Çok farklı değil. Halterdeki durum belli. Diğer sporların sonuçlarını göremiyoruz. Kadın basketbol sporcularımızın Olimpiyat vizesi aldıklarını duyduk. Erkeklerde ‘habersiz kaldık’ duyurularını yapan çalıştırıcı demeçlerini okuduk. Futbol; ses, görüntü, ekran, kâğıt dünyasını ele geçirince diğer sporların yer bulması zaten kolay değildir.
İyi ki Osman Gazi Köprüsü açıldı, Kenan Sofuoğlu’nu rekor denemesi olsa da izleme şansımız oldu. Motosiklet dünyasının yıldız sporcusunun yarışlarını yabancı kanalların ekranlarından seyrediyoruz. Bakınız, bir “Dünya Şampiyonu”dur ismini yazdığım sporcu…
Halterdeki doping analiz sonuçlarını paylaşmak istemiyorum. Halterin uluslararası yapısı eskiden doping yapanların cezalarını para karşılığı ceza süresinin yarısını indirme şekline getiriyordu. Şimdi böyle bir uygulama var mı bilmiyorum ama biyolojik pasaport sisteminin gelmesinden bu yana sanıyorum geriye doğru on – on beş yıl gidilecektir. Dolayısıyla bazı sporlarda madalyalar el değiştirecektir. Buna hazır olalım.
Atletizm, kano, bisiklet, yüzme, kürek, hentbol, okçuluk ve ismini şimdilik buraya almadığım birçok branşta maç ya da yarış sonuçlarını ancak bu spor federasyonlarının internet sayfalarında görebiliyorum. İtiraf edeyim, bazı sayfaların tasarımları çok iyi değil. Lütfen bu tatil günlerinde sayfalar incelensin ve okuyucular için daha taze ve doğru bilgiler yer alsın.
İstifalar üzerine
Futbol tamam derken, Avrupa Şampiyonası’ndan ayrılmamızı bildiriyorum. Zaten o gruptan çeyrek finalist çıkmadı. Yenilgiler sonrası çalıştırıcı istifaları geldi. İspanya’dan Del Bosque, Çek Cumhuriyetinden Pavel Vrba hemen istifa edenler oldu. Hırvatistan çalıştırıcısının da istifa edebileceği yazılıyor. Bizim tarafta neler olacak, gazete haberlerini bekliyoruz.
Siyaset ve eğitimde iki istifa bilgisi önümde duruyor: Biri, herkesin malumu Büyük Bitanya’daki Brexit sonucu Cameron’un görevini bırakması, diğeri ise Bilgi Üniversitesi Rektörü Durman’ın istifası… Bu insanların çalışmalarını sürekli olarak izleyen biri olarak hiç şaşırmadığımı söylesem?
Gerekçeleri konusunda açıklamaları izlemekte fayda var. İstifa müessesi aslında iki görünümlüdür: “Ben bu işi yapamayacağım, koşullar benim çalışmama imkân vermiyor” dersiniz ya da “Çalışma koşulları ve yönetim anlayışları sizin çalışmanıza engel çıkarmaktadır/çıkaracaktır”. Bu iki durumu iyi analiz eden kişiler tereddüt etmeksizin o görevlerini bırakırlar. Sonrası ne olur? Onu bilemem!
Yaz günlerinde spor
Bu sıcak günlerde egzersiz ve spor yaparken ama sıvı alımını ihmal etmeyin. Beslenmenize dikkat edin, iyi yıkanmış meyveler tüketin. Sizlerle beraber çocuklarınızı spora yönlendirin. Artık birçok kulüp ve kurum yaz spor okulları açıyor. Bazı belediyelerimizin yaz dönemindeki sportif kurslarına göz atın. Evde oturan çocuklar yerine spor tesislerinde koşan çocuklar daha başarılı bir yaz tatili geçirecektir.
Uyku
Yazın, öğle uykusunu değerlendirin. “Siesta” aslında Ege ve Akdeniz’de sürekli görünen bir tablodur. Bulunduğunuz ülke bunun belirleyicisidir. Ege’de öğleyin, esnaf bir yere gitmişse ve o zaman dilimi içerisinde iş yapmayacaksa kapısının önüne bir sandalye koyar. Bunun anlamı ‘açığım ama dükkânda değilim’ demektir! Hiç unutmam, bir ortağı ile Uçhisar’da eski eser ve kilim dükkânı bulunan İtalyan dostum Dal Cin’i ziyarete gittiğimde dükkân önüne konulmuş bir sandalye ile karşılaştım. Yanındaki lokantanın sahibine sordum nerdeler diye? Dal Cin, Kayseri’ye gitmiş bir mağara araştırması için. Mehmet Bey nerede dedim, onun için “Akşam gelecek” dedi. Peki çalışan yok mu sorusuna iletince, “Eleman siesta yapıyor” cevabını aldım.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!