Sünnetsiz çocuklarda idrar yolu enfeksiyonunun sünnetli çocuklardan 8-15 kat fazla görüldüğü tespit edilirken sünnet olan erkeklerde cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların daha nadir görüldüğü belirtildi.
Op. Dr. Ahmet Tuğanalp sünnetin çoğunlukla herhangi bir rahatsızlığın olmadığı durumlarda yapıldığını ancak bazen sünnetin yapılmasının zorunlu olduğu durumlar da olduğunu belirterek, "Bunlar; fimozis denilen sünnet derisi çıkış deliğinin çok dar olması, parafimozis denilen sünnet derisinin penis başının gerisine geçip eski haline döndürülememesi durumu, balanit denilen penis başı iltihaplanması, postit denilen sünnet derisi iltihaplanması ve tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları gibi durumlardır" dedi.
Penis kanserinin sünnet olmamış toplumlarda daha sık görülmesinin sünnetin penis kanserini önlediği şeklinde yorumlandığını ifade eden Tuğanalp, "Human Papilloma Virüsü'nün (HPV)erkeklerde penis kanserine, kadınlarda rahim ağzı kanserine yol açtığı bilinmektedir. Sünnet erkekleri HPV virüsüne karşı koruyup eşine bulaştırmayı engellediğinden, dolaylı olarak kadın rahim ağzı kanseri riskini de azaltır" diye konuştu.
Sünnetin yapılmaması gereken durumlar olduğunu da belirten Üroloji Uzmanı Ahmet Tuğanalp, bu durumlar da şu şekilde açıkladı:
"Sünnet vücut ısısını koruyamayan, aktif beslenemeyen, prematüre bebeklere ve hypospadias veya başka ürogenital doğumsal anomalisi olan çocuklara yapılmamalıdır. Ayrıca kanama hastalığı, kan pıhtılaşma bozukluğu olan çocuklara gerekli testler ve önlemler alınmadan sünnet yapılmamalıdır".
Sünnetin hangi yaşlarda yapılması gerektiği konusuna da değinen Tuğanalp, "Cerrahi işlemin kolaylığı, yara iyileşmesinin çabuk olması ve psikolojik travma oluşturmaması gibi avantajları dolayısıyla yeni doğan sünneti daha sık uygulanmaya başlamıştır. Psikolojik travmaya neden olmaması için 2-5 yaş arası çocukların sünnet ettirilmesi önerilmemektedir" dedi.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!