Çok enteresan…
Değil mi?
Bu üç kelimenin anlamı, birbirinin parçaları haline dönüştü, adeta...
Özellikleri farklı ama, her üçü de, yaşamsal önem arz ediyor...
Birincisi, (korona virüs denilen) bir illetin adı...
Ölümcül ve zararlı...
İkincisi, hepimizi bu illetten kurtaran sistem…
Sağlık...Hayat kurtarıcı ve faydalı...
Üçüncüsü ise, ilk ikisinden bağımsız...
Ama: İnsanlar için yaşamsal fonksiyonu tartışılmaz bir gıda maddesi...
"EKMEK".. Faydası tartışılmaz seviyede...
Ancak: Bu makalemde ifadelerimi kaleme alırken, ilgimi çeken bir hususa dikkat çekmek istedim. Şöyle ki: 1- Türkiye'miz bir tarım ülkesi... Dolayısıyla, buğday, arpa, mısır gibi gıda zincirinin ham maddesi, doğanın verdiği şans…
2- Ülkemizde, 82 milyon insanımızın, temel besin kaynağı olan "EKMEK" ile ilgili serüven…
3- "EKMEK" üreten sektörün en önemli yapı taşı olan FIRINLAR ve FIRIN ÇALIŞANLARI...
4- Biz tüketicilerin, "EKMEK, FIRIN ve FIRIN ÇALIŞANLARI!.." na bakış açımız…
Şimdi, Gelin Birlikte, bu dört kategoride değerlendirmeye çalıştığım konulara, birlikte göz atalım!.. Türkiye'miz, tarım ülkesi dedik... Dedik de... Tarım ürünlerinin son verimli noktası olan "EKMEK" dediğimiz, temel gıda maddesi, soframıza, hangi serüvenlerden geçerek geliyor? Hiç, merak edip araştırdık mı?.. Her gün ve her öğün tükettiğimiz ve hayatımız boyunca, tartışmasız ihtiyacımız olan, ilk sıradaki bu temel gıda maddesi (EKMEK) için, verilen emeklerin ve EMEKÇİLERİN iş ve özel aile yaşamlarını, öğrenip irdeledik mi?...
Açıkçası: Bu belirttiğim sorulara verilecek cevap, hiç de iç açıcı değil, ne yazık ki!
Neden mi? Anlatayım:
Türkiye genelinde, yaklaşık, 25. 000 fırın var... Sadece İstanbul'da 3.000, İzmir'de 800 civarında fırın, çalışır durumda, faaliyetini sürdürüyor. Ancak: Bu fırınların 1/4 civarındaki bölümü, ruhsatsız (merdiven altı) biçimde, faaliyetini sürdürüyor. Ruhsatsız fırınların önemli kısmının ise, Suriye'lilere ait olduğu belirtiliyor. Hijyen kurallarına uygun olup olmadığı da, meçhul...
Ülkemizde, günlük ortalama 100 milyon adet "EKMEK" üretilirken, ne yazık ki, bu ekmeklerin 6 milyon civarındaki kısmı, israf ediliyor. Bunun da parasal karşılığı, yılda, 1.5 milyar ABD doları ediyor. Bu para ile de, her yıl 500 okul yapılabileceği belirtiliyor...
Şimdi: Bütün bu özet açıklamaları neden yaptım?.. Diye soracak olursanız...
Tek kelimeyle vereceğim cevap, "EKMEK" olacaktır...
Dolayısıyla: "EKMEK ÜRETEN TÜM FIRINCILAR ve FIRIN ÇALIŞANLARI" bu makalemin temel aktörleridir... İşin daha da ilginç yanı: Bir tarım ülkesi olan Türkiye'mizin, 600 kişilik parlamenter (TBMM yapısında) oluşumunda, FIRINLARIN ve FIRIN ÇALIŞANLARININ, sıkıntılarını, haklı isteklerini seslendiren, tek bir söylem, komisyon ve sair talep ile, yasa teklifi yapılmamasıdır...
TÜRKİYE'NİN, bütçesine önemli ölçüde katkısı olan sektörün ve böylesine mükemmel özellikteki besin kaynağı "EKMEK" konusunun, yeterli seviyede dikkate alınmamış olması, TBMM'nin çalışmalarındaki vital (zayıf) noktanın belirgin görüntüsüdür...
Ne yazık ki:
Günümüzde, "EKMEK, FIRIN VE FIRIN ÇALIŞANLARI"nın önemi, yıllardan beri verilmeyen özlük hakları, sağlık ve beslenme yapımızdaki değeri, "KORONA VİRÜSÜ" vesilesiyle, ciddi biçimde, yeniden ortaya çıkmıştır...
Sonuç olarak: Özel rakamlar içeren "2020" yılı içerisinde, ivedilikle, mutlak ve mutlak suretle, "FIRINCILAR ve FIRIN ÇALIŞANLARI"nın, çalışma şartları iyileştirilmelidir. Ücret ve sigorta primleri konularındaki gerekli hakları verilmelidir. Özlük haklarının korunması ve tüm bu hususlarda, TBMM'sinde bir komisyon oluşturularak, gerekli çözüm yasalarının çıkarılması, gereklidir...
Bir tüketici olarak, belirttiğim tüm hususlar isteğim ve talebimdir...
Saygılarımla...
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!