Dost sohbeti salgın döneminin en güzel gıdasıdır, şifadır. Karşıyaka’daki dost sohbetlerinden bu şifayı almaya başladık, iyi yürekli yöneticilerimiz ve dostlarımızla. “Moral en kötü hastalığı yener” derler büyüklerimiz. Buna kesinlikle katılıyorum. Kendimi yorgun bitkin hissederken bile dost sohbetleri ile canlanıyorum. Bir de bir insanın mutluluğunu görünce. Rahmetli Annem bana hep şunu söylerdi. “Oğlum kapını çalan, telefonla arayıp yardımcı olmanı isteyene elinden geleni esirgeme” Bu sözü hiç ama hiçbir zaman unutmadım. Gücüm yettiğince insanlarımıza yardımcı olmaya çalıştım. Allah günah yazmasın ama nankörlerden hep uzak durdum.
Karşıyaka farklı bir yer. Karşıyaka Haber Gazetesi, Aktüel Panorama Dergisi ve son olarak Ege Telgraf gazetesine yazılar yazmanın yanında Karşıyaka’dan haberler paylaştım. Karşıyaka’da yaşamanın ayrıcalığını hizmet etmeyi gerektirdi. Özellikle çocuklarımızın, öğrencilerimin yaşanılır bir kente yaşamaları için “Halkın Hizmetkarı”, işine yüreğini katan yöneticilerin emrinde oldum. Her düşünceye, her cinsiyete, her dilden, dinden, ırktan insanlar ile eşit mesafede durdurdum. “Para alan, emir alır” sözünü bildiğim için para ile işim, kimseden beklentim de olmadı. Bu yüzden de kimseye eyvallahım da olmadı. Karşıyaka’daki kamu, özel kurumlarının, siyasi parti ve STK yöneticileri sağ olsunlar öneri ve görüşlerime değer verdiler. İnsanların sorunlarını çözme keyfini yaşattılar. Davet edilen etkinliklere rahatsızlığımda bile gitmeye özen gösterdim. Elbette ki bütün bunlar Karşıyaka’daki işine yüreğini katan yöneticilerin sayesinde.
Karşıyaka’nın güzelliğine güzellik katan, her alanda farkındalık yaratan/yaratmaya çalışan yöneticilere sahip olduğumuz için bence çok şanslıyız. Gönül dostu Kaymakamımız Ali Rıza Çalışır, halkın başkanı Belediye Başkanımız Dr. Cemil Tugay, Karşıyaka’da gönüllere taht kuran Cumhuriyet Başsavcımız Kazım Arapoğlu… Bana göre Karşıyaka’daki tüm kamu kurum yöneticileri hepsi de çok değerli yöneticiler. Fakültede Personel Yönetimi dersinden öğrendiğim hem görev hem ilişki eğilimliler. Her zaman sorunları çözmek için uğraştıklarının tanığıyım. Ve asıl konuya geleyim. Karşıyaka’daki yöneticiler arasındaki birlik ve beraberlik, iddia ediyorum ki Türkiye’de yok. Bu birlik ve beraberliğin tüm ülkeme yayılması da en büyük temennim. Sohbetlerimiz salgından dolayı geniş katılımlı olmazsa da devam etti. Hem sohbet ettik hem Karşıyaka’nın sorunlarını masaya yatırdık. Çok da yararlı yansımaları oldu. Salgının 2022 de tehlike olmaktan çıkacağını beklediğimden daha önce yapılan geniş katılımlı aylık toplantılara başlarız inşallah.
Güney Afrika’dan yayılan ‘Omicron’ varyantının daha hızlı bulaştığı ve öldürücü olduğu ilk başlarda açıklandıysa da şimdilerde hızlı yayıldığı ancak öldürücü etkisinin az olduğu belirtiliyor.
Havaların soğuması ile kapalı mekanlarda hastalığın bulaşması kolaylaşacak. Bu yüzden havalandırması sınırlı, kapalı ve kalabalık ortamlardan mümkün ölçüde uzak durulmalıdır. Aşıların belirtilen sürelere göre yapılmasının daha iyi sonuç verdiği unutulmamalı. Biz gerekli önlemleri alırsak ve mutasyonlar yeni varyantlara yol açmazsa 2022’nin ikinci yarısında rahatlayacağımıza inanıyorum. Hatta daha önceleri yazdığım gibi coronanın mutasyona uğrayarak yok olacağına da.
Bu illetten bütün dünya kurtulmak istiyor artık. Corona toplum yapımızı da bozdu. İnsanlar çıldırdı. Çocuğunun sütüne fare zehiri koyarak, çocuğa büyük sürprizim var diyerek öz çocuğunu keserek öldürenler, köpek kümesteki yumurtaları yedi diye ailelerin birbirine girenler… Allah sonumuzu hayır eylesin.
Bütün bu pisliklerin anası vahşi kapitalizmdir. Kapitalizm, ruhsuzlaşmış, vicdansızlaşmış, insanî özellikleri sıfırlanmış, daha çok para, daha çok güç peşinde koşturan şeytanlaşmış ve robotlaşmış açgözlü düzendir.
2-3 yıl içinde insanları birbirinden daha da uzaklaştıracak bir yaşam biçimi metaverse (sanal evren) ile tanışacağız.
Sonsöz “Bir araya gelmek başlangıçtır bir arada durabilmek ilerlemedir birlikte çalışmak başarıdır.” Henry Ford
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!