İzmir’in Yamanlar Semti'nde hayatını kaybeden bir vatandaşın, sırf farklı mezhep kökeninden olması nedeniyle camide mağdur edildiğini ifade eden Sındır; “Biz haykırıyoruz bu memleket bizim ayrı gayrı yok diye. Ama maalesef kamu görevlisi hüviyeti taşıyan birileri vatandaşın kökeninden, inancından dolayı vatandaşa sen ben ayrımı yapıyor. Üstelik bunu din adına görev yapan, 78 milyon insanımızın hepsinin ortak kurumu olan Diyanet Başkanlığı marifetiyle yapıyor. Hem de Allah’ın evinde yapıyorlar bu ayırımı. Bu nasıl bir anlayıştır? Mübarek Ramazan ayı içerisinde vatandaşa gösterilen bu gayri insanı tutumu kabul etmek mümkün değil” dedi.
“HANGİ YASAL DAYANAKLA?”
Bayraklı Nafiz Gürman Mahallesi'ndeki Bilali Habeşi Cami'ne giden cenaze sahibi vatandaşın sala ve cem evinden kaldırılacağı duyurusu talebinin geri çevrildiğini belirten Sındır şöyle dedi: “Cami imamı, Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan cep telefonu mesajı aldıklarını, Alevi vatandaşlar için sala okuyabileceklerini, ancak cenazenin cem evinden kaldırılacak duyurusunu yapamayacaklarını söylüyor. Diyanet İşleri hangi yasal dayanakla böyle bir mesaj gönderiyor. Bunun yasal dayanağını göstersinler. Benzer olaylar zaman zaman yaşanmakta, konu kamu vicdanını yaralamaktadır. Toplumumuzun huzurunu ve milli dayanışmamızı tehdit eden bu tür uygulamalardan kaçınmak gerek. Ayrıca bu durum sosyal adalet anlayışına da temel insan haklarına da aykırıdır. Bu tür ayrımcılıklara ve vatandaş mağduriyetlerine derhal son verilsin”
“İSRAİL’E GÖSTERDİĞİNİZ HOŞGÖRÜYÜ MİLLETİMİZDEN ESİRGEMEYİN”
Hükümetin yıllardır çalıştaylarla, kurultaylarla milleti oyaladığını ifade eden Sındır şöyle dedi: “İktidar 14 yıl boyunca Alevilerin talebini görmezden geldi. Zaman zaman çalıştaylar düzenledi, kamuoyunda beklenti yarattı. Sonuç kocaman bir sıfır! Cemevlerini dahi diğer ibadethaneler gibi ibadethane olarak kabul etmedi. Milyonlarca insanın inancını görmezden gelerek yok saydı. Bu mudur sizin adalet ve eşitlik anlayışınız? Devlet 78 milyon yurttaşımızın devleti. Milletimizin nasıl ki görev ve sorumlulukları eşit ve bir ise inanç ve kültürünü yaşama hakkı da bir olsun. Bunu karşılamak kamunun başat görevidir. Bin yıllık kardeşliğimiz de yüz yıllık modern cumhuriyetimiz de bunları karşılamaya yetecek birikime sahiptir. Bu nedenle artık vatandaşlarımızın ayırımcılığa maruz bırakılmasına son verilmelidir. İsrail’e gösterdiğiniz hoşgörüyü vatandaşlarımızdan esirgemeyin. Esirgemeyin ki vatandaşımız hiçbir fitne fesada itibar etmesin, haklarının anayasa güvencesinde olduğu inancı ile bu memleketin birinci sınıf vatandaşı olduğunu hissetsin.“
CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır’ın Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’a yönelttiği sorular:
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!