Değerli okurlarım, 15 mart 2025 günü yapılan Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi olağan genel kurul toplantısı sonunda iki adayla girilen seçimde Ahmet Gülüm ipi göğüsledi.
Seçim öncesinde, önceki yıllara benzemeyen bir tablo izlendi. Özellikle Ahmet Gülüm ve ekibi oy verme hakkı bulunan tüm üyelere ulaştılar. O üyeler de ulaşılamayanlara… Oy verme hakkı derken, yıllardır 60,00 TL olan yıllık üyelik aidatı birden 900,00 TL’ye çıkarılmıştı ve bu paranın 17 Şubat 2025 akşamına kadar ismi verilen banka hesabına yatırılması gerekiyordu. Bu işlemi yapanlar seçimde oy kullanabilecekleri için bu üyelerle temas kurulması planlandı. Yurt içi ve yurt dışındaki her üye ile temasa geçildi. Çalışmalarda, son senelerde TMOK’un neleri yapmadığı daha çok konuşuldu.
Şahsen ben, zaman zaman olimpiyat ve olimpik kültür üzerine yazılar yazan bir köşe yazarı olarak neden bu konular daha geniş açılardan ele alınmaz ve çaba gösterilemez derdim. Öte yandan son olimpik yaz oyunlarını 64. Sırada bitirmenin bir değerlendirmesi de yapılmamıştı. Paralimpik oyunlarda daha başarılı olmuş idik.
Sanıyorum Ahmet Gülüm’ün ekibi bu işe ciddi biçimde sarılınca TMOK’un mevcut başkanı da boş durmadı. Yönetim Kuruluna spor federasyonları başkanları içerisinden 6 tanesini yönetime aldı. Aslına bakılırsa bu şimdiye kadar görülmüş şey değildi. Üstelik sanki olimpik yapıya ters olan bu girişime kimse bir şey de dememişti.
Evet federasyon başkanları seçildiklerinden sonra TMOK’un doğal üyesi olabiliyorlardı ama yönetimde bulunacakları ilk girişim olacaktı. Ama bu çaba yetmedi Ahmet Gülüm 185, Uğur Erdener 150 oy aldı. Sonuçta bu bir seçim fakat uzun yıllar akıllardan çıkmayacak bir seçim olarak hatırlanacaktır.
Peki, her şey birden değişecek mi? Kuşkusuz mümkün değil. Mesele, hedef koyma, plan yapma ve doğru insan kaynaklarından geçecektir. Neredeyse her konu ve yazımda bu cümlelerimi bir motto olarak kullanırım. Ahmet Gülüm iddialı, sunumu akılda kalıcı ve uygulaması zor olmayan bir yapıyı genel kurula katılan üyelerle paylaştı. Ben eminim, bazı üyeler sunumun içeriği ve kalitesinden dolayı da Ahmet Gülüm’e oy vermiş olabilirler…
Şimdi iş başa düşmüştür. 2036 için hızla yeni bir yol haritası çizilmelidir. 2032 için aday olmayı aklımızdan bile geçirmediğimizi biliyorum. IOC, 2024 ile 2028’in kararını aynı anda vermişlerdi. 2032 Brisbane’de düzenlenecek ama şu sıralar o ülkede işlerin yolunda gitmediğini izliyoruz. Karar verildiğine göre o şehre başarı dileklerimizi göndermeliyiz. Zamanla sorunlarını çözeceklerdir diye ümit ediyorum.
Biz şimdi ilk kez çok sayıda bireysel ve takım sporlarının katılacağı 2027 İstanbul Avrupa Oyunlarına konsantre olmalıyız. Bu oyunlar aynı zamanda olimpik oyunlar için kota verilen bir organizasyon olması bakımından son derecede önemlidir. Eğitim, trafik, ekonomi ve gönüllülerle, çalışmalara şimdiden şu kadar yıl, ay ve saat kaldı diyerek başlanmalıdır.
Genel Kurul esnasında birçok spor insanı ile beraber olmak doğrusu başka bir keyif idi. Gelecek yazımda bazı insanlar ve yaptıkları hizmetlerini paylaşırken bu komiteye genç spor insanlarımızı almanın gerekliliğini yazacağım.
İyi bir hafta olsun…
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!