Spor yaşamımın başlangıcından mı söz etsem yoksa ilk yöneticilik derslerini alışımdan mı? Yok yok… Ben, tek kelimeyle özetleyeyim hayatı ilk öğrendiğim yer: Akhisar…
Ana baba toprağı olan bu şirin ilçedeki ilk derslerin faydalarını sonra yaşamımı üniversite tahsili için gelip kaldığım ve hanım köylü olarak devam ettirdiğim İzmir’de ve onun bambaşka güzellikleriyle büyülü ilçesi Karşıyaka’da çok gördüm.
Elbette “Doğduğun değil, doyduğun yer” derler… Babamın memuriyetteki kısa tayininde doğduğum şehir Alaşehir de anılarım hemen hemen hiç yok gibi… Hatırladığım istasyondaki ev, tren gürültüsü, Sarıkız maden suyunun çıktığı kaynaktan ilk suyu içişim ve uzun yıllar ağzıma “çok acı” diye maden suyu almayışım…
Ama Akhisar öyle mi?..
Hani derler ya; vatan toprağı. Kurban olayım…
Çalışma, spor, öğrenim, arkadaşlık, dostluk, sevgi, saygı… Ağabeyi bilmek, kardeşi sevmek… İyi veya kötü futbol oynadığım Matbaagücü, Esnafspor, Gençlikgücü, Tütünspor, Yıldırımspor ve özellikle de rahmetli Mehmet Emin Sapmaz’dan ilk yöneticilik derslerini aldığım ve formasını giydiğim Akgünspor’daki anılar… Önce Mor-Beyaz sonrasındaki Yeşil-Siyah Akhisarspor… Akhisar Spor Salonunun açılış günü salona ilk ayak basan genç basketbolcu olma mutluluğu… Akhisarspor genç ve A Takımlarında çok az da olsa forma giyme onuru… Ali Şefik Ortaokulu ve Akhisar Endüstri Meslek Lisesi basketbol, futbol takımlarıyla yaşanan şampiyonluklar… Akhisarspor’un 1970 yılında kuruluşundaki döktüğüm terler… Hepsi helal olsun…
İlk imzalı haberim, Ahmet Cevdet Sıdal’a okul defterinden kopardığım kağıda yazdığım spor haberini heyecanla götürmem… Haldun Akyüz’ün manifatura dükkânında, “kalksa da daktilo başına otursam” hayalleri, Akhisarspor’un renkleri nasıl olsun diye oy toplamamız, daktilo başında saatlerce Akhisarspor kuruluşunu yazmam… Kenan Çimen (Akigo Kenan) haberleriyle “Akigolar” ismini yaratışım… PTT’de bir sonuç vermek için saatlerce telefon başında bekleyişim… Hangi birinden söz etsem…
Anılar, anılar…
Yaşlandık mı ne? Bir Fransız Ata Sözü var: “Gençler ümitleriyle, ihtiyarlar anılarıyla yaşarlar…”
Doğru sanki… Geçtiğimiz akşam benim yaşıtlarım, biraz küçüklerim ve ağabey dediğimiz büyüklerimle Akhisar Belediyesi Salonunda bir araya geldik… “Akhisarspor’un dünü, bugünü ve yarını” panelinde Akhisarspor’a hizmet edenlerden salona sığmayan bir kalabalık… Akhisarspor ve Yıldırımspor’un küçük futbolcuları olmasa, salondaki yaş ortalaması 70’i bulacaktı… Gençler yarınlardan ümitliydi ama biz yaşlılar hep anılarımızı tazeledik…
Arjantinli öykü, deneme yazarı, şair ve çevirmen. Büyülü gerçekçilik akımının önde gelen isimlerinden ve gerçeküstücülük konusunda yazdığı denemeleri ile ünlü olan Jorge Francisco Isidoro Luis Borges Acevedo veya bilinen adıyla Jorge Luis Borges ne der biliyor musunuz? “Yeniden başlayabilseydim eğer, yalnız mutlu anlarım olurdu. Farkında mısınız bilmem. Yaşam budur zaten. Anlar, sadece anlar. Siz de anı yaşayın.”
İşte o geceye katılan Akhisarsporluların hepsi o anı anılarıyla yaşadılar…
“Kardeşim” diyebileceğim, Akhisar ekonomisine büyük katkılar sağlayan ve Akhisarspor’un gizli kahramanlarından Ufuk Merde ile katıldık toplantıya… Uzun yıllar sonra kimlerle kucaklaşmadık ki…
Büyük emeği geçen, ağabeyim kaptan Tuğrul Başarır, “Büyük kaptan” Armağan Özeş, Faik, Sarı Yıldız (Poçal), Akhisarspor Kurucu Başkanı Yılmaz Atabarut, Efsane başkan Halil İbrahim Doğan, Kelle İlhami, Komando Ali, Emin Kökçü, Tayfun Sezer, Baba Ceyhun, Turan Poyraz, Golcü Osman, Cihat Arslan, Taksi Zeki, Hacı Ahmet, Kaleci Şenol, Bülent… Kapanma aşamasında Akhisarspor’a başkan olup Belediyespor adını veren, Belediye ve kulüp eski başkanı Ahmet Dutlulu, 4 yıl başkanlık yapan, şampiyonluklar yaşatan, pek çok ilklere imza atan başkan Ömer İşçi… Ve daha niceleri…
TÜRFAD Akhisar Şube Başkanı Nurullah Zağlı ile yönetim kurulundaki tüm arkadaşlarımı, kardeşlerimi yürekten kutluyorum… İnanılmaz bir geceye imza attılar. Böylesine anılarla dolu saatler, İbrahim Macana’nın tarihsel katkısıyla tavan yaptı.
Efsaneleri ödül vererek de onurlandırdılar. Adeta birlikte büyüdüğümüz, yan yana basketbol ve futbol oynadığımız Köfteci Ramiz’in patronlarından Avukat Birtan Taşkınlar’a plaketini vermemi anons etmeleri de, benim için sürpriz oldu… Duygusal anılar yaşadığım gecede özellikle Birtan’a ödülü verme şerefine laik görülmeme ne kadar teşekkür etsem azdır…
Akhisarspor’un başkanı Fatih Karabulut ve teknik direktörü Yılmaz Vural da geceye katılanlar arasındaydı. Vural, konuşmasında, “35 senedir futbol içindeyim hiç böyle bir toplantı görmedim. Geçmişine sahip olmayan bir takım, camia olamaz. Akhisar Türkiye'nin ender takımlarından bir tanesidir. Bize de nasip oldu burada olmak. Çok deneyimli bir grubumuz var. Futbolcu kardeşlerimle beraber hak ettiğimiz yer olan Süper Lig'e çıkacağız. Ben bu gece daha da çok motive oldum Böyle bir camianın parçası olmaktan gurur duydum“ dedi.
3 saatten fazla süren ve bitmesi adeta istenmeyen gecede anılar tazelendi… Birbirini uzun yıllar görmeyenler hasretle kucaklaştı… Orada ortaokuldan öğretmenlerim İsmail Tunalı ve Yılmaz Hocamın ellerini öpmek benim için güzelliklerin en güzeliydi…
Avusturyalı Tıp Doktoru, bireysel psikoloji ekolünün kurucusu, psikiyatrist Alfred Adler “Gereksiz ya da anlamsız hatıra yoktur. Bir hatırayı değerlendirmek ancak hizmet ettiği hedef ve amacın belirlenmesiyle mümkündür” demiş.
Sanki bu geceyi tarif etmiş…
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!