Sıcakların ardından yağmur çamur beklerken, güneş az da olsa terletmeye devam etti. Olacak gibi değil dedik, fırsat bu fırsat… Yine düştük yollara…
Her zaman bizim yolumuzun üstü Akhisar… Zeytinliklere bakmadan olur mu? Bir zeytinlik şehrin içinde kaldı. Salih Hızlı’nın belediye başkanlığının son döneminde imara açıldı, güzelim tarlalar, zeytinlikler… Etrafına villalar, 4 katlı apartmanlar dikilmeye başladı. Nereden baksan 8 yıl olacak. Ama biz de inat, şu an zeytinlik kalacak… Birazı evlere, diğeri yağ fabrikasına…
Kuzenler, “Evlerine kestirmeden gitmek isteyen komşular ortasını yola çevirdiler, üstelik gelen giden koparıyor, topluyor” diyor. Rahmetli annem, dayım hep “Olsun, komşu hakkıdır” derlerdi… Bizdeki düşünce de değişmedi… İmarlı “Ana yadigârı” o kadar ağaç mahsul vermesin mi? Toplayan da toplasın. Onlara da yeter, bizlere de!..
Bugüne kadar çok gelen giden, teklif veren oldu, oluyor da…
Zeytini kökle, meyve veren ağacı kes, tarlaya ev yap… Sonra da domatesin, biberin, zeytinin, zeytinyağının pahalılığından şikâyet et…
Eminde sonunda biz de pes diyeceğiz. Elbette kaçış olmayacak… Bugün için düşünce; ağaçlar duracağı kadar dursun yerinde…
Bazen düşünüyorum da; spor tesisi mi yaptırsak?
Sadece alt yapıya hizmet verecek güzel bir futbol sahası, spor salonu, belki de yanına bir kapalı-açık yüzme havuzu ve tenis kortları...
Akhisar’ın ihtiyacı var mı, onu bilemiyorum… Ama gençliğe, spora, Akhisarlıya hizmet her zaman yüreğimizde… Akhisar’dan aldıklarımızı mutlaka iade etmeliyiz…
Buna Akhisar’ın da, Akhisarlının da ihtiyacı var.
Bugün Akhisarspor’un durumu ortada.
Kuruluş aşamasında büyük emeğimin geçtiği Yeşil Siyahlı kulüp, geleceğin spor adamlarını, spor yöneticilerini, antrenörlerini bilimsel olarak yetiştiren Spor Bilimleri Fakülteleri ile Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulları’nda tüm öğrenciler için konu olacak bir durumu yaşadı, yaşamaya da devam ediyor…
Defalarca yazdık. Tekrarına gerek olmadığını düşüncesindeyim.
Sadece Akhisarspor mu?
İlinin takımı, çocukluğumuzun, gençliğimizin “Aman pazar gelse de izlesek” dediğimiz, uğruna gidiş dönüş 100 kilometre yol kat ettiğimiz Manisaspor ne durumda?
Sadece üç büyük kentteki “Tarihi Kulüpler”in son durumuna baksak, Anadolu’da bir döneme damga vuran futbol takımlarını tarasak, durumun ne kadar vahim olduğunu göreceğiz…
Bugün güçlü olmayan, sürekliliği sağlayamayan ve uzun vadeli sponsor bulamayan spor kulüplerinin ayakta kalması çok zor.
Son çıkan spor kulüpleri yasası tamamen profesyonel kulüplere yönelik. Ne var ki amatör spor kulüpleri de bu yasa kapsamı içine alınınca, çok zarar gördüğünü gelen şikâyetlerden anlamamak o kadar da zor değil. Doğru algılandığında gelecekte yararlı olabilir.
Devletin federasyonları özerk yapması gerçekten alkışlanacak karar oldu. Her ne hikmetse bazı federasyonlardaki icraatları gördükçe, “Keşke devlette kalsaydı” düşüncesi hâkim olarak karşımıza çıkıyor. “Paran varsa spor yap” ve “Verebilecek sporcu bul” mantığı profesyoneller için geçerli olmayabilir ancak amatörce mücadelesini sürdüren, birkaç yöneticinin cebindeki denkleşebilen bütçelerle yaşam kavgası veren kulüplerin önündeki en büyük engel…
Devlete tescilli spor branşından her yıl artan “tescil ücreti” almak, sporculara “Lisans ücreti”, “vize parası” şartı koymak, dereceye giren sporculara ödül ve harcırah vermemek amatör spor kulüplerine adeta kapıya asılması için gönderilen kilit misali…
Hiç sevmem “Neyse”yi kullanmayı…
Biz yolumuza devam edelim… Ömrümüz, gücümüz, sağlığımız yettiğince edeceğiz de…
Akhisar’dan sonra Kırkağaç, Soma derken aklıma hep Somaspor deplasmanlarına görev verdiğim muhabir kardeşlerimin sözü geliyor. Derlerdi ki, “Onlar Roma’ya, biz Soma’ya…”
Ne yapacaksınız… Hayat böyle bir şey…
Biz bir hafta A Milli Futbol Takım kampını, antrenmanlarını izledikten, özel haberler, röportajlarımızla manşetlere taşındıktan sonra, maç gününü amatör küme karşılaşmalarında geçirirdik…
Soma’dan Bergama’ya doğru yol alırken birden Savaştepe’ye dönmenin anlamı o ilçedeki mihaliç peynirini yerel mandıradan almanın keyfi olsa gerek… Balıkesir, Bursa, İstanbul’a devam etmeyeceksek geriye dönüyoruz elbette…
Dönüş geldiğimiz güzergâh Kırkağaç, Akhisar, Manisa olacak veya Kınık, Bergama, Aliağa… Bergama’dan sonra, Dikili, Ayvalık, Burhaniye, Edremit devam… Gittiği yere kadar!..
Değişikliği sevdiğimizden, yoksa gezmeyi mi nedir?
Bergama’dan geçerken Bergama Belediye eski Başkanı, Karşıyaka Spor Kulübü’nün de eski başkanlarından Akif Ersezgin’i rahmetle anıyorum…
Akif başkanı rahmetli Tuğrul Koparan ile birlikte ziyaret etmiştik. O dönem Bergama Belediyespor’u devredeceklerdi. Tuğrul da “gel konuşalım, uygun olursa alırız” demiş ve bu nedenle de Bergama’ya giderek başkanı ziyaret etmiştik…
Görüşmeler sonuçsuz kaldı…
Yıllar sonra Bergama Belediyespor şirket oldu ve Bergamaspor olarak yoluna devam ederken el değiştirdi.
Bugün Bergamaspor diye bir kulüp yok. Bergama Belediyespor da…
Üstelik zevkle maç izlediğimiz şehrin içindeki 14 Eylül Stadı’nın 2021 yılında Millet Bahçesi yapılacağı için faaliyetine son verilmişti. Stattan sonra takım da satılıp Akropol gibi tarih sayfalarında yerini alınca, Bergamalı futbolseverler anılarla avunmaya başladı…
Bugün, Bergamalı futbol severler profesyonel lige hasret.
İsterseniz, Bergamaspor’un kuruluşundan bu yana yaşananlara göz atalım.
1970 senesinde kurulan Bergamaspor, 3. Lig'in kurulması ile 1984 yılında bu lige yükselerek uzun yıllar şampiyonluk için mücadele etti. 1994-95 sezonunda tarihinde ilk kez 2. Lig'e (Şimdiki adıyla 1. Lig) çıkan Bergamaspor maddi olanaksızlıklar yüzünden ancak bir yıl dayanabildi ve düştü.
Ekonomik sıkıntı baş gösterince, kentteki spor adamlarının girişimleri sonucunda 1998 yılında Bergamaspor, Belediyespor ile birleşerek Bergama Belediyespor adını aldı. Dönemin belediye başkanı Sefa Taşkın'ın bir dönem sonra başkanlığı kaybetmesi ve belediyenin maddi desteğini çekmesi üzerine zorda kalan takım, daha sonra Altay'ın desteğini alarak faaliyetlerine devam etti. Ancak 2003-2004 sezonunda amatöre düşmekten kurtulamadı.
2010-2011 sezonunda İzmir Süper Amatör Ligi'nde şampiyonluğa ulaşarak BAL’a (Bölgesel Amatör Ligi) yükseldi. 2011-2012 sezonunda BAL’da grubundan lider olarak 3. Lige yükselme maçını oynama hakkını kazandı ve Çiğli Belediyespor'u yenerek 3. Lig'e yükseldi.
2018-19 3. Lig 2. grupta yer alan Bergama Belediyespor 34 maçta 3 galibiyet, 6 beraberlik ve 25 mağlubiyet aldı. 15 puan toplayarak grubunu 18. tamamlayınca da yedi sezonun ardından yeniden BAL’a düştü.
2019-2020 sezonunda BAL 8. Grup'ta 22. hafta sonunda lider iken COVID-19 pandemisi nedeniyle iptal edilen sezonda şampiyon olarak tescil edildi ve tekrar 3. Lig'e yükseldi.
Ağustos 2022'de Ekmas Sportif Faaliyetler'in devraldığı Bergama Belediyespor'un adı Bergama FK oldu. Altay dahil pek çok kulüp satın alıp, devreden Ekmas, Bergama FK’yı da İzmirli iş adamına sattı. Eylül 2024'te kulübün adı, şirketi satın alan başkan Ahmet Çoruhlu'nun soyadını da içerecek şekilde İzmir Çoruhlu FK olarak değiştirildi.
Ve Bergamaspor tarih oldu…
Noktayı Neşet Ertaş’ın sözüyle koyalım: “Sevmek söz söylemek değil, bütün zor şartlara rağmen sahip çıkmaktır. Kötü günde sarılmak, iyi günde güven vermektir.”
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!