Bu hafta için 2028 Olimpiyat Oyunları hazırlıkları üzerine yazmayı planlamıştım. Ama gelişmeler oraya gitmeden önce burada ortaya çıkanların değerlendirilmesini zorunlu kıldı gibi.
Hiç merak etmeyin 2028 için herhangi bir hazırlık yok. Rahat olun. Oyunlara bir yıl kala stres başlar. Kamplar, olimpik antrenörler, sporcular son dakikalarda belirlenir. Oyunlara daha 4 yıl var diyerek hazırlıklar raflara kaldırılır.
Seçimler devam ediyor. Şimdilik çok sürpriz yok. Hentbol farklı bir sonuç yaşadı. Başlangıçta Tarık Cengiz, eski ve EHF düzeyindeki ilişkileri nedeni ile uluslararası alanda iyi işler yapacağını açıklamış olmasına rağmen aday teklif sistemi nedeni ile devre dışı kaldı. Mevcut başkanın neredeyse tüm ülkeyi gezip ziyaretlerde bulunmasına rağmen seçimde diğerlerine göre daha az oy alması enteresan bir sonuçtur. Mesut Çebi ipi göğüsledi.
Basketbolda mevcut başkan pozisyonunu korudu. Hakkında doping iddiaları bulunan, yılın altı ayını bir başka ülkede geçirdiği söylenen bu başkanı, camia seçti ise onu tebrik etmek gereklidir.
Cimnastik Federasyonu Başkanı değişmedi. Son yıllarda cimnastikte elde edilen başarılar hepimizi gururlandırıyor. Kulüplerle beraber eğer okullara da ilgi gösterilirse Cimnastikteki başarılara hiçbir federasyon yetişemez.
Üniversite Sporları Federasyonu 4 Kasım’da yeni başkanını seçecek. Orada şimdilik 3 aday görünüyor. Seçimde oy kullanacak delege isimlerini inceledim. Aralarında birçok Üniversitenin rektörlerinin olduğunu görüyorum. Bu aslında iyiye işaret. Çünkü Üniversite takımlarının şampiyonalara katılmasında son kararı Rektör hocalarımız veriyor. Seçim ambiyansını yaşayanlarımızın takımlar ve Üniversite sporları için konuya daha olumlu bakacaklarına inanıyorum.
Ve gelelim başlığımıza: Merak ediyorum, başkan adayları Olimpiyat Komitesi üyesi midirler? Başkan olabilmek için aslında böyle bir koşul yok. Belki başkan seçildikten sonra TMOK’a üye oluyorlar. Ancak, her federasyon başkanlığı seçiminin olimpiyat oyunları sonrasında yapıldığının bilindiğine göre bu işlerde TMOK’un biraz daha aktif olması gerektiğine inanıyorum. Biraz değil çok iddialı bir söylem olacak ama spor federasyonları Olimpiyat Komitelerine bağlı olarak görev yapmalıdır. Bu görüşüme spor teşkilatımızın tamamı karşı çıkacaktır. Bu konuda ciddi bir arama konferansının yapılmasını öneriyorum.
Olimpiyatlar, Dünyadaki tüm diğer sportif organizasyonlardan çok daha önemli bir faaliyettir. Dört yılda bir yapılır ve her sporcu olimpik dünyada bir madalya kazanmayı hayal eder. Birçok spor olimpik programda yer alabilmek için mücadele eder. Ancak bu da yeterli olmamaktadır. Örneğin Karate, yıllar sonra Tokyo’da programda yer bulabildi ama 2024 Paris’te yoktu. Üstelik, bildiğim kadarı ile yalnızca Paris’te yüzlerce karate spor kulübü bulunuyordu. Bu nedenlerden dolayı ülkemizdeki her spor branşı olimpik düzeyde başarılı olabilmeyi hedeflemelidir. Ama bu hazırlıklar oyunlara bir yıl kala değil ömür boyu bir çalışma olarak yapılmalıdır.
İyi bir hafta dilekleri ile…
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!