Eğer öyle ise Dünyanın ve kıta Avrupa’sının en büyükleri bizden çıkmalıdır. Bana en az iki sıklette iki şampiyonumuzun ismini verebilir misiniz? Zor değil mi? Yeni sporcularımızın ismini bile hatırlayamıyoruz. Durum böyle olunca, bu spor bizim ata sporumuz olmaktan çıkmıştır demektir.
Çalışmakta olduğum kurumun yakınında yeni bir Lise açıldı. Koca Yusuf İmam Hatip Anadolu Lisesi Spor Proje Okulu şeklinde isimlendirilen bu okulu gelip geçerken görmeye başladım. Bu okul İstanbul’un Anadolu yakasında bulunuyor. Geçen Pazartesi günü ise her taraftan duyulan anonslardan anladığım kadarı ile giriş sınavı yapılıyordu. Okulun önünde bekleşen birkaç aday öğrenci velisi ile konuştum. Çocuğunuz güreş yapıyor mu diye sordum. Hiçbirinden “evet” cevabı alamadım. Burayı kazanırsa onlara güreş öğretilecektir diye düşünüyorlar. Kolay gelsin diyerek yanlarından ayrıldım.
Bunca spor okuluna, spor bilimleri fakültelerine baktığımızda orada yetişen eğiticilerin mezun olduklarında işsiz oldukları bir dönemde adına “Spor Proje Okulu” diye yeni bir sistem (!) daha kazandırılan ülkemize kötülükler yapılmaya devam ediliyor. Spor Liseleri bile doğru dürüst işlev görmezken neden bu tür okullara spor yamanmaya çalışılıyor?
Gerçi, herkes spordan ve siyasetten çok iyi anlıyor. Bu yapılmış çok mu mühim? Takılmasak mı acaba? Spor, acemilere, deneyimsizlere, bilgisizlere verilemeyecek kadar önemli bir mecradır. Spor, ülkelerin gençliği ve geleceği için son derece önemli bir konudur. Çözümleri basit, kolay ve anlaşılır projelerle çok kısa sürede ayağa kalkabilecek bir durumdadır. Cep telefonlarına, tabletlere, pc’lere terk edilmiş çocuk ve gençlerimizin hareket ihtiyaçları için derhal çeşitli eylem planları yapılmalıdır.
Mevcut okulları spor, vb. gibi isimler takıp sporcu yetiştireceğimiz veya adı ile bahsedersek güreşçi yaratacağız diye açarsak, oralarda ne meslek adamı çıkar ne de sporcu… Önemli olan her okula sporu monte etmek ve herkesin hareket etmesini sağlamaktır. Bunun dışındaki faaliyetler hayalden öteye geçemez. İşimiz çok zor. Kim, nasıl, nereden oluyorsa, bu gibi okul işleri bir anda ortaya dökülmemelidir.
Şunu kabul etmeliyiz: Güreş ata sporumuz olmaktan çıkmıştır. Bunun en önemli nedenini açıklamak için 6-7 yıl önceye gidiyor ve bir fotoğraf karesini anlatmaya çalışıyorum: Güreş için bir çalıştay düzenlenmiş ve herkes o zamanki güreş federasyonu başkanı ile karede yer almaya çalışıyor. Saatlerce süren çekim seremonilerden arta kalan zamanda güreşi kurtarmaya sanıyorum süre yetmedi ve çalıştay sona erdi. Durum böyle… Orada bulunanlar bunu gayet iyi şekilde hatırlayacaklardır.
Peki, güreşten vaz mı geçeceğiz? Asla… Yeniden ve yeni gençlerle konuyu ele alacak yapılanmalar üzerine çalışmalıyız. Rahmetli Ali Gümüş ve Gazanfer Bilge’nin aziz hatıralarını anarak yazımı bitiriyorum: Güreş için daha çok çalışmalıyız!
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!