"Sistem!..."
Yaşamakta olduğumuz dönemi ve geleceğimizi,
güven altına almak, kolaylaştırmak ve huzur ile
mutluluk yaratmak amacıyla oluşturulan kuralların,
tamamına verilen bir isim!...
İçerisinde;
Hukuk var.
Ekonomi var.
Eğitim var.
Siyaset var.
Din ve inanç var.
Sosyal ve kültürel yapı var.
Sağlık var.
Yani, kısacası, her konu,
sistemlerle harmanlanmış biçimde görülüyor...
Ayni bir madalyona benziyor!...
Onun da iki yüzü var!...
Bir yüzü,
Amacına ulaşan, bizlere huzur ve mutluluk veren,
faydalı ve sevindiren bölümü oluşturuyor.
Diğer yüzü ise, tam tersine, üzen, yoran,
huzursuz ve mutsuz eden kısmı gösteriyor adeta!...
Pek tabii ki;
Ben, sistemin arka yüzüyle, yani, bizleri üzen, yoran,
huzursuz ve mutsuz eden, kısmına sitem ediyorum!...
Bu konuda, yaşadığım olaylardan yola çıkarak,
iki örnek vereceğim.
Birincisi,
İnsanları, ileri yaşlarda korumak amacıyla oluşturulan yasayla ilgili!...
65 yaşını dolduran her vatandaşın, resmi işlemleri için medeni kanuna ve
veraset hukukuna göre, aile hekiminden, akıl sağlığının uygunluğu konusunda,rapor alması gerekiyor..
Raporu aldığı ayni gün içerisinde, noterlik işlemlerini,
tapu ve banka işlemlerini, ya da, vekalet ve vasiyet işlemlerini,
bitirmek zorunluluğu söz konusu oluyor...
Peki;
Yaşlıları korumak amacıyla oluşturulan bu hukuk sisteminin,
yararlı taraflarının yanı sıra, rahatsız edici tarafları yok mu?
Tabii ki var!...
Aklı başında, akıl, ruh ve beden sağlığı, eğitimi,
sosyal ve kültürel yapısı ile, ekonomik yapısı son derece iyi,
kendisini genç ve dinç hisseden insanlara ne diyeceksiniz?
Yani;
"Siz, her konuda sağlıklısınız ve tecrübelisiniz ama, ne yazık ki,
nüfus cüzdanınız eskimiş. Yaşınız ilerlemiş. O nedenle, artık,
akıl sağlığınızın yerinde olduğunu kanıtlamak zorundasınız!..."
mı diyeceksiniz?
Böyle bir mantıksızlık olabilir mi?
Ya da;
"Biz genç ve orta yaş gurubu insanlar, siz yaşlı kişilerin sağlıklı,
eğitimli vasıflarıyla, hele hele, aklı başında tecrübeleriyle,
hiç ilgilenmiyoruz!...Bu tip yaşı ilerlemiş kişilere, sadece, yaşlı,
emekli, ununu elemiş, eleğini asmış büyüklerimiz olarak bakıyoruz!..."
mu diyeceksiniz?
Eğer, sistem, konuya böyle bakıyorsa;
O halde;
Nasıl oluyor da, bu yaşlı kişilere,
oy verme hakkı tanıyorsunuz? denmez mi?
Daha da ötesi;
65 yaşını dolduran hiç kimsenin, parlamento çatısı altında,
bulunmaması da lazım, öyleyse!...diye düşünülmez mi?
Hatta, TBMM'nin başkanlığını yapmaması da şart olmalı!...
(Doktordan, akıl sağlığı yerindedir, raporu yoksa tabii ki!...)
İkincisi;
Türk insanının kanayan yarası, pasaport ve vize konularındaki,
adaletsizlik, dengesizlik, haksızlık ve insafsızlık!...
Neden mi?
Çünkü; her siyasal iktidar, seçilmek için, mitinglerde,
toplantılarda, yayın organlarında ve ekranlarda,
millete hizmet edeceklerini, hak, hukuk, eşitlik ve adaletten,
ayrılmayacaklarını söylerler.
Ama, ne yazık ki, esas adaletsizliği, eşitsizliği,
haksızlığı ve hukuksuzluğu, kendileri yaratırlar ve uygularlar..
İktidarlar da, muhalefet de.
Hepsi de, ayni kazanın yoğurtları maşallah!...
Nasıl olsa, seçildiler ya!...
Parlamenter oldular ya!...
Diplomatik pasaporta kavuştular ya!
Böylece, dünyanın neresine isterlerse, vizesiz,
özel hizmetlere muhatap olarak, gidip gelebiliyorlar ya!...
Yüksek maaş, sınırsız özlük hakları, sağlık hizmetlerinde,
ayrıcalıklı muamele ile ödüllendiriliyorlar ya!...
Gerisi önemli mi?
Neymiş?...
Millet asil, kendileri, vekil imiş!...
Bizlere hizmet için varlar mış!...
Hep, bizleri düşünüyorlar mış!.
Bizlerin hak ve hukukunu koruyorlar mış!...
Ayrımcılık yapmıyorlar ve herkese eşit muamele ediyorlar mış!...
"Haydi canım sen de!...
Anlat, anlat, heyecanlı oluyor!...
Sizler bunları, külahıma anlatın önce de!...
O bile inanmaz sözlerinize ve vaadlerinize!..."
diyesim geliyor içimden!...
Allah aşkına;
Şu SGK, ne iş yapıyor, maaş ödemekten başka?
Neden, SSK ve bağkur emeklileriyle, eski emekli sandığı
emeklilerinin pasaporta ilişkin haklarındaki ayrıcalığı,
ortadan kaldırmıyor?
Neden, memurların emekli sandığına göre,
1.nci dereceden emekli olanlara,
yeşil pasaport hakkı tanıyor ve dış ülkelere,
vizesiz seyahat imkanı veriyor da,
diğer sosyal güvenlik kurumlarından emekli olanlara,
bu imkanı vermiyor? Onlar, ikinci sınıf vatandaş mı?
Siyasiler, iktidarıyla, muhalefetiyle, neden bu eşitsizliğe,
adaletsizliğe ve haksızlığa çözüm üretmiyorlar?
Oysa;
Kendilerine, oy vererek, iktidara taşıyanlar, çoğunlukla,
SSK ve Bağkur çalışanları ve emeklileridir.
Şimdi sormak gerek;
Hem iktidar milletvekillerine ve hem de muhalefet milletvekillerine!...
Hani, bizlere hakça ve eşit ölçüde hizmet edecektiniz?
Hani, biz asildik de, sizler vekil diniz?...
Lafa gelince, mangalda kül bırakmıyorsunuz maşallah!...
Cek'le, cak'la, lak'la, luk'la, işi bitiriyorsunuz!...
Keyfiniz gıcır!...Ohhhh!...Ne ala memleket!...
Nasıl olsa, yırtılan yaka, "TÜFEKÇİ BEKİR'İN!..."
Yani, milletin!...Siyasilere ve milletvekillerine göre ne var?
Ekmek elden, su gölden!...
Ye Mehmet ye!...Bir elleri yağ'da, diğer elleri bal'da!...
Vatandaşı, gerçek anlamda düşünen kim?...
Diyorlar ki herhalde;
"İşte;
4 yılda bir, partiye girip yağ çeke çeke tırmanırım!...
Bir de, seçilebilecek sıraya girip millet vekili seçildim mi!...
Gerisi Allah kerim!...Oh!...Ne güzel dünya!...
Maaşlar gıcır!...İtibar tavan yapmış!...Sülaleme kıyaklar cabası!...
Kırmızı diplomatik pasaport!...Sıradışı bir yaşam!...
Daha önce, bir gün bile memuriyet yapmamış olmama rağmen,
iki yıl, miletvekili olarak, TBMM'ndeki, genel kurullara katılırım!...
Ondan sonra, seçilmesem de, önemli değil!...
Nasıl olsa, en yüksek dereceden emekli olurum ve ömür boyu,
aileme de kalacak olan dolgun maaşıma ve özlük haklarıma kavuşurum!...
Ohhh!...Gel keyfim gel!...Nasıl olsa, bu memleket zengin!...
Bana oy vermiş olan bir sürü enayi de var!...
Kendileri, vatandaş adı altında, isterlerse sürünsünler!,,,
Umurum mu sanki!...Beter olsunlar enayiler!..."
dercesine, bizlerle dalga geçiyorlar, adeta!...
Aralarında;
Medya önünde ve ekranlarda, kavga ediyorlar gibi görünüyorlar!...
Ama, aslında, ayni kazandan besleniyorlar!...
Menfaat ilişkileri ortak ve hepsi de, milleti kandırıyorlar!...
Artık, hiç birisine güvenim kalmadı!...
Al birisini...Vur ötekine!...
"BİZ VATANDAŞLARA VE HAKSIZLIĞA UĞRAYANLARA,
SADECE OY VEREN ENAYİ DOLGU MALZEMESİ GÖZÜYLE,
BAKTIKLARI İÇİN!..."
BU NEDENLE DE, "SİSTEME, SİTEMİM VAR!..."
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!