Merhaba sevgili Karşıyakalılar...
Geçen yazımda özel gereksinimleri olan bireylerimiz için minik bir giriş yapmıştım.
Hepimiz birbirimizden farklıyız. Toplum içindeki statümüzü de farklılıklarımız belirlemektedir.
İşimiz, maaşımız, yeteneklerimiz, kullandığımız aracımız, oturduğumuz ev... Bir çoğumuzun da çocukları belirlemektedir. Her anne baba dünyaya sağlıklı bireyler getirmek ister. Özel gereksinimi olan çocukların ailelerinin yaşadığı çok fazla problem vardır. Psikolojik olarak ayrı, toplum içerisinde apayrı problemler yaşamaktadırlar. Anne-babalar psikolojik olarak şok, inkar etme, reddetme suçluluk kızgınlık gibi duyguları yaşarlar. Toplum içerisinde saygı duyulmada azalma, insanların acıma duygusu ile yaklaşımları aileleri içsel olarak daha çok yıpratmaktadır. Her şeyden önce ailelerimiz hem kendileri için hem de çocukları için alanında uzman kişiler ve kurumlardan destek almalıdırlar. Bizler de bu anlamda toplum içerisinde bireysel olarak ailelerimizi sosyal açıdan daha çok desteklememiz gerekiyor. Çünkü sosyal açıdan da desteklenen aileler kendileri ve çocukları için daha yararlı olacaklardır. Peki! Bizlere düşen sorumluluklar nelerdir?
Aileye ve çocuklarına rahatsız edici bakışlarda bulunmazsak, yargılayıcı veya suçlayıcı konuşmazsak, kırıcı sorular sormazsak, acıyarak ya da alaycı şekilde davranmazsak.. ama hepsinden önce kendimizi ve çocuklarımızı bireysel olarak üstün görmeden ayrımcı davranmazsak farklı gelişim gösteren çocuklarımız ve ailesi toplum içerisinde daha rahat edecektir... En basitiyle bu kadarını yapabiliriz diye düşünüyorum.
Yeniden görüşmek dileğimle...
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!