Spor Bilimleri Fakültelerinin çeşitli bölümlerinde öğrenim gören öğrencilerin eğitim süreleri boyunca katılmak zorunda oldukları bazı doğa aktiviteleri bulunur. Bunlar; yaz eğitimi, kış eğitimi, izcilik-kampçılık, dağcılık, dalış, doğa sporları, rafting gibi çeşitli aktivitelerden oluşmaktadır. Öğrenciler, devam ettikleri bölüm derslerinin yanısıra mezun olabilmek için bu kamplardan en az birine katılmak zorundadırlar.
Kamplar konusunda bazı arkadaşlarımla çeşitli kereler ters düştüğümü hatırlıyorum. Bazıları, bu kampların gereksizliğinden bahsederek öğrencilerin gitmesini istemiyorlar hatta bölümlerindeki ders planlarından çıkarılmasını talep ediyorlardı. Eski bir izci olmam ve bu türden kampların öğrencilere çok farklı özellikler kazandırdığını bilen biri olarak kabul etmelisiniz ki bu arkadaşlarım ile epeyce tartıştığımı itiraf etmeliyim.
Çeşitli kereler katıldığım bazı kampların ilginç özellikleri bulunmaktadır. Yaz kamplarına gidildiğinde genelde bu aktivitelerde daha çok su sporları öne çıkmaktadır. Kano, katamaran, yelken, rüzgâr sörfü ağırlıklı olarak eğitimi verilen alanlar olmakla birlikte arada dağ bisikleti ile çevre turları yapılmaktadır.
İlk yıllarda Fransızların uygulaması olan UCPA kapsamındaki kamp yerleri kullanılıyordu. Bu sistemde basit şekilde hazırlanmış oteller seçiliyordu. Asıl önemli olan konu, rüzgârı bol olan deniz koyları seçiliyordu. Eğer yakınlarında bir akarsu var ise buralarda kano eğitimi veriliyordu. Kahvaltı ve yemeklerde çok abartılı yiyecekler değil, optimal bir beslenme rejimi tercih ediliyordu.
Kış eğitimleri genelde kayak ağırlıklı merkezlere gidilerek yapılıyor. Buralardaki otellere önceden rezervasyonlar yapılıyor, tam pansiyon şeklinde anlaşmalar yapılıyor, liftler için kullanılacak kartlar ücrete dahil ediliyor. Kayak, yarım günde öğrenilebilen bir spordur. Birkaç basit temel alıştırma egzersizleri sonrasında, lift kullanımı da öğretilince öğrenciler kayak keyfini sonuna kadar yaşıyorlar.
İzcilik, dağcılık, kampçılık faaliyetleri aslında iç içe geçmiş bir eğitim olmaktadır. Çünkü gerek izcilik gerekse dağcılık aktiviteleri öncesinde bu programa katılacak her bireyin kampçılık konusunda ön deneyimlerinin bulunması gerekir. Çadır kurma, basit tesisleri yapabilme, yemek için ocak hazırlama, ateş yakma teknikleri, sahra tuvaleti ve sahra mutfağı yerini seçme ve inşa etme, uygun malzeme kullanımı, çeşitli izci düğümlerini amaca göre bağlayabilme, vb. işler bu eğitim ve kamplarda yaşatılarak öğretilir.
Görüldüğü gibi, spor bilimleri fakültelerindeki öğrenciler bu kamplarda değişik deneyimler kazanmaktadırlar. İleriki yıllarda meslek yaşamlarına atıldıklarında, gençlerle çalışmaya başladıklarında her sorunu çözebilmede yaşadıkları tecrübeler onlara yardım edecektir. Bu yüzden, kamplar hafife alınmamalı, uygun malzeme kullanımına dikkat edilmeli, bu aktivitelere gidiş-gelişlerde güvenli yolculuklar tercih edilmelidir.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!