Bunu uyanıklık olarak görmemek gerekir. Yerinde, zamanında ve uygun davranış modelleri ile pozisyona dönük uygun kararlar alabilme becerisi mi desek acaba?
Maç esnasındaki bazı pozisyonlarda doğru ve sonuç getiren hareketleri yapabilmeyi akıllılık olarak değerlendirebiliriz.
Peki, sporcu bunları nasıl yapacaktır?
Önce dinlenmeyi bilecek. Uyku, beslenme, sosyal aktivitelere katılma ve toplumun bir parçası olduğunu unutmayacaktır. Sonra da antrenman… Planlanmış, uygun koşullar altında ve hedefe yönelik programlarla zenginleştirilmiş bir yaklaşımla…
Antrenman yapabilmek için bir sistem içinde yer almak gereklidir. Okul, kulüp veya milli takımlar seviyesinde olsanız da bu çalışmaları aktive eden ve denetleme görevlerini sürdüren sistemlere ihtiyacımız vardır. Federasyonların maç takvimi, doğru hesaplanmış hedef değerler, nitelikli insan kaynakları, disiplin, medya ve yönetişim bu tarafın önemli parametreleridir.
Zaman, son yıllarda önemi giderek artmış bir gerçeklik. Nasıl geçtiğini kimse anlayamıyor. Bu yüzdendir, sistem denilince zamanın en optimal düzeyde değerlendirileceği gerçeği unutulmamalıdır. Yaşlara ve gelişme eğrilerine göre doğru egzersizlerin seçilmesi, uygun dönemlerde çeşitli testlerin yapılması, performans odaklı yaklaşımın ön planda tutulması zaman bağlı olmakla birlikte sistemle doğrudan ilişkilidir.
Teknoloji karşımızda durmuş, bizimle dalga geçiyor. Koşmana gerek yok, ben sana gerekli yüklenme hissi yaratacak sanal ortamlar yaratırım diyor. Canlı, dinamik, uygun ortamlarda spor yapmak varken, onun “Sen otur masana, geç bilgisayarın başına, oyna bakayım şu yazdığım oyunu, inan hoşuna gidecek!” dediğini duyar gibiyim.
Sanal ortamda akıllı olsan ne yazar!
Egzersiz, her koşulda uygun malzemeler ile birlikte her ortamda yapılabilir hareketler zenginliğidir. Hiçbir şey yapmasanız, yürümeyi düşünebilirsiniz. İlle de on bin adım atmanıza gerek yok. Beş bin adımla işe girişin. Olmadı, kısa mesafelerde birkaç sprint atın… Isınmaya dikkat edin…
Spor, hayatta olduğu gibi akıllıları sever. Akıl bize yol gösterir, zaman kazandırır, yaşamımıza renk katar. O halde akıllı olmaya doğru emin adımlarınızı atmanın zamanı gelmedi mi acaba? Haydi cesaret; hareket, akıl ve yaşam… Bu üçlü sizin yarınki hayatınızı pozitif yönde değiştirebilir.
Denemenizi tavsiye ederim.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!