Kalpten beyne giden ve beynin beslenmesini sağlayan ana yolun, genellikle damar sertliği nedeniyle tıkandığını söyleyen İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Aksun, tedavi yönteminin darlık derecesine göre belirlendiğinin altını çizdi. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 8 yıldır uyguladıkları “servikal blokaj” yöntemiyle, hastanın boyun bölgesinden lokal anestezi ile girilerek, karotis arter darlığının giderildiğini anlatan Aksun, hastaların operasyon esnasında uyanık olduğunu, ameliyathaneden de el sallayarak çıktıklarını söyledi.
“Ege Bölgesinde ilk”
Şah damar tıkanıklığı olan hastalarda genellikle bayılmalar, bilinç bulanıklığı, bazen de fark edilmediğinde inme gibi nörolojik semptomlar görülebiliyor. Lokal anestezi altındaki hastada kalpten beyne giden şah damarındaki tıkanıklığı gidermek için cerrahın hastanın boynunda küçük bir kesi yaptığını söyleyen Aksun, beyne giden kan akımının kısa bir süre sekteye uğradığını kaydetti. İşte tam bu noktada ikinci şah damar devreye giriyor. Bir tarafta cerrahi işlem yapılırken, diğer damar, beyni besliyor. Hastanın her iki tarafta da darlığı varsa, elbette risk oranı artıyor. Ancak hastanın uyanık olmasının sağladığı bir takım avantajlar var. Bu sayede, şah damarı açılan hastanın bilinç bulanıklığı anında fark edilebilip cerrah bu konuda uyarılabiliyor. Ayrıca hastaların alnına yerleştirilerek beynin oksijenlenmesi hakkında fikir veren ve böylelikle operasyon sırasında meydana gelen aksaklıkları anında gösteren serebral oksimetri monitörü de güvenliği ikiye katlıyor. Ege Bölgesinde ilk kez İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde kullanıma giren ancak öneminin görülmesi ile giderek yaygınlaşmaya başlayan serebral oksimetri monitorizasyonu, bu tür ameliyatlarda büyük bir öneme sahip.
5 Dakikada Şifa Buldular…
Şah damarı tıkanıklığı yaşayan hastaların yüzde 75’ine lokal anestezi altında operasyon yapılıyor. Yüzde 25’lik kısmı ise genellikle kapalı ortam fobisi nedeniyle yeşil örtülerin altında uyanık vaziyette kalamayacak hastalar ile operasyon sırasında hareketsiz şekilde duramayacak uyum sorunu yaşanabilecek hastalar oluşturuyor. Operasyonun toplamda yaklaşık bir saat ancak cerrahi işlemin 5-10 dakika gibi kısa bir sürede tamamlandığını söyleyen Aksun, nadir durumlarda genel anesteziye geçme gereksinimi olduğunu ve bu hastaların uyutulduğunu anlattı. 70 yaş üzeri, bilinç bulanıklığı yaşayan, kalp damarlarında ve bacak damarlarında tıkanıklığı olan, sigara kullanan, genetik yatkınlığı olan kişilerde ve diyabet hastalarında karotis arter darlığının akla getirilmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Aksun, boyun bölgesinden lokal anestezi uygulanarak yapılan servikal blokaj yöntemiyle, şah damarı ameliyatlarından gayet olumlu sonuçlar aldıklarını, ameliyatı yapan cerrahın da hastanın uyanık olmasını tercih ettiğini, hastaların operasyon sonrasında, genel anestezide olduğu gibi uzun bir yoğun bakım izlemine ihtiyaç duymadan kısa sürede servisteki odalarına gönderildiklerini söyledi. Bu yöntemle hastalar günlük yaşamlarına çok daha kısa sürede döndükleri gibi, hastanede masrafları da bir o kadar azalıyor.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!