Ege Denizi'nde Seferihisar açıklarında 30 Ekim 2020'de meydana gelen, 115 kişinin hayatını kaybettiği 6.6 büyüklüğündeki depremde yıkılan Bayraklı ilçesindeki 10 kişinin yaralandığı Cumhuriyet Sitesi C Blok ile ilgili iddianame hazırlandı. Ege İşcan'ın 1992 yılında bina yapılırken 'fenni mesul' ve Hüseyin Özener'in 'sürveyan', Mehmet Kuşakçı'nın ise 1996'da yapılan tadilat sırasında 'fenni mesul' olduğu belirtildi. İddianamedeki bilirkişi raporunda, C Blok'ta projelendirmede eksikler, malzeme özelliklerinde yetersizlikler, uygulama ve işçilik hatalarıyla yapı denetiminde yetersizlikler bulunduğu; binanın depreme dayanıklı olmadığı için yıkıldığı, bu nedenle de sanıkların kusurlu oldukları belirtildi. Sanıkların ise kendilerine yöneltilen suçları kabul etmedikleri iddianamede yer aldı. Toplanan deliller ve alınan ifadelerle sanıkların 'bilinçli taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma' suçunu işledikleri, bu nedenle de ayrı ayrı 8 aydan 4,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Geçen mayıs ayında İzmir 44'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada hakim, dosyanın geldiği aşama itibarıyla tüm sanıklar hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına karar verdi. Mahkeme, ayrıca dinlenmeyen tanıkların dinlenmesine hükmederek duruşmayı 29 Eylül'e erteledi.
Cumhuriyet Sitesi davası sürerken, yeni bir gelişme yaşandı. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmanın ardından 1991 yılında Karşıyaka Belediyesi'nde görevli imar müdürlüğü şube şefi Fitnat Perihan Utan (64), imar müdürlüğü teknisyeni Hıdır Akay (66) ve belediye imar müdürü Kamuran Türkün (69) hakkında 'görevi kötüye kullanma' suçundan iddianame hazırlandı. İddianamede, binanın 1975 tarihli 'Deprem Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik' hükümlerine uygun yapılmadığı ve onay veren kamu kurumunda çalışan görevli ya da görevlilerin de bu durumdan sorumlu olduğu belirtildi. İddianamede binanın projelendirmede eksiklik, malzeme özelliklerinde noksanlık, uygulama ve işçilik hatalarıyla yapım denetiminde yetersizlikler nedeniyle yıkılmış olduğunun da altı çizildi. Akay'ın ruhsatı düzenlediği, Utan'ın bunu kontrol ettiği ve Türkün'ün de belgeyi onayladığı da iddianamede yer aldı. Toplanan deliller ışığında 3 şüphelinin kişilerin maddi ve manevi mağduriyetlerine yol açmak suretiyle görevlerini kötüye kullandıkları belirtilerek, haklarında 'görevi kötüye kullanma' suçundan 2'şer yıla kadar hapis cezası talep edildi. İddianame, İzmir 17'nci Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!