İzmir Büyükşehir Belediyesi, sinemaseverleri dünya sinemasının farklı temalarıyla buluşturmaya devam ediyor. Büyük ilgi gören Sinematek gösterimleri, Şubat ayında “Sosyal Çevre ve Adaptasyon” temasıyla izleyici karşısına çıkacak. Sinema tarihine damga vuran ünlü yönetmenlerin çektiği kurgu filmler yine ilgiyle izlenecek.
Sıcacık bir hikaye
1962 ABD yapımı gerçek hayattan uyarlanmış olan “Karanlığın İçinden” (The Miracle Worker) filmi, acı dolu bir hikayeyi konu alıyor. Beş dalda Oscar’a aday gösterilen film, 1963 Akademi Ödülleri'nde “En İyi Başrol” ve “Yardımcı Rol En İyi Kadın Oyuncu”, Bafta'da ise “En İyi Kadın Oyuncu” ödüllerini aldı. William Gibson’ın senaryolaştırdığı, Arthur Penn’in yönettiği filmde, 19 aylıkken geçirdiği hastalık nedeniyle işitme ve görme duyusunu kaybeden genç bir kızın var olma çabasını anlatıyor.
"Karanlığın İçinden", 2 Şubat Cuma akşamı saat 20.00’de İzmir Sanat Büyük Salon’da, 7 Şubat Çarşamba akşamı ise saat 19.00’da İzmir Büyükşehir Belediyesi Seferihisar Kültür Merkezi Çağan Irmak Salonu’nda izleyicileriyle buluşacak.
Felsefe, aşk, ve bilim
Yönetmen koltuğunda Eric Rohmer’in oturduğu, Fransız sinemasının şaheserlerinden “Maud’la Bir Gece” (Ma nuit chez Maud) 1969 Fransız yapımı bir film. Koyu bir Katolik olan Jean-Louis, koyu bir Marksist olan Vidal ve özgür ruhlu bir kadının bir araya gelmesiyle başlayan macera din, ahlak, felsefe, aşk ve bilim gibi konuları işlerken, izleyici de karakterlerin psikolojik alt yapısını ve özbenliğini keşfediyor.
Jean-Louis Trintigmant, Françoise Fabian, Marie-Crhistine Barrault’un oynadığı film, 1970 Fransız Sinema Yazarları Sendikası En İyi Film, 1971 ABD ve USA Ulusal Film Eleştrimenleri ödüllerinde, “En İyi Senaryo”, “En İyi Görüntü” ödülünü aldı.
"Maud’la Bir Gece" 9 Şubat Cuma akşamı saat 20.00’de İzmir Sanat Büyük Salon’da izleyicinin karşısına çıkacak.
Ödül avcısı film
"Geceyarısı Kovboyu", 1960’ların sonundaki Amerika’nın değişen ve dönüşen yüzünü açığa çıkarıyor. Yönetmenliğini John Schlesinger’in yaptığı 1969 tarihli bu film, Amerikan rüyasının nasıl bir kabusa evrildiğini anlatıyor.
İki genç adamın Amerika’ya yerleşerek zengin olmaya hayalleri ve hayal uğrunda atıldıkları maceraları anlatan filmde Dustin Hoffman, Jon Voight ve Sylvia Miles gibi önemli oyuncular rol alıyor.
1970 Akademi Ödülleri’nde En İyi Görüntü, En İyi Yönetmen, En İyi Uyarla Senaryo, 1970 Bafta Ödülleri’nde En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Aktör, En İyi Senaryo ve En İyi Kurgu ödüllerinin sahibi olan film, 16 Şubat Cuma akşamı saat 20:00'de İzmir Sanat Büyük Salon'da ve 21 Şubat, Çarşamba günü saat 19:00’da İzmir Büyükşehir Belediyesi Seferihisar Kültür Merkezi Çağan Irmak Salon'unda izlenebilecek.
Gerçekliği sorgulatan film
“Benim Babam Benim Oğlum” 2013 Japonya yapımlı bir Hirokazu Kore-eda filmi. Konusu ise özetle şöyle: Ryota, iyi bir eğitim, iyi bir eğitim, iyi bir iş ve iyi bir aile gibi hayatında elde etmek istediği her şeyi kazanmayı başarmış bir iş adamıdır. Kendisini başarılı biri olarak gören Ryota, bir gün hastaneden şaşırtıcı bir haber alır. 6 yıldır tüm sevgisini vererek büyüttüğü oğlunun, bebekken hastanede karıştığını öğrenen Ryota ve eşi Midori büyük şoka girer. "İnsan nasıl baba olur, kan mı çeker yoksa zamanla mı?" sorgusunu yaratan filmin gösterimi, Japonya İstanbul Başkonsolosluğu işbirliği ile gerçekleşecek.
66. Cannes Uluslararası Film Festivali Jüri Ödülü 37. Japonya Akademi Ödülünde “En İyi Film”, “En İyi Yönetmen”, “En İyi Senaryo” gibi 8 dalda büyük ödül kazanan film 23 Şubat akşamı saat 20.00’de İzmir Sanat Büyük Salon’da sanatseverlerle bir araya gelecek.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!