Bu konuda ancak salgın sona erdikten sonra doğru bilgilere ulaşacağız. Çünkü, çeşitli ülkelerdeki sonuçlar doğru datalara ulaşmamızı engelliyor. Bizdeki bilgiler devletimizin en üst yapısındaki kurumlarımızdan geliyor. İstatistiklerin değerlendirilmesi epey zaman alabilir.
En fazla zarar kuşkusuz ekonomi ve dolaysıyla endüstri alanında yoğunlaşıyor. Üretim durdu, işçilerimiz izne çıktı, makinelerimiz yavaşladı. Aslında hayat durdu ama buna kimse inanmak istemiyor. Tarım için benzer durum söz konusu. Çay, pamuk, fındık, mısır gibi sanayi temelli ürünlerimizi toplamakta bile sorun yaşadık.
Spora gelince, başta futbol olmak üzere bütün spor branşları için 2020, seneler boyunca hatırlanacak bir kayıp yıl olarak hatırlanacaktır. Aşırı profesyonellik, çeşitli yayın gelirleri, bahis şirketleri, alt yapı ve yetenekli oyuncu seçme şirketleri çok ciddi kayıplar yaşadılar, yaşıyorlar. Her ne kadar Almanya liglerini başlatarak durumu geri çevirmek için baş rol oyunculuğuna soyunmuş olsa da diğer ülkelerde tablo çok parlak değil.
Düşünebilir miydiniz, Olimpiyat Oyunları ertelenecek… Çok zor bir karar. Olimpiyat tarihine baktığımızda ancak savaşlar nedeni ile olimpik oyunlara ara verildiğini görüyoruz. Şimdi böyle bir salgın oyunları öteledi. Burada en önemli problem, bu oyunlar için çok ciddi biçimde antrenman planlama ve periyotlaması yapan bireysel sporcuların, olimpik takımların antrenmanları bir anda alt üst olmuş duruma geldi. Gerçi, modern antrenman bilimi bu konuda gerekli destekleri verecektir ama hedefin ötelenmesi sportif başarıyı ne yazık ki olumsuz etkileyecektir.
Liglerin bu hali ile tescil edilmesi çok konuşuldu. Hatta sağlık riskleri sebebi ile maçların oynatılmaması epey taraf buldu. Federasyonlarımız, sağlık birimleri ile temasa geçtiler. Gerekli önlemlerin alınması ile risklerin çok aşağılarda olacağı ve maçların oynatılabileceği kararı alındı. Bu karar, üzerinde bitmeyecek tartışmaların süreceği bir tabloyu karşımıza getirecektir. Hiçbir sporcumuzun sağlığı ile ilgili herhangi bir risk taşımasını istemeyiz.
İşin en kötü tarafı nedir biliyor musunuz? Okulların eğitime kapatılmasıdır… Buradaki kastımız, beden eğitimi ve spor derslerinin yapılamıyor olmasıdır. Zaten normal zamanda bile bu derslerin yürütülmesinde çeşitli sorunlar yaşanırken bir de bu ara verme durumunda her şey alt üst olmuştur. Okul sporlarının sekteye uğraması yetenekli sporcuların keşfedilmesinde de sorunlar yaratacaktır.
Sonuç olarak, hem mental hem de fiziksel olarak sporda kısa süreli bir gerileme yaşayabiliriz. Bunu yeniden geliştirmek ve büyütmek bize düşmektedir. Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenleri, Antrenörlerimiz, Spor Yöneticilerimiz, Rekreasyon Liderlerimiz, Fitness Eğitmenlerimiz geleceğe iyi hazırlansınlar. Kısa süreli fakat yoğun antrenman programları hazırlasınlar. Beslenme ve Diyet Uzmanlarımız hem bağışıklık sistemimizi güçlendiren hem de hızlı enerji verici besin maddeleri için özel programlar yazmaya başlasınlar.
Her konuda olduğu gibi, planlı, sistematik ve doğru insan kaynakları ile bu salgını atlatacak, geleceğe sabırla ulaşacağız. Bazen, daha yükseğe atlayabilmek için birkaç adım geriye gitmek gerekebilir. Bu salgını böyle değerlendirelim…
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!