İyi insanların yaşarken de anılmalarını savunurum. Yaşarken anıldığında eminim ki o insanlar yaptıklarının keyfini çıkaracaklardır. İyi ki yaşamışım demeleri de gerekiyor bence. Öldükten sonra anıldıklarında alkışlandıklarını bildirecek bir teknoloji de bir yönteminde mümkün olmadığını biliyorum. O halde yıllarca yaşamı boyunca insanlık için, Ülkesi, kenti veya bağlı olduğu örgütü için hizmet eden, bağlılığını ispatlayan bir insanı yaşarken sevindirmekten daha güzel ne olabilir?
Davetlere icabeti görev sayarım. E-mail veya SMS’lerle yapılan daveti sıradan davet saydığım için katılmam. Günde yaklaşık 100 yakın E mail alırım. Benim cebimdeki paraya ortak olmak isteyen e-maillerden çok bülten ve etkinlik e-mailleridir aldıklarım.
Gelen e-maillerden biri dikkatimi çekti. 92. Yaş kutlaması idi. Buna ahde vefa mı dersiniz, İnsanlar yaşarken de anılmalıdır mı? dersiniz. İkisinin de benim yaşam felsefemde önemli yeri var.
Gitmeye karar verdim. Hatta önemli bir görüşmeyi erteleyerek. İbrahim Yılmaz’ı bu güzel günde yalnız bırakmak olmazdı. Tanımam gerekmezdi. Dün a partili bugün b partili olanların çok olduğu günümüzde, yıllarca aynı partide görev alan bir insanı tanımayı çok istedim. Ona verilen değeri yerinde görmek, birlikte alkışlamak istedim. Gök boşalıyormuşçasına yağmur yağıyordu. O yağmur gitme kararımdan vazgeçirmedi. Gittim iyi ki gitmişim. Seveni o kadar çokmuş ki onu tanımamanın utancını yaşadım.
Kim düzenlediyse çok da iyi yapmıştı bence. Bu duyarlılığı tüm topluma yansıtabilsek. 92. Yaşındaki İbrahim Yılmaz duygulanmıştı. Gözleri yaşarmıştı. Mutluluktan. Güzel espriler yapıldı.
CHP’liler oradaydı. Milletvekilleri ile il ve ilçe başkanları ile. İzmir’den Antalya’dan, İstanbul’dan… Çiçeklerle doldurulmuştu salon. Adım atacak yer yoktu. Düzenleyenler bilseydi belki daha büyük bir salon bulurlardı bence.
Latife Hanım Anı Evi'nde, Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar tarafından organize edilen geceye, milletvekilleri Alaattin Yüksel, Mustafa Moroğlu, Hülya Güven, İlçe Başkanı Mustafa Özuslu, eski il başkanlarından Sedat Akman, Ali Rıza Bodur, Ali Engin, eski İl Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci, il ve ilçe yöneticileri, muhtarlar ve iki yüze yakın partili katılmıştı. Geçmiş günler anıldı hoş seda ile.
CHP’den sevdiğim, saydığım Alaattin Yüksel’in “Siyaset kendin için yapmıyorsan, ülkenin geleceği için yapıyorsan, çocuklarımızın geleceği için yapıyorsak, yaşadığımız kent için, ülke için yapıyorsak ve bizim içinden çıktığımız yoksul halkımıza bir suçluluk duygusu ile yapıyorsak, aydın isyanı ile yapıyorsak siyaset çok zor bir iştir. Çok özverili bir iştir. İbrahim abi de bu anlamda siyasete, ülkesine, kentine çok katkıda bulunmuş.” Sözlerini çok anlamlı buldum. Tıpkı Başkan Hüseyin Mutlu Akpınar’ın "Vefa duygusunu hiç unutmamalıyız" sözü gibi.
Başkan Akpınar yaptığı konuşmada "CHP bir ulu çınar ve biz büyük bir aileyiz. Bizlere, bu güzel günleri sağlayanların yaşamlarını kolaylaştırmaya çalışıyoruz. Allah hepimiz böyle bir yaşam ve siyasi bir geçmiş nasip etsin. O'nun onurlu duruşu her zaman bize örnek olacak" dedi. Bende Allah herkese böyle bir yaşam ve siyasi bir geçmiş nasip ettirsin diyorum. Bütün siyasilere de koltuğa oturduktan sonra oturtanları unutturmasın.
İnsanlar yaşarken de anılsınlar. Teşekkürler Başkan Akpınar. Sağlıkla mutlulukla nice yıllara İbrahim Abi.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!