Umut da umut

Umuttur insanlığı ayakta tutan. Pandora’nın kutusu gibi. Kutu açıldığında her şey gitmiş, tüm zorluklarla ve kötülüklerle başa çıkmayı sağlayacak tek şey kalmış geride; ‘Umut’. Umudun adı bir virüs yüzünden bu yıl “bilim” oldu. Bilim, teknoloji ve güç birliği…  El ele verdiler, umudumuzu güçlendirdiler. Şimdi umut “siyasette” demek isterdim ama diyemiyorum. Umut; doğanın gücünde, zamanda, sabırda saklı ve yeni bir yıla girdiğimiz şu günlerde bir de astrolojide.

21 Aralık 2020 tarihinde, “hava” elementindeki Kova burcunda Jüpiter-Satürn kavuşumuyla birlikte “Kova Burcu Zamanı” başlıyor denmişti, başladı !

Uzun yıllar süren “toprak” elementindeki Jüpiter-Satürn kavuşumlarının ardından 179 yıllık bir sürece giriyormuşuz. Bu kavuşum 21 Aralık’ta gerçekleşti. Astrologlar bunu “Uzay Çağı” olarak da adlandırıyor.  Kova burcu, insan sembolüyle temsil edilen burçlardan biri ve “hava” elementinden. Astrologlara göre, bu şartlarda değişim, insanlar, bilinç, iletişim ve teknoloji üzerine yaşanacak. 21 Aralık 2020’de Kova burcunun ilk derecesinde gerçekleşmiş olan Jüpiter-Satürn kavuşumunun kış gündönümü ile çakışması, insanoğlunun bilincinde, anlayışında, teknoloji ve bilimsel platformda yaşanacak büyük bir gelişim evresinin başlangıcı. Ağızlarından bal damlıyor. Hemen çabucak olmayacak bunlar tabii, sancılar da çekilecek. Özgürlük kolay elde edilemez ama bu döngü, materyalizmin sonunu yavaşça da olsa ilan edecek, yüksek sosyal değerler önem kazanacak. Bu yüzden bu tarihi, önemli bir milat olarak görmemiz mümkün.

Bu gezegen kavuşumları; eşitlik ve demokrasi konularının vurgu kazandığı zamanlar. Eskimiş toplumsal kuralların giderek değişmeye başladığına, insanlığın daha değerli tutulduğu reformların yapıldığına, ‘kendine özgü’lüğün vurgu kazandığına şahit olacağız. Geleceğin trendlerini kucaklayan, çağdaş ve ilerici adımlar atılacak. Yenilikçi, hem de kendi kalıplarını iyi koruyan, ilkeleri ve prensipleri olan bir yapı oluşacak. Eskiyle yeniyi bağdaştırma, bir köprü kurma yeteneği ortaya çıkacak. Fikirler, icatlar, buluşlar, daha evvelce öğrenilmemiş yeni ve farklı olan bilgilerin ortaya çıktığı zamanları yaşayacağız. Daha önceleri bilinen, ama toplumun izlerini kaybettiği köklü bilgilerin de tekrar toplumun dikkatine sunulacağı, insanların görüşlerini serbestçe ifade etmek istediği ve ettiği, medeni hakların, insan haklarının, hayvan haklarının vurgulandığı zamanlar bunlar…  Bu hem toplum içerisinde görev üstlenebilme ama hem de bireyliğini koruma ile bağdaştırılacak. Toplum idealleri için mücadele, birlikte hareket etmek üzere ekip olma bilinci ve bilgi, bilimsel gelişmeler, keşifler, teknoloji ve iletişimle ilgili konular öne çıkacak. 

Bu şartlarda başka evrenleri keşfetmenin zamanı artık gelmiştir. Farklı yaşam formlarını ve bilinç düzeylerini hızlı bir şekilde keşfetmeye hazır olmalıyız artık. Paraya dayalı üretim biçiminden, bilgiye dayalı üretim biçimine geçiş yoğunlaşacak ve bizler, bilgi ekonomisinin giderek öne çıkacağını gözlemleyeceğiz. Bu süreç; Kapitalizmin de sonunu sembolize etmektedir. Çünkü para ekonomisi sürekli durgunluk ve krizler yaşayacak ve paraya dayalı üretim sistemi, zaman içerisinde yerini bilgiye dayalı üretim biçimine bırakacak.

Kocaman bir ohh çektiniz değil mi? Kolay değil öyle.. Tüm bunların susarak olmayacağını biliyoruz artık, değil mi? Sakın susmayın !!! Susarsanız başka, susmazsanız baka şeyler olacak çünkü 

Umutlu yıllar olsun