Umudum var daha…

Geçen sayıda “İnsanlığın ayarı bozuldu!” diye yazmıştım. Karamsarlığıma okuyuculardan bayağı geri bildirimler aldım. Bu da beni sevindirdi doğrusu. Duyarlı insanlarımızın oluşu, insanlığın var oluşu ile ilgili umudumu korumaya yetiyor. Şunu anlayabilmiş değilim ama. Herkes güzellikten söz ederken, neden güzelliğe sahip çıkmıyoruz, örnek olmuyoruz?

Kızılderili Atasözü der ki: “Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak...” Biz doğayı kendi ellerimizle yok ettik. Şimdi yakınıyoruz; küresel ısınmadan, iklim değişiminden.

Günümüzün önemli gündem maddesi iklim değişikliği, insan etkinlikleriyle atmosfere salınan sera gazları sebebiyle hızla artış gösteriyor. Fosil yakıtların tüketilmesi, arazi kullanımında yapılan değişiklikler, ormansızlaşma ve sanayi faaliyetleri, sera etkisini artırıyor. Dünyanın ortalama yüzey sıcaklıklarındaki artış ve iklim değişikliğinin sonuçları, önlemler alınarak düzeltilebilir aslında.

İklim değişimi insanlığı çok ciddi tehdit ediyor. Geçtiğimiz günlerde NATO ülkelerinin savunma bakanları, Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta düzenlenen NATO Liderler Zirvesi kapsamında düzenlenen törende NATO İklim Değişikliği ve Güvenlik Mükemmeliyet Merkezi Operasyonel Mutabakat Zaptı'nı imzaladı.

Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın iklim değişikliği ile mücadele konusundaki çalışmalarını uzaktan da olsa izliyorum.

Karşıyaka Belediyesi de iklim değişikliğiyle mücadele çalışmaları kapsamında uğraşlar veriyor. “Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı” için TMMOB Çevre Mühendisleri Odası ile iş birliği yaptı. Ortaklaşa yürütülecek çalışmalara ilişkin protokol; Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, ÇMO Genel Sekreteri Ahmet Avni Atayol ve ÇMO İzmir Şube Başkanı E. Helil İnay Kınay tarafından imzalandı.

Karşıyaka Belediyesi bu tehdit karşısında daha etkin şekilde mücadele edebilmek ve karar alma süreçlerini hızlandırmak amacıyla “İklim Değişikliği Müdürlüğü” de kurdu.

Bu müdürlük sera gazı emisyonlarının düşürülmesi, enerji verimliliği, korumacı arazi kullanımı yaklaşımıyla kentsel planlama, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının yaygınlaştırılması, düşük emisyonlu ulaşım gibi proje ve hizmetler gerçekleştirilecek. Müdürlük, iklim değişikliğinin nedenleri ve sonuçlarını değerlendirerek, Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı 2021’de yayınlanan eylemleri, ulusal ve uluslararası anlaşmalar ile değişen mevzuatın gerektirdiği planlar, uygulamalar ve faaliyetleri de hayata geçirecek.

Dünya nüfusunu azaltma projeleri konuşulurken, insanlığın yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını izliyoruz. Güneşin yaydığı ısıyı azaltmak için bulut projeleri üzerinde çalışılıyor. Güneşi tutsak etme projesinin ne kadar etkili olacağı tartışılır.

NASA'nın 2016 JG12 isimli göktaşının 2024'te dünyaya çarpacağı şeklinde açıklama yaptığı şeklindeki komplo teorileri karşısında insanları korku sardı.

Oysa ki NASA'nın Sentry isimli sisteminde bu asteroid ile ilgili bir arama yapıldığı zaman risk listesinde yer almadığı görülüyor. Yine NASA'nın sitesinde haberlerde ya da diğer makalelerde bir araştırma yapıldığında asteroidin riskli olduğuna dair içeriğe de rastlanmıyor.

İnsanlığın yaşadığına dair umutlarım var daha demiştim. Evet var. Geçtiğimiz günlerde çok sevdiğim arkadaşım Mehmet Tekinhan Onan’ın annesi vefat etti. Amerika’da yaşayan Fady ve Leyla Harfoush isimli arkadaşları cenazeye yetişemeyeceklerinden Amerika’daki Türk Amerikan Kadınları Yüksek Eğitim Bursuna bağışta bulunuyorlar. Dernek bu bağışla Türkiye’de okuyan bir kız öğrencinin okuma masrafının karşılanacağı için hem teşekkür hem de taziye mesajlarını iletiyorlar. Bunu duyduğumda ve mesajı gördüğümde, güzel yürekli Nuran teyzemin acısını bir an unutuverdim. Özellikle kız çocuklarının eğitimine sunulan katkıyı çok ama çok takdir ederim. Bazıları kız çocukları okumasın der ama hanımı hastalandığında kadın doktor baksın der. Bu yaman çelişkiye oldum olası kızarım.

Yine Karşıyaka’mızda çalışmalarını takdirle izlediğim iki insandan söz etmeden geçmem olmazdı. İZSU Karşıyaka Şube Müdürü Coşkun Gönültaş kısa sürede Karşıyaka’da yaptığı güzel çalışmaları ile kabul gördü. Komşularımın kendisine ilettiğim sorunlarını anında çözdüğünün tanığıyım.

Yine bir emekçi kardeşimiz İZBAN tünel üstünde park görevlisi Enis Güngör’ü 3 yıldır yakından izliyorum. Tünel üstündeki banklara oturanların banklara ve çevreye döktükleri pislikleri her sabah temizler, yıkar. Ağaçlara ve çiçeklere evinin bahçesiymiş gibi bakar. Onu hor gören kendini bilmezlere karşı saygısından ödün vermeyen duruşuna tanık olduğumda ‘Senin gibi güzel insanlar olsun ülkemde’ demeden edemedim. 

Sonsöz “Geçmiş kayıplarla, gelecek umutlarla doludur” Yılmaz Durmaz