İspanyol asıllı Amerikalı filozof, şair ve yazar George Santayana “Gerçek kahraman, cesaretini şahitsiz gösterir” demiş…
Bu devirde böylesine yürekli insanlar yok değil. Ne yazık ki, menfaat odaklı düşüncede olanlar “Gerçek kahraman”ları kör gözlerle görmek istemiyorlar. Görülmesini de bin bir bahanelerle engellemeye çalışmakta kalmayıp bir de karalıyorlar… Elbette böyle yapmasalar foyaları ortaya çıkacak, nemalanamayacaklar değil mi?
Gerçek kahramanların yanı sıra “Gizli kahramanlar” sözünü de bilirsiniz. Özellikle de içinde bulunduğum sporun ana teması da budur. Son dönemlerde dikkat ederseniz, futbol maçlarında asist ön plana çıktı. Asistti sözlük şöyle anlatılıyor: “Futbol da takım arkadaşına gol pası veren oyuncudur. Maçlardaki asistlerin sayılması resmi oyun kuralları içerisinde yer almasa da, futbol istatistikleri açısından kullanılmaktadır. Genellikle asistler, gol yolunda pas verme veya orta yapma şeklinde yapılır.” Türkçe anlamı da yardımdır.
Oysa ki, asist futboldan çok önce basketbol istatistiklerinde yer alıyordu. Popüler spor branşı futbol da konuşulunca ağızlarda pelesenk oldu…
Çok tartışılacak bir konudur, pasveren mi, yoksa golü atan mı gerçek kahraman diye? Pas verilmese gol atılmayacak. Gol atılmasa pasın anlamı kalmayacak…
Haydi, bakalım; çıkın işin içinden… Aynen; tavuk mu yumurtadan çıktı, yumurta mı tavuktan…
Horozun dediği gibi: Ben işimi yapıyorum…
Spor olunca herkes sonuca bakıyor. Golü attı mı? Takım da kazandı mı? Maçın yıldızı tek kelime ile o dur!..
Oysaki o başarının ardındaki gizli kahramanlar çok fazladır. Topun kaleye girmesine kadar geçen evre de o kadar kişinin emeği, hakkını unutmamak gerekir. Öncelikle futbolcuyu bulan, keşfeden, yeteneklerini ortaya çıkaran, transfer eden, şansı tanıyan, eğiten, form tutturan, taktik veren, moralini düzelten, sağlığını sorgulayan, güç yükleyen, formayı veren, pası atan, pozisyonu yaratan…
Elbette Allah vergisi yetenek de olacak!.. Bunların tümü olmasa kahraman yaratılır mı?
Ortaya çıkan ve milyonların alkışladığı, hayranlık duyduğumuz o şöhreti yaratan ancak adı sanı pek duyulmayan ve çok insanın tanımadığı “gizli kahramanlar”dır…
Perdenin, sahanın, sahnenin, kameranın arkasında. Bizim deyimimizle mutfaktakiler…
Bunlar gerçekten ortaya çıkacak eser için çok güzel işler yapıp da ön plana çıkmayanlardır.
İngiliz filozof, bilim insanı, avukat, hukukçu, devlet adamı ve yazar Francis Bacon “İnsan her zaman kahraman olmaz; ama her zaman insan olabilir” demiş.. Gerçekten de kahramanları yaratanlar bu sözü kanıtlar. Ama “insan”sa… İhtiras sahibi ve kıskanç olmadığı sürece… Demek ki insanlık daha büyük büyük meziyet!
Hem insan, hem de kahraman olmak… İşte bu mükemmel…
İnsanı yaratamazsın. Mutlaka bazen de kahraman yaratmak zor olur. Kahraman da durduk yerde ortaya çıkmaz. Belli ki yetenek söz konusudur. 1920'lerde ve 1930'larda dünyanın en iyi bilinen ünlülerinden biri olan Amerikalı vodvil sanatçısı, mizahçı, sosyal yorumcu ve sinema oyuncusu Will Rogers’in dediği gibi “Herkes kahraman olamaz, kimilerinin de onları alkışlaması gerekir.”
Gerçekten de kahramanları yürekten alkışlamasını da bilmeliyiz…
Gizli kahramanların da alkışı hak ettiği dönemdeyiz. Aynen sağlıkçılarımız gibi… Bu süreçte gerçek kahramanlar gibi hareket ettiler…
16. ve 17. yüzyılda modern bilim gelişene kadar Avrupa ve İslam coğrafyasındaki bilimsel faaliyetin temelini oluşturan Platon ile düşünce tarihinin en önemli filozoflarından biri olan Aristoteles “Kahraman, çevresine ölüm yaymaz, ama ölüme meydan okur” sözü bugün sağlıkçılarımızı anlatan en güzel sözdür.
Sağlıkçılarımız gibi günümüzde pek çok alanda “gizli kahramanlar”ı bilmeden yaşıyoruz. Onları tanımak, bilmek, öğrenmek hakkımız diye düşünüyorum.
Şimdi size bu konuda bir örnek vermek istiyorum. Karşıyaka Halk Eğitim Merkezi ve ASO Müdürü Suat Korkmaz, Karşıyaka için her alanda “Gizli kahraman” olarak alkışı hak ediyor. Aslında bu makamda görev alan ve gerçek hizmet eden müdürler için düşüncem değişmez. Ama isimler değişebilir. Bundan önceki müdür Ebru Yılmaz’ın da hakkını yememek gerekiyor. Başka düşünüyorum da, son dönemlerde aklıma gelmiyor. En azından iz bırakmamış.
Karşıyaka Halk Eğitim Merkezi ve ASO Müdürü Suat Korkmaz, yönetmelikleri en iyi şekilde kullanarak, devletin kendisine verdiği yetkiyle Karşıyaka’da yediden yetmiş yediye her kesime büyük hizmetlerde bulunuyor. Kültürden sanata… Spordan sağlığa kadar… Aklınıza ne gelirse…
Konu spor olunca ben de akan sular duruyor. Suat Müdürün eski sporcu olması da işin ayrı bir boyutu. Gizli kahramanlara en güzel örnek, Suat Korkmaz. Bunu bir kıyıya yazın…
Karşıyaka Halk Eğitim Merkezi’nde pek çok gizli kahraman var. Bunlardan en önemlisi de Ömer Örün…
Karşıyaka İlçe Tarım Müdürü İsmail Emetli kent için ön plana çıkmayan birisi. Onu da aynı sınıfa alabilirsiniz. Geçen gün İsmail Müdürüm ile ziyaret ettiğimiz Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Ali Peksüslü, müdür koltuğa tırnaklarıyla kazıya kazıya gelen, bu arada da inanılmaz işlere imza atan bir araştırmacı… Tanıyor musunuz? Neler yaptığını biliyor musunuz?
Ben bunlar ve bunun gibiler için şöyle diyorum: “Kahraman; menfaat endişesi duymaksızın, fedakâr olandır.”
Gerçekten de öyle değil mi?
Hiçbir menfaati olmaksızın büyük işlere imza atmak ve hep perdenin arkasında kalmak… İşte önemli olan ve milletini, devletini, insanını ve makamını sevmek bu…
Böyle insanı gösterin hep beraber alkışlayalım…
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!