Nedense son yıllarda her 10 Kasım’ı daha da bir duygu yoğunluğu içerisinde yaşıyorum. Ya yaş aldıkça duygusal tarafım ön plana çıkmaya başladığından, ya son zamanlarda yaşananlardan ya da her ikisi birden…
Bizim çocukluğumuzda Cumhuriyet değerleri ve Atatürk ilkeleri konusunda sağdan soldan pek de saldırılara maruz kalınmadığından belki de, o zamanlar rutin anma programları gibi geçerdi 10 Kasım’lar. Tek üzüntümüz Atatürk’ü kaybetmekti. Atatürk’ü sevmeyenlere Atatürk’ü anlatamamanın üzüntüsü diye bir şey yoktu…
Son ve çok da kısa olmayan bir süredir ise Atatürk’ün yaptıklarını anlama zorluğu çeken idrak yolları tıkalı bazı kesimler tarafından aleyhte ve son derece cüretkar sözler ve tutumlar çok fazlalaştı. Belki de bu durum Atatürk’e daha da fazla sahiplenilmesine ve daha da duygusallaşılmasına neden olmuştur.
Nedeni her ne ise artık; sonuç olarak ben bu 10 Kasım’da artık gözyaşlarıma dahi hakim olamayacak hale geldim. Bunda bir diğer etken de içimizdeki duyguların coşmasına neden olan çok ama gerçekten çok güzel hazırlanmış bazı anma videoları ve yapılan gösteriler.
Mesela bir tanesinde Atatürk’ün tedavisini üstlenen doktorlardan birinin önce kendi başına duyduğu hüznünü gösteren görüntülerin ardından annesinin evine gidip de ‘’yaşatamadık anne’’ diye yaptığı gözleri yaşlı konuşması var. Akabinde ise annesinin ona verdiği muhteşem cevap var; ‘’Yaşatacaksınız… Her tedavi ettiğiniz kalpte sevgisini yaşatacaksınız… Her kurtardığınız gençte düşüncelerini yaşatacaksınız… Şifa verdiğiniz her canda Cumhuriyetini yaşatacaksınız… O kendini size emanet ederken sadece vücudundan mı bahsediyordu oğlum? Öyle vazgeçmek yok… Yaşatacaksınız… Yaşatacaksınız…’’ Gel de ağlama!..
Bir de Seferihisar’da ilkokul 2 ve 3’ncü sınıfların yaptığı muhteşem koreografinin videosu var… Lütfen bulun ve izleyin. O yaştaki çocukların böylesine inanılmaz bir uyum içerisinde olup da o gösteriyi hazırlayabilmeleri ancak ve ancak tek bir şeyle açıklanabilir; içlerindeki Atatürk sevgisiyle… En çok da bu video beni mutlu etti. Geleceğimize dair umutsuzluğa kapılmaya gerek olmadığını tekrar hatırlamamı sağladığı gibi, Atatürk karşıtlarının sanki bu milletin içinden Atatürk sevgisini koparabilecekleri zannının beyhude bir çabadan başka bir şey olmadığını yine yeniden anlamamı sağladı çünkü…
Atatürk ilkeleri ile, Atatürk vizyonerliği ile barışık olmanın herkese faydası olacaktır. Bu gerçekliğin en güzel ispatı ise tüm dünyanın kendisine duyduğu büyük saygıdır. Bunun somut sembolleri de dünyanın çeşitli ülkelerinde halen mevcut.
Atatürk büstünün bulunduğu, Atatürk adının verildiği caddeler, meydanlar, parklar olan ülkeleri şöyle bir sayacak olursak; Washington DC, Mexico City, Havana, Santiago (Şili), Bakü, Bişkek (Kırgızistan), Wakayama (Japonya), Yeni Delhi (Hindistan), Budapeşte, Astana (Kazakistan), Albany (Avustralya), Bükreş, Amsterdam, Dakka (Bangladeş), Karlsbad (Çekya), Kabil (Afganistan), Sidney, Aşkabat (Türkmenistan), Wroclaw (Polonya), Vise (Belçika), Lima (Peru), Santo Domingo (Dominik Cumhuriyeti), Wellington (Yeni Zelanda), Roma, Rotterdam (Hollanda), Üsküp, Yehud (İsrail)… Tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de dünyanın uydusu ay’da isminin verildiği krater dahi var!...
Atatürk’ün vefatı sonrası dünya liderlerinin hemen hepsi O’nun büyüklüğünü anlatan sözler sarfetmişlerdir. Hatta ölümünden on yıllar sonrasında dahi pek çok devlet lideri halen O’ndan bahsedip, halen O’nun sözlerini hatırlatmaya devam etmişlerdir.
Tüm dünyanın takdir, sevgi ve saygısını kazanan ebedi ve tek önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’nde de siyaseten görüş farklarından bağımsız olarak her kesimce halen çok ama çok sevildiğine de inanıyorum. Birkaç çatlak ses bu konudaki birliği bozamaz…
Fakat çok sevdiğimiz kadar keşke yaptıklarını, yapmak istediklerini ve bizlere gösterdiği hedefleri anlamayı da bir bütün olarak başarabilsek… Hep birlikte gösterdiği hedefe hiç durmadan yürüyeceğimize ant içsek ve bunu tüm ülke insanları olarak uygulayabilsek… Keşke…
Şartlar ne olursa olsun (tüm ulus olarak, azınlık olarak veya çoğunluk olarak) Atatürk sevgisini de, Atatürk’ün düşüncelerini de sonsuza dek yaşatacağız…
Sağlıcakla kalın!..
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!