Önümüzdeki Çarşamba günü koskoca Mart ayını da deviriyoruz. 1 Nisan Perşembe günü Nisan ayına ulaşmış olacağız. Şayet Koronovirus’un neden olduğu bu sıkıntılı ve üzücü günleri dünyaca ve ulusça yaşamamış olsaydık 1 Nisanlarda bütün dünyada “Nisan Bir Şakaları” yapılırdı. Esasında Biz Müslümanların l5’nci yüzyılın sonlarında Haçlı Orduları tarafından kandırılıp katledilmelerinden kaynaklandığı halde, Biz müslümanlarca da yıllarca “Nisan Bir Şakaları” yapılmış ve ilgi görmüştür. Yetmişli yıllarda Ecevit&Erbakan hükümetinin yaptığı ciddi bir uyarı üzerine Türk medyasında, “her Nisan ayı başlarında” heyecanla, birinci sayfalardan ve manşetlerden verilen, halk tarafından da sabırsızlıkla beklenen “Nisan Bir Şakaları” genelden özele indirtildi. Gerçi dünyada ve ülkemizde son yıllarda yaşanılan savaşlardan, şehit acılarından, kadın cinayetlerinden, doğal afetlerden, çevre ve trafik felaketlerinden, iflaslardan ve ekonomik sıkıntılardan dolayı hiç kimsede şaka yapacak hal kalmadıysa da yine özellikle çocuklarımızın hoşuna giden şakalar hala sürdürülüyor. Yeniden soğuyan hava şartlarına rağmen “bahar güzellikleriyle dopdolu olan” Mart’ın bu son üç gününü ve son pazarını da, sabır ve sağduyu içinde evlerimizde ya da sağlık anlamında daha güvenilir yerlerde yaşamak zorundayız. Maalesef Biz dünyalılar olarak; küresel anlamda son yüzyılın en yaygın dolaşımda olduğu ve öldürücü sonuçları kaçınılmaz olan çok tehlikeli bir virüsün tehdidi ve sonuçları 12 aydır sürüyor. Yine de, hepinize, herkese; iyilikler ve güzelliklerle dolu, “sağlıkla ilgili her türlü önlemin alınmış olduğu” neşeli ve mutlu bir pazar diliyorum. Ölümünden on üç yıl geçmesine rağmen hiç unutulmayan, hizmetleriyle daima hatırlanan ve her fırsatta anılan, 1 Nisan 1924 günü İzmir’de doğmuş, “Halkçı Alyanak” olarak tanınmış, İzmir’in efsane Belediye Başkanı İhsan Alyanak’ı 97’ncı yaş gününde sevgiyle anıyoruz. 97’nci yaşını sosyal medya üzerinden kutluyoruz. Ölümünden 52 yıl geçmiş olmasına rağmen bugün hala Dünya Müzik Listelerinde yerini ve değerini koruyan, 500’ün üzerinde şarkısıyla Dünya’nın en çok tanınan, dinlenen ve en çok sevilen müzik, ses ve sinema sanatçısı olan 3 Nisan 1921 günü doğmuş, İzmir’li Hemşehrimiz Dario Moreno’nun 100’ncü Yaş Günü’nü de kutluyoruz. Esasen Biz her yıl; Nisan ayı içinde adını taşıyan Karataş’ta ki Asansör, Dario Moreno sokağı’nda, Müzikli ve canlı performanslı bir etkinlik düzenleyerek gün ve gece boyunca Dario Moreno’yu ve İzmir’li Sanatçılarımızı şarkılarıyla anardık. Dario Moreno’nun anısına çok sevdiği İzmir Lokması’ndan, İzmir Lokum’undan ve yerken “bayılıyorum” dediği Kaymaklı Ekmek Kadayıfı Tatlısı’ndan yaptırtıp, halkımıza dağıtırdık. Dario Moreno ile birlikte, genç yaşta yitirdiğimiz İzmir’li sanatçılardan; Tanju Okan’ı, Ayla Dikmen’i, Ferdi Özbeğen’i, İlhan Telli’yi, Aylin Urgal’ı, Necdet Karar’ı, Ergüder Yoldaş’ı, Pirhan Atalar’ı, Coşkun Sezer’i ve Yusuf Nalkesen, Necip Mirkelamoğlu, Avni Anıl ile Dr.Ayhan Sökmen gibi değerlerimizi de anardık. Bu yıl da bu etkinliğimizi 3 Nisan 2021 Cumartesi, 14.30-18.30 saatleri için projelendirdik. İzmir, Karataş, Asansör Altı, Dario Moreno Sokağı’nda muhtemelen dijital bir yayın uygulamasıyla “ Dario Morona 100 Yaşında ve İzmir 2’nci Yıldız Sanatçıları Şenliği”ni, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’un destekleriyle düzenleyerek, geçen yıl da yaşadığımız yepyeni bir etkinlik anlayışını bu yıl da ikinci kez yaşatacağız. Etkinliklerimizin; Onursal Başkanlığını Gönül Yazar, Sanat Yönetmenliğini Müzikoloğ Hüseyin Çebi ve Teknik Sanat Sorumluluğunu Nedim Kılıç ile İdari Koordinatörlüğünü de Cevat Ziya Maruflu üstlenecektir. Maalesef hep birlikte yaşadığımız olağanüstü sıkıntılar nedeniyle etkinliğimizi öncekilerden daha kısıtlı imkanlarla düzenleyeceğiz. 8 Nisan 2021 Perşembe günü ise; Yine İzmir’de çok önemli bir etkinlik daha yaşayacağız. 17 yıl önce yitirdiğimiz asla unutmayacağımız, çalışkan ve başarılı, efsane İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Ahmet Piriştina’nın 69’ncı yaş gününü, Aşağı Narlıdere Kabristanı’nda bulunan kabrini mesafeli ve seviyeli bir ziyaretle kutlayacağız. Biz; l967 yılında Dr. Behçet Uz’un önderliğinde kurulmuş “İzmiri Sevenler Platformu” (İzsev) olarak; 54 yıldan beri, yılda 2 kez andığımız, 3 Nisan l92l doğumlu Dario Moreno’nun, 100’ncü yaşını, 17 yıldan beri yılda iki kez andığımız Ahmet Piriştina’nın 69’ncı yaşını, 13 yıldan beri her yıl en az iki etkinlikle andığımız İhsan Alyanak Başkanımızın 97’nci yaşını Mayıs ayı içinde Sosyal medya iletişim zinciri oluşturarak dijital ortamda bir “Yerel Yönetimler’de İletişim ve Sanat Sempozyumu” düzenleyerek kutlayacağız ve değerlerimizi anacağız. On Üç yıldan beri yılda iki kez ve her fırsatta andığımız İhsan Alyanak Başkanımızın 97’nci yaşını da 1 Nisan Perşembe günü yine sosyal medya iletişimi ile kutlayacağız. Her üçü de İzmir Sevgisiyle özdeşleşmiş ve İzmir’e olan unutulmaz hizmetleriyle her fırsatta hatırlanmayı ve anılmayı hak etmiş değerlerimizdir. İhsan Alyanak’ı, Dario Moreno’yu ve Ahmet Piriştina’yı bir kez daha rahmet, minnet ve sevgilerimizle anıyoruz. 1967 yılında kurulmuş ve 54’nci yılını yaşayan “İzmiri Sevenler Platformu Dernekleri”olarak Biz; sayısız “İzmir değerinin” dirisine de, ölüsüne de sahip çıkmanın onurunu ve gururunu yaşıyoruz. Bu işler kolay yapılmıyor. Bu hizmetler; takip, ciddiyet ve sorumluluk isteyen hizmetlerdir. Sorumlulukla birlikte bilgi ve birikim isteyen hizmetlerdir. Sancar Maruflu olarak Ben, Ailem ve sosyal çevrem sayesinde önceden tanıdığım ve birlikte çalışma onurunu yaşadığım anılmaya değer İzmir’li Değerlerimiz aracılığıyla, pek çok ölümsüz değerimizi önceden tanımış olmak ve onlarla ilgili bilgi ve birikim sağlamış çok şanslı bir kişiyim. Bu nedenle; Dario Moreno’yu da çok küçük yaşlardan beri tanıma mutluluğunu yaşamışlardanım. Maalesef; Ben, Dario Moreno’nun değerini ve önemini ancak O öldükten sonra anlayabildim. Onu ölmeden önce tanımış olmamın mutluluğunu, ancak O öldükten sonra bir onur ve gurur haline dönüştürebildim. Dario Moreno, Germencik’te ailesiyle birlikte yaşarken, henüz l2 yaşındayken, çok küçük yaşta yitirdiği Babası, O tarihlerde, Orman İşletme ve Ağaçlandırma Şefi olan Benim Babam Cevat Ziya Maruflu’nun, Germencik Orman İdaresi’nden iş arkadaşıymış. Annesi, halası ve teyzeleri ise Anneannemin İzmir’in ünlü Kahraman Sokağı’ndan muhit arkadaşlarıymış. Dünyaca ünlü bir sanatçı olan ve İzmir Sevgisini hiç yitirmeyen Dario Moreno, İzmir’e her gelişinde mutlaka, Bizim Karşıyaka Celal Bey Asfaltı (1688 Sokak)’da bulunan 26 numaralı cumbalı balkonlu klasik İzmir evimize, sabah kahvaltısı yapmak üzere gelirdi. “Abisi” diye hitap ettiği Babam Cevat Ziya Maruflu’yla şakalaşır ve birbirlerine takılırlardı. Dario’nun öz Halasını Germencik’ten ve öz Anneannesini İzmir Kahraman Sokağından çok iyi tanıyan Anneannem Ayşe (Cansoy) Hanım’la Dario Yahudice konuşup, şakalaşırlardı. Dario, Beni ve Ağabeyimi çok severdi. Çocukluk yıllarında bana en güzel hediyeleri hep o getirmişti. İtalyan ağız mızıkamla, Fransız Mandolinimle, İspanyol Kastanyetlerimle onun sayesinde çocukluk yıllarımda mahalle arkadaşlarıma çok hava atmıştım. Dario Moreno’nun öldüğü 1968 yılında Ben 21 yaşındaydım. Onu çok iyi tanımıştım. Çok iyi hatırlıyorum. Ancak o yıllarda onun sanatını, kültürünü ve müzik anlayışını değerlendiremedim. Onu o günlerde değerlendirip, keşfedemediğim için kendime çok kızıyorum. O yıllarda ne “teyp”, ne de “CD çalar” vardı… Evimizde çoğu kimsede bile olmayan, aynen bir mobilya gibi evimizi süsleyen kocaman radyomuzla bütünleşmiş, ellili yılların şartlarına göre bayağı kıymetli sayılan Gramofonumuz, daha sonra “Plak Çalar” ya da ”pikap” denilen bir cihazımız vardı. Hiç unutmam; çoğu Zeki Müren’in, Hamiyet Yüceses’in, Müzeyyen Senar’ın, Safiye Ayla’nın, Yesari Asım Arsoy’un, Minür Nurettin Selçuk’un ve de bazı alafranga plaklardan oluşan koleksiyonumuzda çoğu bizzat Dario Moreno’nun her gelişlerinde bizlere armağan ettiği; 6 tane 78’likten oluşan taş plaklarını dinlerdik. Bazen de Ankara ve İstanbul radyolarından önceden bilgilendirildiğimiz, Dario Moreno’nun radyo programlarını dinlerdik. Fecri Ebcioğlu, Sezen Cumhur Önal, Erkan Özerman, Orhan Boran gibi o dönemin ünlü radyocuları mükemmel programlarıyla bizlere Dario Moreno’yu anlatırlar, Şarkılarını dinletirlerdi. Biz İzmir’de siyah beyaz televizyonla ancak yetmişli yıllarda tanışabildik. İstanbul’da İ.T.Ü’nün, Ankara’da TRT’nin deneme yayınları vardı. Ancak henüz ülke genelinde yaygınlaşmamıştı. Anneannem, Dario Moreno’nun İzmir’de olduğu günlerde onun sabahla öğlen arası kahvaltıya geleceğini bilirdi. Onun çok sevdiği “Zeytinyağlı Enginar Dolması”nı, “taze bakla”yı, bahçemizde ki yediveren asmadan topladığı asma yapraklarıyla yaptığı “zeytinyağlı asma sarma”sını, “kuzu etli araka yemeği” ve “ıspanaklı peynirli börek” gibi yemekleri yapardı. Ayrıca Dario’nun çok sevdiği “pekmezli su muhallebisi” ve “aşure” de yapılırdı. Dario Moreno’lu sabah kahvaltıları geç başlar ve geç saatlere kadar sürerdi. Bazı Karşıyakalı Musevi ailelerin de katıldıkları çok güzel ve özel sohbetler yapılırdı. Çok iyi hatırlıyorum. Yılda 2 kez mutlaka gerçekleşen bu birlikteliklerde; komşumuz Kaymakam Bedri İlhan Bey ile eşi Memnune Hanım ve kardeşi Karşıyaka’lı Eczacı Kenan (Gemicigil) Bey’ler de ailece gelirlerdi. Sık sık “Attila” diye bir isim telaffuz edilirdi. Dario Moreno’ya hep onu sorarlardı. Sonradan anladım ve öğrendim ki; sık sık adı geçen “Attila”, yıllar sonra Benim de yakınlaşma fırsatını bulduğum ve Aile ilişkilerimiz nedeniyle yakın dost olduğum Attila Ağabey, “Şair ve Yazar “Attila İlhan”mış. Meğer; o sıkıntılı günlerde Dario Moreno ile Attila İlhan, Paris’ten birbirlerini iyi tanıyorlarmış. Dario Moreno, İzmir’e gelip gittikçe Attila İlhan’ın Karşıyaka’da ki ailesine ve dostlarına onun iyilik ve güzellik haberlerini, mektuplarını, resimlerini, hediyelerini getirip götürüyormuş. Attila İlhan’ın kardeşi 9 yıl önce yitirdiğimiz Av. Cengiz İlhan’ın evinde de Dario Moreno’nun bizzat imzalamış olduğu çok özel plak albümleri ve Dario Moreno’nun Attila İlhan’la birlikte resimlerinin olduğu Fransız mecmuaları vardı. İnşallah Cengiz Bey’in vefatından sonra ailesi o anı eserleri sahiplenmiştir ve koruma altına almıştır. Bir sır küpü olan Attila İlhan’la, son yıllarında İstanbul Divan Pastanesi’nde buluşurduk. Kanlıca’ya taşınınca Beykoz’lu Selim’in Kafe’sinde buluşmaya başladık. Son yıllarında Onu Dario Moreno konusunda çok sıkıştırdım. Bana bazı bilgileri büyük bir keyifle anlattı. Dario Moreno’nun ünlü Jezebel şarkısının sözlerinin bile Attila İlhan’a ait olduğunu öğrenmiştim. Dario Moreno’nun “tam anlamıyla bir sevgi ve hoşgörü insanı” olduğunu, “İnsanlara yardımcı olan, Paris’e gelip giden tüm Türklere, özellikle İzmirlilere “müslüman yahudi ayırımı yapmaksızın” daima destek veren gerçek bir vatanperver olduğunu” Attila İlhan’ın ağzından öğrenmek çok önemliydi. Sonradan öğrendim ki; Ölümünden sonra Dario Moreno ile ilgili Türkiye’de yapılmış sayısız güzelliğin ve yayınlanmış her anlamlı yazının ardında Attila İlhan var… Ne acıdır ki; Türkiye’de günümüzde gerçek anlamda Dario Moreno’yu anlatan ciddi bir kaynak ya da “belgeler bütünü” yok. TRT’nin muhteşem arşiv olanaklarıyla yaptığı en son film de bana göre çok eksik ve yetersiz. Dario Moreno’yu ancak Fransa’da, İspanya’da, İtalya’da, Avusturya’da ve İngiltere’de hakkında yazılmış yazılardan, filmlerden, kliplerden ve yapılmış röportajlardan öğrenebiliyoruz. Dario Moreno ile ilgili bir şeyler, çok şeyler yapmak isteyen, kitap ya da film yapmak isteyen çok kişi ve grup var. Ancak ve maalesef doyurucu bilgilere ulaşamadıkları için yetersiz kalıyorlar. Aslında biz İzmir olarak çok güzel bir fırsat yakalamıştık. 20 Haziran 1993 tarihinde İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne o dönemin Belediye Başkanı Yüksel Çakmur’un ve Tansaş Genel Müdürü Nusret Tuncer’in talebi üzerine Asansör Tesisleri’nin Açılış organizasyonu ile ilgili oldukça güzel bir “Organizasyon Tanıtım iletişim Projesi” hazırladım. Dario Moreno’nun 70’nci Doğum Yıldönümünü gün boyu aralıksız süren, müthiş etkinliklerle kutlamıştık. Karataş’ta Dario Moreno’nun Annesi Madam Roza’nın bir süre oturduğu, Dario Moreno’nun da arada sırada uğrayıp kaldığı, tarihi Cumbalı balkonlu İzmir Evi’nin de bulunduğu, Asansör’e çıkan sokak’a Başkan Çakmur tarafından, “Dario Moreno Sokağı” adı verildi. Dario Moreno’ların evinin duvarlarına açıklamalı şık levhalar astık. Bandolu, mızıkalı, napolitan grupların müzik yaptıkları, muhteşem bir açılış, şahane bir “Suavi Konseri”, mükemmel bir “Nükhet Duru” ve “Doğan Canku” gecesi yaşandı. İlk kez “Asansör’ü ve Dario Moreno’yu Anlatan” ciddi bir kitap, herkesin saklayacağı özel davetiyeler, broşürler, kokartlar basıldı ve dağıtıldı. Başkan Danışmanı İskender Dinsel’in, Kanal Ege Genel Md. Erol Yaraş ile Tansaş Genel Md. Nusret Tuncer’in üstün hizmet ve gayretleriyle ve en önemlisi Yüksel Çakmur’un inançlı çabalarıyla kurucusu olduğum, 40 yıllık “Hisdaş Halkla İlişkiler Grubu”olarak evrensel bir etkinlikler dizini gerçekleştirdik. Ancak her işte olduğu gibi bu başarının da İzmir olarak geri beslenimini ve takibini yapamadık. Hiç unutmam; etkinlikler sırasında ki Asansör Gecesi’nde Merhum Tekin Çullu’nun aracılığıyla tanıştığım, Fransa Paris’de yaşayan çok önemli bir Türk Eğitimci olan “Prof. Dr. Fahrettin Petek”, bana çok farklı değerlendirmeleriyle Dario Moreno’nun Dünyadaki kalıcılığının nedenini ve sanatsal dayanağını anlatmıştı. Sonradan Attila İlhan’ın da yakın Dostu olduğunu Attila İlhan’dan öğrendiğim “Fahrettin Petek’den” de maalesef yararlanamadık. Maalesef Dario Moreno’nun hayatta kalan tek akrabası Kaden Galenti’yi ve bir kaç arkadaşını da ard arda yitirdik. Yine de henuz geç kalınmış değil. İstenirse; Kültür Bakanlığının ilgi ve destekleriyle güzel ve iyi şeyler yapılabilir. Dario Moreno’nun daha görkemli etkinliklerle ve düzenlenecek uluslararası Napolitan Şarkı Yarışmalarıyla anmak ve yaşatmak bizim vazgeçilmez idealimizdir. Yarım asırdan fazla; yılda iki kez Bıkmadan, Usanmadan her zaman Dario Moreno’yu anıyoruz. Onu çok sevdiğimiz için unutturmamaya çalışıyoruz. Dario Moreno 1921 yılının 3 Nisan günü Germencik’te doğmuş, önce İzmir İkiçeşmelik’te ki bir Aile Evi’nde daha sonra Karantina semtinde adı verilen Asansör’e gidilen sokaktaki evde kısa bir süre yaşayarak sanatçı kişiliğini geliştirmiştir. Dünya çapında sanatçı olduğu günlerde Fransa’da kazandığı “uluslararası ödülü” alırken göğsünden Ay yıldızlı Bayrağımızı çıkartarak binlerce insana “İzmirli Türk” olduğunu haykırmıştır. 2021 yılında olduğumuza göre, bu yıl; 1921’de doğan Dario Moreno’nun 100’ncü Yaş Yılı ve 3 Nisan da; 100’ncü Yaş Günüdür. Siz Değerli Okuyucularımdan çok özel bir ricam var. Lütfen 3 Nisan Cumartesi günü bilgisayarlarınızdan, cep telefonlarınızdan Dario Moreno’nun şarkılarını indirip dinleyiniz… Dinletiniz… Lütfen; Aşağıda ki Vasiyetini de unutmayalım. Hep birlikte okuyalım;
“ İzmir, Tatlı ve Sevgili Şehrim,
”Bir gün Şayet Senden Uzakta Ölürsem,
Beni Sana Getirsinler. Fakat Mezarıma Götürülürken,
Öldü Demesinler, Uyuyor Desinler, Tatlı İzmirim.“
Dario Moreno, bu anlamlı sözleriyle İzmir Sevgisini ve vasiyetini açıklamıştır. Maalesef, cenazesini İzmir’e götürmek için yaptığımız bütün uğraşılara rağmen, Naaşı Annesi tarafından İsrail’e götürtülmüştür. İsrail’in, Kudüs Baykam Kentinde ki “Deniz Kızı Mezarlığı” nda gömülüdür. Türkiye’nin ve en çok sevdiği İzmirinin adını, fırsat buldukça her ortamda Dünya’ya duyurmuş Dario Moreno için, 54 yıllık “İzmiri Sevenler Platformu” olarak her yıl Doğum günlerinde ve Ölüm Yıldönümlerinde, hiçbir maddi menfaat beklemeyerek düzenlediğimiz törenlerde farklı aktiviteler gerçekleştirmeyi özellikle sürdüreceğiz. 54 yıldır büyük fedakarlıklarla “Devletimizin bile yapamadıklarını” Biz yapıyoruz. Tek isteğimiz; Dario Moreno Etkinlikleri en başta olmak üzere düzenlediğimiz tüm etkinliklere beklediğimiz ve hak ettiğimiz ilginin gösterilmesidir.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!