Çok önemli bir seçim daha geride kaldı.
Diliyorum, sonuç hepimiz için hayırlı olur.
Eleştirmenin, karşı çıkmanın, hazımsızlığın,...
yeri ve zamanı değil.
Ulaşılan neticenin, herkes tarafından,
olgunlukla değerlendirilmesi gerekiyor.
Çünkü, önemli olan, partilerin değil,
Türkiye'nin kazanmasıdır.
Ayni gemideyiz. Geminin su almasının,
batmasının, hepimize zarar vereceğini düşünmeliyiz.
Fanatik düşüncelerle, hep karşı tarafı suçlamak,
kıskanmak, fesatlık yapmak, kışkırtmak,
kara tablolar peşinde felaket tellallığı yapmak,
hiç kimseye yarar getirmez. Sadece, kaos yaratır.
Neticede, bu yarışa katılan tüm siyasi partilerin,
tek bir hedefi vardı.
Ben, Türkiye'yi daha iyi idare ederim, yönetirim,
iddialarıyla, oy istiyorlardı. Kazanmayı amaçlıyorlardı.
Hayat da öyle değil mi zaten?.
Her yerde, her kişi ya da gurup, her şekil ve şartta,
her zaman ve her konuda, hep kazanmak için çabalıyor.
Galip gelmek istiyor. Ama, her zaman ve her yerde,
galip gelemiyor. Yarışta, birinci gelmek de var.
Sonuncu gelmek de!...
Yarışa hazırlanırken, gösterilen performans,
azim, sabır ve istikrarlı çabalar, sonucu etkiliyor.
Yarışa katılanların yapması gereken davranış, çok açık.
Kazandığında, sevinme hakkını kullanmayı amaçladığı gibi,
kaybettiğinde de, kazananın hakkını teslim etmek olmalıdır.
Yani, mevcut durumu kabul edip, galip geleni kutlamalıdır.
Uygar, medeni, eğitimli ve kültürlü yapı, bunu gerektirir...
AKP'ye oy verenleri, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan'ı sevenleri, inananları, suçlamadan, aşağılamadan,
sonucu değerlendirmek şarttır.
Ayrıca;
Bu neticenin mimarı olan, tercihini AKP lehine kullanan,
seçmenlere, cahil sıfatı yüklememek, aşağılamamak ve hakaret etmemek, muhalif olanların görevi olmalıdır.
Mevcut seçim sistemine, anayasal haklara, müdahale etmeden, özgür iradeye saygılı biçimde, değerlendirme yapılmalı, konuyu,
yapıcı yorumlamak, tercih edilmelidir.
Kısacası;
" Artık, sonucu, hazmetmek, en iyisidir..." denilmelidir!...
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!