Danıştay, kıyıda uygulanması mümkün olmayan, rekreasyon amaçlı kişi veya kurum ve kuruluşlara işletme hakkı verebileceğinden bahsedilmesini uygun bulmadı.Karşıyaka Belediyesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 2 Mayıs 2013’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ’Tabiat Varlıkları ve Doğal SİT Alanları ile Özel Çevre Koruma Bölgelerinde Bulunan Devletin Hüküm ve Tasarrufu Atındaki Yerlerin İdaresi Hakkında Yönetmeliği’nin tümünün ve özellikle bazı maddelerinin iptali için açtığı davada ilk raundu kazandı. Danıştay 14. Dairesi, yönetmeliğin tümü ve bazı maddelerine yönelik açılan davadaki bazı istemleri, uzmanlık alanı olan Danıştay 10. Dairesi’ne gönderdi. Ancak, yönetmeliğin 4/b, 65 ve 66. maddeleriyle ilgili talepleri değerlendirdikten sonra kıyı planlamasıyla ilgili 65. maddenin yürütmesini durdurdu. Karşıyaka Belediyesi’nin avukatlığını Enis Dinçeroğlu’nun üstlendiği davada, Danıştay 14. Dairesi, Kıyı Kanunu ve ilgili mevzuat gereğince kıyı ve sahil şeridinin birbirlerinden farklı kavramlar olduğuna dikkat çekti.
Sahil şeridinin kıyıdan sonra kara tarafından bulunan alan olduğu; gerek kıyıda, gerekse sahil şeridindeki her iki alana ait düzenlemenin farklı olduğu; kıyıda yapılması mümkün olan yapıların sınırlanarak kaldığı, rekreasyon amaçlı yapıların ise kıyıda değil, ancak sahil şeridinde yapılmasının mümkün olduğu kararına vardı.
Dava konusu 65. maddenin başlığı 'Kıyı ve sahil şeridinde yapılacak düzenlemeler’ olmasına karşın maddenin içeriğinde sadece kıyıya ilişkin düzenlemeler yapıldığını, sahil şeridine ilişkin herhangi bir düzenlemeye yer verilmediğini belirten Danıştay 14. Dairesi, kıyıda uygulanması mümkün olmayan rekreasyon amaçlı kişi veya kurum ve kuruluşlara işletme hakkı verebileceğinden bahsedilmesini hukuka aykırı buldu.
Danıştay, maddenin içeriği ile başlığı arasında bir bütünlük olmadığı kanaatine vardı. Bu nedenle de Karşıyaka Belediyesi’nin talebini kabul ederek 65’inci maddenin yürütmesini durdurdu. Mahkeme, 4/b ve 66’ncı maddelerle ilgili yürütmeyi durdurma talebini ise reddetti. Danıştay 10. Dairesi’ndeki yönetmeliğin bütünüyle ilgili dava sürüyor.
Karşıyaka Belediye Başkanı CHP’li Hüseyin Mutlu Akpınar, Karşıyaka Belediyesi’nin, bölgede Bayraklı’dan Çiğli’ye kadar çok uzun kıyı bandı bulunduğunu, yönetmeliğin kapsam alanı içindeki yerlerle ilgili uluslararası sözleşmelerin muhatabı ve uygulayıcısı olmak zorunda olan bir yerel yönetim olduklarını belirtti.
Yönetmelik kapsamındaki pek çok taşınmazla ilgileri bulunduğunu dile getiren Akpınar, "Çevreye duyarlı bir belediye olarak bu davanın tarafıyız. Yargının da dava konusu yönetmelikle ilgili uyarılarımızı dikkate aldığı görülüyor. Yönetmelik bütünündeki bize göre değişmesi gereken maddelerle ilgili aynı sonucun çıkmasını bekliyoruz" dedi.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!