Fırın ÇALIŞANLARININ, haklarından söz ediyorum.
Ben fırıncı değilim. Fırın çalışanlarından da değilim. Bu konuyla alakalı bir menfaatim de yok. Beklentim de olamaz. Tarafsız ve vicdanlı olmaya çalışan, emekli bir vatandaşım ve makale yazarıyım...
Ama, her ekmek yediğimde, ağzıma aldığım her lokmada, fırın çalışanlarına dualar ediyorum. Fedakarlıklarını düşünüyorum...
Emeklerini, öz verili çalışmalarını hatırlıyorum. Mağduriyetlerini hissediyorum...
Mutsuzluklarını görüyorum...
Onlar ve aileleri ile çocukları adına empati kuruyorum...
Yıllardan beri haykırışlarını, haklı istek ve feryatlarını, adeta yüreğimde taşıyorum. Ekmeğimizi huzur ve sağlık içerisinde yiyebilmemiz uğruna, önümüze gelene kadar, canla başla çalışıp, emeği geçen fırıncıların, haklarını helal etmelerini istiyorum.
O nedenle de: Bütün fırın işverenlerine, mülki idare amirlerine, mahalli idare amirlerine, özellikle de, TBMM'de görev yapan milletvekillerine, ve Çalışma Bakanlığı'na, bu yazımla sesleniyorum.
Diyorum ki: Lütfen.... Lütfen.... Ve.. Lütfen...
"Allah cc aşkına...Verin artık!...".
ağdur olan fırın çalışanlarının, haftalık, bayram, önemli mazeret ve yasal yıllık izin haklarını...
Verin...
Bu, sizlerin en vicdani görevinizdir...
Gerekirse, sadece bu konuya ilişkin, yasal düzenleme oluşturun. Ülkemize huzur ve bereket gelsin. Milyonlarca kişiyi sevindirin. Mutlu edin onları. Ailelerini ve çocuklarını. Huzura kavuşturun...
Hani, yeri geldiğinde, lafa gelince, hep deriz ya...
Veren el, alan elden, daima daha üstündür diye...
Haydi, gösterin üstünlüğünüzü. Aile birliklerini, sağlık ve sosyal yapılarını, koruyun da... Bizler de, sevinerek, taktir ederek, görelim ve birlikte sevinelim...
Bundan daha güzel bir şey olabilir mi?..
TIPKI, SİZİNKİLER GİBİ!... ". NOKTA
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!