On Dokuz Mayıs Atatürk’ü anma, Gençlik ve Spor Bayramı için bu defa “Gençlik Haftası Buluşması” isimli bir aktivite düzenlemeyi uygun gördük. Çok sıcak bir gündü. Konferans salonumuz daha sıcaktı. Olaya gençlik karışınca herkes kavruldu! Şimdi, işin biraz öncesine gidelim…
Bazen hızlı davranmak fakat acele etmemek gerekiyor. Hızlı ve acele birbirinden farklı şeyler. Nitekim karşımdan geçen iki kadın hocamı görünce konuyu onlara açtım: Derhal konuşmalarınızı hazırlıyorsunuz dedim. Kabul ettiler. Fakat bir de bir öğrencimiz olsa iyi olmaz mı diye düşününce, karşımıza çıkacak ilk öğrencimizi konuşturalım dedim. Çok geçmedi, birkaç dakika sonra öğrenci konuşmacımız da hazırdı.
Öğrencimiz erkek idi. Konuşması esnasında gömlek, kravat ve takım elbiseli olmasını istedim. Suratı biraz ekşidi. Peki, dedim bir polo yaka tişört de olabilir diyerek konuyu hafiflettim. Adı geçen organizasyon pazartesi günü yapılacaktı. Biz perşembe öğle vakti hazırlığımıza başladık. Cuma günü öğrencimiz yanıma geldi. Gömlek ve kravat işinin tamam olduğunu fakat ceket için bir prova gerektiğini söyledi.
İki kadın hocam derken, onlar Ayla ve Aybüke hocalarım idi. Biri Taekwondo, diğeri Hentbolda epeyce millilik sayılarına sahip olan bu kadınlar büyük bir istekle programda olacaklarını söylediler. Sonra bir harika kadın daha karşımıza çıktı. O da Semra hocamız idi Üniversitemizin Erasmus koordinatörlüğünü yapan… Bu defa zaman sorunu yaşamayalım dedim ve Ayla hocamızı işin moderatörlüğü için ikna ettim. Kırmadı kabul etti. Üstelik bir profesyonel sunucu gibi çalışmasını istedim. Bu da tamamdı.
Semra hocamızdan uluslararası gençlik hareketliliğini, Aybüke hocamızdan kadın gözüyle sporda gençliği ve öğrencimiz Kuzey’den üniversite gençliğinde spordan söz etmelerini isteyerek “Gençlik Haftası Buluşması” faaliyetini hazırladık. 19 Mayıs 1919’dan tam 105 yıl bir gün sonrasında öğle vakti saat 2’de etkinlik başladı. Rektör hocamız, Rektör Yardımcımız, Senato üyelerimiz, Dekanlarımız ve tabi ki öğrencilerimiz salonun aşırı sıcaklığına rağmen bu programı dikkatle takip ettiler.
Rektör hocamız açılış konuşmasını yaptı. Osmanlı İmparatorluğunun sona ermesi, İngilizlerin İstanbul’u işgali, neden Samsun’a çıkıldığı, Emperyal güçlerin hedefleri, Mustafa Kemal’in “Bağımsızlık bizim karakterimizdir” sözleri, Anadolu’dan Balkanlara geçen Türkler ve gönül verme yanında inanç varlığını dinledik. Kısa, basit ve net cümleler hepimizi o günlere götürdü.
Program, planlandığı gibi sürdü. Bir saat beş dakikada sona erdi. İzleyenleri gözledim. Konuşmacıların sözleri onlar için ufuk açıcı olmuştu. Bir sonraki aktivitede buluşma sözü verilmişti bile…
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!