Yok öyle umutlarını yitirip karanlıklara savrulmak
Unutma;
Aynı gökyüzü altında bir direniştir yaşamak
Nazım Hikmet 113 yaşında…
Hepimiz direnmeliyiz. Ülkemizde her günümüz bir önceki günden daha kötü artık. Her gün yeni ve korkunç bir gündemle uyanıyoruz. Tam kendimizi tedavi edip umutlarımızı diri tutmak için güç toplayacakken, yeniden oluşan veya oluşturulan bir olayla, karanlığın içine düşüyor gibi oluyoruz. Adalet, hukuk gibi ana kavramlar hızla törpüleniyor. Özgürlük, eşitlik, kardeşlik değerlerinin kırıntısı kalmasın diye çabalanıyor. Cumhuriyet ve laiklikle savaş yapılıyor adeta. Doğruları söylemenin, dürüst olmanın, yanlışı işaret etmenin ağır bedeli var artık bu ülkede. Türkiye’mizdeki anayasal mimariye uymuyor bu yaşananlar. Bazı kişilerin arkasında duracağı değer kalmadı ne yazık. Geriye gidiyoruz tam yol. İnsan enkazları ile doldu ortalık. Medyadan, üniversitelerden, sivil toplum örgütlerinden de yeterli tepkiler gelmiyor.
Kabusun içinden artık çıkmak gerek, gerekiyorsa bedelleri ödemek gerek. Ruhumuzu sağlam tutmak, bu çürüyüşten kurtulmak için birbirimize her zamankinden çok ihtiyacımız var. Hep beraber olursak ancak, çıkabileceğiz bu girdaptan. Herkes su taşımalı artık bir şekilde, tepedeki ağaca… Damla damla da olsa. Karınca’nın hikayesindeki gibi…
Her zaman yapabileceğimiz bir şey vardır. Her insan bir güçtür. Domino etkisini unutmayın. “Ben ne yapabilirim?” diyerek gücünüzü hafife almayın. Laik Cumhuriyet’e sahip çıkmak için, CHP çatısı altında acil olarak birleşmek gerektiğine inanıyorum. Üye olmayanlar, hemen üye olmalılar, üye olanlar gönüllü çalışmak için yaşadıkları ilçenin başkanlığıyla ilişki kurmalılar. Toplaşalım arkadaşlar, ahbaplar, dostlar. Birlik olma günü bu gündür. Daha güç olmadan, daha geç olmadan…
“Bİ ŞEY” yapmalı! Herkes bi şey yapmalı!
……………….
Hani derler ya ”o; aileden partili ”. İşte öyle. Anne tarafı İzmir’li zaten. E, kendi de eşiyle 35 yıldır İzmir’de, 30 yıldır da 35.5’da yaşıyor. Oğlunu da orada dünyaya getirdi, orada büyüttü. Bir Karşıyakalı olarak keyifle, gururla yaşıyor. Tabi ki tek tuttuğu takım K.S.K. İzmir’e, Karşıyaka’ ya tapıyor ve bu kentin kimliğini üzerine adeta bir palto gibi giyerek taşıyor.
O bir mimar. Kentiyle çok ilgili, 15 yıldır partide aktif. Geçen dönem 5 yıl boyunca Karşıyaka Belediyesi Meclis Üyesiydi. Mesleği de uygun olduğu için kentin ve kentleşmenin sorunlarını çok iyi biliyor. Kent, kentli hakları, kadın hakları ve çevre hakkında yazılar yazıyor. Bu gazetenin sayfalarında o yazılar basılıyor. Hayvanları çok seviyor. Sevimli kedisinin resimlerini arada sayfasında paylaşıyor.
O, kim mi?
Ben umutlarımı yitirmedim. Direniyorum. Hep beraber bu ülke için daha çok çalışmak istiyorum. İzmir, Karşıyaka sevdamı artık milletin meclisinde yaymak istiyorum. Bunu yapabilmek için, sizin, sevgili partililerimizin bana destek olmasını arzu ediyorum. Diliyorum.
Güç verirseniz bana eğer, “ neden olmasın? ” diyorum.
Bi şey yapmak lazım çünkü artık. Gücümüzü ortaya koymak lazım. Hepimiz için bu böyle, ne yapabileceksek. Bir şey daha, bir şeyler daha. Karınca gibi su taşımak lazım, belki de damla damla… tepedeki ağaca.
Bu yola çıkmak lazım, yürümek lazım, hep beraber.
Durmamak lazım, devam etmek lazım.
Demek ki, kendini bu yola adamak lazım.
O zaman, zaman geçmeden, yola çıkmak lazım.
Haydi….
Sevgi ve saygıyla.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!