Hemen her sektörde işletmenin kendisinde verilen mesleki eğitim son derecede önemlidir. Bu eğitim aynı zamanda buraya katılan için bir istihdam fırsatı yaratabilir.
Konuyu spor eğitimi sektörü açısından incelersek, Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenleri Millî Eğitim Bakanlığı bünyesindeki okullarda ‘okul deneyimi’ ve 'öğretmenlik uygulamaları’ adı altında başarılı bir şekilde uygulandığını görüyoruz.
Şimdi ise bu şans, Antrenörlük, Egzersiz ve Spor Bilimleri Bölümleri için 6+2 şeklinde başlıyor. Spor Yöneticiliği ve Rekreasyon Bölümlerinde bu uygulama 7+1 şekline uygulanacak. Bunun anlamı, Spor Bilimlerindeki öğrenciler, öğrenim gördükleri alanların staj ve uygulamalarını ilgili işletmelerde yapabilecek olmalarıdır.
Öğretmenlik Bölümlerindeki öğrenciler çok büyük bir organizasyonun bir parçası olarak okullarımızda, birer iyi eğitmen olarak yer alıyorlar. Antrenörlük Eğitimi Bölümü öğrencileri, Gençlik ve Spor İl Müdürlüklerinde, Spor Kulübü ve Spor Federasyonlarında, Yerel Yönetimlerin Spor Departmanlarında işletmede mesleki eğitim sisteminde yer alacaklar. Belki de ileride bu işletmelerde birer antrenör olarak görev yapabilecekler. Böylelikle istihdam konusunda gelişmeler yaşanacaktır.
İşin uygulama ve yürütülmesi üzerine Spor Bilimleri Fakülteleri temsilcileri hızlı fakat bir o kadar önemli içeriklerle dolu toplantılarını tamamlamak üzereler… Yakında konu ile bir yönetmelik yayınlanırsa işler rayına girecektir.
Buraya kadar her şey güzel ve etkili… Ancak, bu öğrencilerimizin var olan müfredatlarının yeniden gözden geçirilmesi gereklidir. Yabancı dil konusunda yetersiz bir eğitimin var olduğunu biliyorum. Burada bir yöntem sorununun varlığını hissediyorum. On beş yıl yabancı dil eğitimi sonrası ne konuşuyor ne de yazabiliyoruz. Ya iyi öğretemiyoruz ya iyi öğrenemiyoruz ya da yabancı dili öğretmede bir yöntem sorunu var!
Yazımın ağırlığını yalnızca Antrenörlük Eğitimi üzerinde sürdürmek istiyorum. Bu bölümlerden mezun olan öğrencilerimizin ileride kendi branşlarında çok başarılı birer antrenör olmalarını bekliyoruz. Bunun yolu son derecede iyi bir eğitim ve bir o kadar da çok sert geçmesini istediğim uygulamalardır. Ve bunların yanında mükemmel derecede bir yabancı dili okumak, anlamak ve konuşabilmektir.
Daha birçok özellik önemli olsa da bugün için yabancı dilin son derecede ehemmiyet içerdiğini vurgulamak isterim. Bir antrenör için yalnızca kendi ülkesinde değil, başka ülkeler için hazır olmasını istiyorum. İyi eğitim, deneyim, yaratıcı uygulamalar ve yüksek kalitedeki iletişim becerilerini devreye alırsak bu bölümün mezunları harika işler çıkaracaktır.
İşletmede mesleki eğitim belki de şu sıraladığım eksikliklerin giderilmesi için ayrı bir fırsat yaratacaktır. Gidilen kulüplerdeki yabancı sporcularla iletişim kurabilme, yabancı teknik adamlarla konuşma, maç ya da antrenmanlar sonrasında yabancı haber ajanslarına bilgi verebilme, ortak planlamalar yapabilme becerisi antrenör adaylarımıza müthiş bir beceri kazandıracaktır.
Şimdilik burada duruyorum. Umarım okurlarım olan antrenör adaylarını zorlamışımdır. Dikkat edin, zorlamayı ön planda tutuyorum. Geleceğin başarılı sporcuları, kulüp takımları, milli takımlarını sizler yaratacaksınız. Bu nedenle biraz daha fazla ve sert şekilde çalışmaların içinde olmanızı tavsiye ediyorum. Buna inanalım ve çabalarımızı sıklaştıralım…
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!