Haziran ayından itibaren Ağustos’un on birine kadar sporda hangi aktiviteleri izlemeliyiz konusunda çeşitli tartışmalar yaşanıyor. Şu anda, futbol bütün zamanımızı aldı gitti. Maçları izlemeye giden arkadaşlarımı da görüyorum. Almanya yemekleri ve içeceklerinden memnun kalmışa benziyorlardı.
İlginçtir, bu tarihlerde önemli müsabakalar ve turnuvalar düzenleniyor. Sayısı herhalde 60’şı bulan Avrupa ülkesi sayısı futbolla yatıp kalkarken bir grup izleyici de gözlerini Wimbledon’a dikmiş durumda. 1877’den bu yana düzenlenen ve tenisin önemli Grand-Slam’lerinden biri olan bu karşılaşmalar gerçek çim sahada yapılıyor. Bu mevsim değil neredeyse her mevsim yağışlı olan Wimbledon’daki bu tesislerin ana kortunun üstü, yağmur yağarsa kapatılmaya başlandı.
Ve Paris… 26 Temmuz -11 Ağustos 2024 tarihleri arasındaki bu oyunların en ilginç tarafı açılış törenlerinin Sen (La Seine) nehri üzerinde yapılacak olması… Ancak bu günlerde nehre akıtılan çeşitli atık suların kirlilik yaratması endişelere neden oluyor.
Fransa Bisiklet Turu aslında 29 Haziran’da başladı. Başlangıç şehri İtalya’nın Floransa şehri idi. 21 Temmuz 2024 günü Nice’te bitecek. Bisiklet ve teknolojisini sevenlerin ilgiyle takip ettikleri bu yarış dünyanın sayılı organizasyonlarından biri olarak yerini koruyor.
Almanya’da final maçını bekliyoruz. İspanya ve İngiltere kozlarını paylaşacaklar. Benim bu konuda takıldığım bir konu var: Biz neden geriye döndük. Yarıfinal ve final maçlarını bizim oyuncularımız canlı olarak izlemeliydiler.
İlk sekize kadar gelmemizle yetindik. Bozkurt işareti üzerine odaklandık ve tartışmalara katıldık. Fakat bu konuda kusura bakmayın yönetim ve yöneticilikle ilgili bazı zaaflarımızın olduğu ortaya çıktı. Bildiğim kadarı ile hangi el, kol işaretlerinin yapılmaması gerektiği konusunda yöneticilerimiz oyuncularımızı uyarmalıydılar…
Gelelim Futbol Federasyon Başkanlığı seçimlerine. Türk Spor Yasasına göre bu federasyon yeni çıkan kanun ile yönetilemiyor. Özel kanun ile kurulmuş federasyonlara bu yasa karışamıyor. Durum böyle olunca işlerin daha rahat geçmesini bekliyorsun değil mi? Öyle değil işte. Karışan karışana… Aday olanlar, çekilenler, yerinde duranlar, kulüplerin duruşu derken sanıyorum özerk olup da kendisine en çok karışılan federasyon desek doğru olacaktır. 18 Temmuz günü her şey sonuçlanacak.
Bu arada bir başka federasyon başkanının son dakikada aday gösterileceği, seçimlerin olimpiyat oyunlarından sonra yapılacağı dedikoduları da yapılmıyor değil… Bekleyip göreceğiz ne yazık ki…
Sporseverler hemen her aktiviteyi izlemeyi sürdürürler. Bu sıcak günlerde canlı olarak izleyemeyenler için televizyon ve internet şansı büyük bir imkân olarak yanımızda duruyor. Özellikle sporla uğraşanlar, meslekleri sporla ilgili olanların bu dönemden son derece güçlü deneyimler ve bilgiler kazanacağı kesin. Futbol, tenis, bisiklet derken olimpiyat oyunlarını da unutmayalım. Paris başka bir güzeldir. Paris’te buluşmak üzere…
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!