaos yaşanmaya başlanmış…
Masa tenisi il temsilcisi olacağına dair adı geçen antrenör, “nasıl olsa beni atayacaklar” diyerek il temsilcisi gibi hareket etmeye başlayınca, hele hele hakemleri ve kulüpleri çeşitli nedenlerle federasyona şikâyete edince kıyamet kopmuş. Hakemler “sinek ufak mide bulandırır” diyerek gizliden gizliye eylem hazırlığı başlatmış.
“Beni tanımayan kulüpler benden şikâyetçi oluyor” diyerek dedikodu kazanının altına ateş atarak kaynatmaya başlamış…
Olaylar doğru ise; genç antrenör arkadaşa söyleyeceğim şudur ki; “Öfkenin başlangıcı çılgınlık, sonu pişmanlıktır.”
Ne güzel demiş üstat; ”Yar olsaydı kalırdı, yaraydı geçti...”
Bunlar da geçer…
Ramazanın son günü… Bugün arife, yarın bayram… Hepinize sağlıklı, mutlu, huzurlu, neşeli, başarılı, şeker tadında bayram diliyorum…
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!